Danıştay Kararı 13. Daire 2015/5072 E. 2020/1748 K. 02.07.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/5072 E.  ,  2020/1748 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/5072
Karar No:2020/1748

TEMYİZ EDEN (DAVALI): Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Elektrik Dağıtım A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davalı TEİAŞ Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Ocak 2010 dönemine ilişkin 29/04/2013 tarih ve 078938 sayılı sistem kullanım ceza faturasının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; dava konusu ceza faturası döneminde imzalı herhangi bir sistem kullanım anlaşması olmadığından davacı ile davalı idare arasında kurulması gereken sözleşme ilişkisinin kurulmamış olduğu, dava konusu işlemin dayanağının 24/12/2008 tarih ve 1894 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının (e) bendinde yer alan ve 2 numaralı ek İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildirimi’nin 1.5. maddesi olduğu, davalı idare tarafından tek taraflı olarak hazırlanan Yöntem Bildirimi’ne dayalı tesis edilen ceza faturasında hukuka uygunluk olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, iletim sistemine bağlı olarak faaliyet gösteren kullanıcılara sağlıklı iletim hizmeti sunmak ve arz güvenliğini sağlamak amacıyla davalı idare tarafından yaptırımların öngörülmesi gerektiği, dava konusu işlemin bu kapsamda tesis edildiği ve hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, sistem kullanım ceza faturasının yasal dayanağının bulunmadığı, davalı idarenin idarî para cezası verme yetkisine sahip olmadığı, idarî para cezası şeklinde uygulanan yaptırımın cezaî şart olarak nitelendirilemeyeceği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 02/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.