Danıştay Kararı 13. Daire 2015/5173 E. 2019/4282 K. 12.12.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/5173 E.  ,  2019/4282 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/5173
Karar No:2019/4282

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
KARŞI TARAF (DAVALI): …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının mesul müdürü olduğu “… İnşaat Otomotiv Turizm Gıda Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti” adına düzenlenen belgelerin incelenmesinden, satış belgesi almadan alkollü içki satıldığı tespit edildiğinden bahisle 4733 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 5. fıkrasının (g) bendi uyarınca …-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin 10/01/2012 tarihli davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce Dairemizin … tarih ve E: …, K: … sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; Defterdarlık … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından tutulan yoklama fişi tutanağında, şirketin esas faaliyet konusunun toptan, perakende meşrubat ve alkollü içki satışının olduğu, davacının da imzasının olduğu tutanaktan 4733 sayılı Kanun ile yasaklanan fiilin işlendiği anlaşıldığından, idarî para ceza verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, idarece hangi tespite dayanılarak toptan satış yapıldığı sonucuna ulaşıldığının ortaya konulamadığı, toptan satış yapılmadığı, perakende satışlarda ceza miktarının daha düşük olduğu, işlemin ve tespitlerin hatalı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY:
Mülga Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (Kurum) personelince “… İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti” unvanı ile faaliyet gösteren işyerinde 2011 yılında yapılan denetimde, “… İnşaat Otomotiv Turizm Gıda Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti.” (Şirket) unvanlı firmaya 03/12/2009 tarihli fatura ile 3840 adet alkollü içki satışı tespit edilmiştir.
Söz konusu satışların Kurumdan alınmış herhangi bir geçerli bir satış belgesine dayanmadığının tespit edildiğinden bahisle şirkete ait iş yerine denetime gidilmiştir.
21/11/2011 tarihinde yapılan denetimde 2009 yılı defter ve belgelerinin istendiği, şirketin faaliyet konusunun toptan ve perakende satış olduğu, 2009 yılı faturasındaki alkollü içkilerin tamamının satılıp, satılmadığı sorulduğunda, tamamının satıldığının şirket müdürü, davacı tarafından beyan edildiği belirtilmiştir.
Bunun üzerine, 2009 tarihli faturaya konu satışların yapıldığı dönemde geçerli bir satış belgesi olmadan toptan alkollü içki sattığından bahisle şirketin mesul müdürü olan davacıya 4733 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 5. fıkrasının (g) bendi uyarınca …-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin işlem tesis edilmiştir.
Bu işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” kenar başlıklı 38. maddesinin 7. fıkrasında, “Ceza sorumluluğu şahsidir.” kuralı yer almaktadır. Ceza sorumluluğunun şahsiliği ceza hukukunun temel ilkelerindendir. Cezaların şahsiliğinden amaç, bir kimsenin işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılamaması, başka bir anlatımla bir kimsenin başkasının fiilinden sorumlu tutulamamasıdır. Anayasa’nın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından idari para cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere tabidir.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan hâliyle 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Cezai hükümler” başlıklı 8. maddesinin 5. fıkrası ve devamında, “Tütün, tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkiler piyasasında mal veya hizmet üreten, işleyen, ihraç veya ithal eden, pazarlayan, alan veya satan gerçek ve tüzel kişilere aşağıda yazılı idarî yaptırımlar uygulanır: …
g) Kurumdan satış belgesi almadan tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkilerin toptan satışını yapanlara … Yeni Türk Lirası; perakende satışını yapanlara ise …. Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir. …” kuralına yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 5. maddesinde, Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı, ancak, kabahatler karşılığında öngörülen idarî yaptırımlara ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından derhâl uygulama kuralının geçerli olduğu, kabahatin, failin icraî veya ihmâli davranışı gerçekleştirdiği zaman işlenmiş sayılacağı, neticenin oluştuğu zamanın dikkate alınmayacağı; 17. maddesinin 7. fıkrasında ise, idari para cezalarının her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Somut olayda dava konusu idari para cezasının şirket yetkilisi olan davacı adına kesildiği, ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesi uyarınca, isnat edilen fiiller nedeniyle idarî para cezası verilmek istenmesi hâlinde, isnat edilen fiilin şirket tarafından işlendiği göz önünde bulundurularak cezanın muhatabının doğru şekilde tespiti ve fail adına işlem tesis edilmesi gerekirken, şirket yetkilisi olan davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan, idarî yaptırım karar tutanağında fiilin işlendiği tarih “03/12/2009” olarak belirtilmesine karşın, idarî para cezası miktarı belirlenirken 2009 yılında uygulanacak ceza miktarının değil, 2012 yılında uygulanacak ceza miktarının esas alındığı görülmektedir.
Ayrıca, davalı idarece tesis edilen işlemde, belge almadan alkollü içki satışı yapıldığı ve 4733 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 5. fıkrasının (g) bendinin ihlâl edildiği belirtilmesine karşın, yapılan satışın “toptan” satış mı, “perakende” satış mı olduğu yönünde herhangi bir belirleme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlem tesis edilirken kişide açık hataya düşülmesi, idarî para cezası miktarının yanlış belirlenmesi ve isnat edilen fiille Kanunun hangi hükmünün hangi nedenle ihlâl edildiğinin somut bir biçimde ortaya konulmaması karşısında, dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.