Danıştay Kararı 13. Daire 2015/5047 E. 2018/4024 K. 14.12.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/5047 E.  ,  2018/4024 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/5047
Karar No:2018/4024

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVALI): …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, … mahallesinde bulunan … ada, …parsel sayılı Maliye Hazinesine ait taşınmazın satışına ilişkin İlçe Malmüdürlüğü’nün 26/02/2014 tarihli ihale komisyonu kararının ve söz konusu satış ihalesine ilişkin yapılan 20/01/2015 tarihli itirazın reddine dair 07/05/2015 tarih ve 111 sayılı … Kaymakamlığı İlçe Malmüdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; mülkiyeti maliye hazinesine ait olan taşınmazın, yapılan ilan sonrasında 26/02/2014 tarih ve 2 sayılı ihale komisyonu kararı ile … adlı kişiye satışının yapılmasına karar verildiği, dava dilekçesinde vakıf arazisi olduğu için satışının yapılamayacağından bahseden ve … ilinde ikamet eden davacının, satış ihalesine katılmadığı ve ihale ile herhangi bir ilgisinin olmadığı dikkate alındığında, söz konusu taşınmazın satışına ilişkin işlem ile bu işleme yaptığı itirazın reddine dair işlemin iptalini istemekte güncel ve meşru bir menfaatinin ihlâl edildiğinden söz edilemeyeceği, bu nedenle bakılan davayı açma ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, … köyü nüfusuna kayıtlı olduğu, ihale ile satılan taşınmazdan halihazırda yararlanması söz konusu olmasa da ileride yararlanabileceği, gelecekte köyde hayvancılık yapmak isterse bu araziden yararlanması gerekeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
… ili, … ilçesi, … mahallesinde bulunan … ada, … parsel sayılı Maliye Hazinesine ait taşınmazın satışına ilişkin İlçe Malmüdürlüğü’nün 26/02/2014 tarihli ihale komisyonu kararının ve söz konusu satış ihalesine yapılan 20/01/2015 tarihli itirazın reddine ilişkin 07/05/2015 tarih ve 111 sayılı … Kaymakamlığı İlçe Malmüdürlüğü işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmış olup, iptal davası açılabilmesi için, gerçek ya da tüzel kişiler ile dava konusu edilen işlem arasında makul ve ciddi bir alâkanın, başka bir anlatımla menfaat ilgisinin bulunması gerekmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Menfaat ihlâli, iptal davalarının kabulü ve dinlenilmesi için aranılan şartlardan biri olup, gerek doktrinde gerekse yargı içtihatlarında bu şart, subjektif ehliyet şartı olarak kabul edilmekte, ancak ne tür bir menfaat ihlâlinin gerçek ve tüzel kişilere iptal davası açma yeterliğini sağladığını gösterecek kesin bir ölçü ortaya konulamamakta ve bu alâka kural olarak iptal davasına konu olan kararın niteliğine göre belirlenmektedir.
Genelde meşru, kişisel ve güncel bir menfaatin varlığı ve bunların ihlâli menfaat alâkasının kurulmasında yeterli sayılmakta ve bu husus davanın niteliğine ve özelliğine göre idari yargı mercilerince belirlenmekte, davacının idari işlemle ciddi ve mâkûl, maddî veya manevî bir alâkasının varlığı, dava açma ehliyeti için gerekli görülmektedir.
Bu durumda, dava dilekçesinde, … köyü nüfusuna kayıtlı olduğunu ifade eden, dosyada verdiği vekâletnameden de anılan köyde doğduğu ve köyün nüfusuna kayıtlı olduğu anlaşılan davacının, belde sakini olarak köyde bulunan Hazineye ait bir taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre 26/02/2014 tarihinde yapılan satış ihalesiyle arasında menfaat ilgisi bulunduğunun kabulü gerekmekte olup, davanın ehliyet yönünden reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 14/12/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY
Temyize konu İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının onanması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.