Danıştay Kararı 13. Daire 2015/4849 E. 2015/4114 K. 24.11.2015 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/4849 E.  ,  2015/4114 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/4849
Karar No:2015/4114

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili : Av.
Karşı Taraf (Davalı) :

İstemin_Özeti : … 3. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının; dava dilekçesi içeriğinde ve talep kısmında belirtildiği üzere dava konusunun 20130402320100001641 tutanak numaralı, 81.555,50-TL bedelli işlem olduğu, ana takip dosyasına konu ödeme emrinde yer alan vergi alacakları hakkında … 2. Vergi Mahkemesi’nin işlemin iptaline karar verdiği, dava konusu ödeme emrinin de ilgili kısmının hukuka aykırı olduğu ve iptali gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın_Özeti : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi ‘nın Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
Dava; farklı kaynaklardan doğan kamu alacağının davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen 03.03.2014 tarih ve 2014/9 sayılı ödeme emrinin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu uyarınca verilen 81.555,50-TL idari para cezasına ilişkin bölümünün iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; davacı tarafından ilk olarak Mahkeme’nin E:2014/1419 sayılı dosyasına kayıtlı olarak açılan davaya ilişkin dilekçenin 21.11.2014 tarih ve K:2014/1419 sayılı kararla 2577 sayılı Yasa’nın 3. ve 5. maddelerine uygun olmadığından bahisle reddine karar verildiği, anılan dilekçe ret kararı üzerine yenilenen dava dilekçesi ile bu kez Mahkeme’nin … sayılı dosyasına kayıtlı olarak açılan davaya ilişkin dilekçenin ise, “”Konu” başlıklı kısmında, “03.03.2014 tarih ve …87 takip dosya numaralı ödeme emri içeriğinde yer alan tahakkuk ve ödeme emirlerinin iptali” istemine yer verildiği, diğer yandan; dilekçenin “Netice-i Talep” başlıklı kısmında ise, “tebliğ edilen vergilerin ve cezaların tamamının kaldırılması, bu amaçla yapılan işlemlerin iptali, 2013…1641 tutanak numaralı 9121 tür kodlu işlemin iptali” istemine yer verildiği, iptali istenilen işlem ya da işlemler açısından, sunulan dava dilekçesinin başı ve sonu arasında çelişkili ve birbiriyle uyuşmayan ifadelere yer verildiği, davanın konusunun, “03/03/2014 gün ve …87 takip dosya numaralı ödeme emri”ne mi yoksa bu ödeme emrine konu olan ve ne ifade edilmek istenildiği anlaşılmayan başkaca “tahakkuk ve ödeme emirleri”ne mi ilişkin olduğu hususunda tereddüde neden olunduğu, diğer yandan, dilekçe içeriğinde yer verilen “itiraz konusu vergi ve cezalar” ibaresi ve “Netice-i Talep” başlıklı kısmında yer verilen, “tebliğ edilen vergilerin ve cezaların tamamının kaldırılması, bu amaçla yapılan işlemlerin iptali, 2013…1641 tutanak numaralı 9121 tür kodlu işlemin iptali” istemi ile, davacı hakkında tahakkuk eden vergi ya da davacıya verilen vergi cezaları mevcut ise, bunların mı iptalinin istenildiğinin belirsiz olduğu, bu hâliyle, dava dilekçesinin, davanın konusunun açıkça belirlenmesine olanak vermeyecek şekilde çelişkili ve açık olmayan ifadelerle hazırlandığı görüldüğünden, dava dilekçesinin, dava konusu edilen işlemin ya da işlemlerin (davanın konusunun, belirli bir ödeme emrine mi ya da ödeme emrinin dayanağı idari para cezası veya başkaca bir tahakkuk işlemine mi, yoksa, vergi tahakkuku, vergi zam ve cezalarına mı ilişkin olduğunun sarih ve anlaşılabilir bir şekilde gösterilmesi) açıkça belirtilmesi ve dava dilekçesinin, başı ile sonu arasında çelişkili ifadelere yer verilmeyerek ve davanın konusunda tereddüde neden olunmayacak şekilde, iptali istenilen işlem ya da işlemlerin bir suretinin dava dilekçesine eklenmesi, tarih ve sayısı ile davacıya tebliğ tarihinin gösterilmesi suretiyle 2577 sayılı Yasa’nın 3. maddesine uygun olarak düzenlenmesi gerektiği sonucuna varıldığı, diğer yandan; davacı vekili tarafından sunulan yenileme dilekçesi ekinde, davacı tarafından vekil kılındığına ilişkin vekâletname örneğinin de sunulmadığı görüldüğünden, dava dilekçesinin bu yönüyle de usule uygun görülmediği” gerekçesine yer verilmek suretiyle, 30.01.2015 tarih ve K:2015/71 sayılı kararla 2577 sayılı Yasa’nın 3. maddesine uygun olmadığından bahisle reddine karar verildiği, söz konusu kararın davacı vekiline tebliği üzerine, 17.03.2015 havale tarihli dilekçeyle davanın yenilendiği ve Mahkeme’nin … sayılı dosyaya kaydedildiği, yenilen dava dilekçesinde ise, yine “03.03.2014 tarih ve …87 takip dosya numaralı ödeme emri içeriğinde yer alan tahakkuk ve ödeme emirlerinin iptali” istemine yer verilmekle “tahakkuk” ve birden fazla olduğu anlamına gelen “ödeme emirlerinin” iptalinin istenildiği, ancak, iptali istenilen “tahakkuk” işleminin ve “ödeme emirlerinin” tümünün tarih ve sayıları belirtilmediği gibi, tebliğ tarihi olarak yine çelişkili ifadelere yer verildiği, diğer yandan, dava dilekçesinin “Netice-i Talep” başlıklı kısmında, yine “vergi ve cezanın kaldırılması” istemine yer verilmekle davanın kapsamının aynı zamanda vergi hukukunun alanına giren istemler de içerip içermediği hususunda yeniden belirsizliğe ve tereddüde neden olunduğu görülmekte olup, bu hale göre, davanın konusunun açık ve net bir şekilde gösterilmemesi nedeniyle reddine karar verilen dava dilekçesi üzerine yenilenen dava dilekçesinde de aynı yanlışlıkların tekrar edildiği, aynı yanlışlıkların tekrarı suretiyle 2577 sayılı Yasa’nın 3. maddesine uygun olarak düzenlenmeyen dava dilekçesi nedeniyle de, aynı Kanun’un 15. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde; idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı, dava dilekçelerinde tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, dava konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktarın gösterileceği, dava konusu kararın ve belgelerin asıllarının veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı kuralına yer verilmiştir. Aynı Kanun’un 5. maddesinin 1. fıkrasında ise; her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği düzenlenmiştir. Öte yandan, Kanun’un 15. maddesinin 5. fıkrasında da; dilekçenin reddedilmesi üzerine, yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıkların yapılması hâlinde davanın reddedileceği kuralı yer almıştır.
Olayda, 24.09.2014 tarihli dava dilekçesiyle 03.03.2014 tarihli ödeme emri kapsamındaki 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu uyarınca verilen 81.555,50-TL idari para cezasına ilişkin bölümünün iptali istemiyle dava açılmış, dava dilekçesinde idari para cezasına konu kamu alacağını tanımlayan “miktarı”, “türü”, “tutanak numarası” ve “takip dosya numarası” gibi bilgilere yer verilmiştir. Mahkemenin 30.01.2015 tarihli dilekçe ret kararı üzerine yenilenen dilekçede, dava konusunun, bahse konu ödeme emrinin idari para cezasına ilişkin kısmının iptalinin istenildiğini gösterir söz konusu detaylara yer verilmiş olup, dilekçenin sonuç kısmında yer alan “tutanak numarası ve takip dosyası belirtilen vergi ve cezaların kaldırılması, bu amaçla yapılan idari işlemin (2013..1641 tutanak ve 2014…87 takip dosya numaralı 9121 tür kodlu) iptaline” ibaresiyle de, 5015 sayılı Kanun’dan kaynaklı idari para cezasına ilişkin bölümünün kastedildiği, her ne kadar dava dilekçesinde vergi alacağı veya tahakkukun kaldırılması gibi ibarelere yer verilmiş olsa da, davacının istem olarak ödeme emrine konu idari para cezasına ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının iptalini talep etmediği, dava dilekçesinde bahsedilen tutanak ve dosya numara bilgileri kapsamında ödeme emri içeriğinde başka bir vergi veya sair kamu alacağı veya tahakkuku bulunmadığı, netice itibarıyla dava dilekçesinin bütün olarak değerlendirilmesinden, ödeme emrinin 81.555,50-TL tutarındaki idari para cezasına ilişkin bölümü dışında bir işlemin iptalinin talep edildiği sonucuna ulaşmanın mümkün olmadığı, aksine bir değerlendirmenin hak arama hürriyetini zedeleyeceği ve hukuka aykırı olacağı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Mahkeme’nin … tarihli dilekçe ret kararı üzerine, 17.03.2015 tarihli yenileme dilekçesinde aynı yanlışlıkların yapıldığını kabul etmenin mümkün olmadığı, yenilenen dava dilekçesi içeriğinden davanın konusunun anlaşılabildiği, buna rağmen iptali talep edilen işlem veya işlemler konusunda Mahkeme’nin tereddüdünün devam etmesi durumunda, 2577 sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca dilekçenin reddine karar vererek tereddütleri giderebileceğinden, 2577 sayılı Kanun’un 15. maddesinin 5. fıkrası uyarınca davanın reddine ilişkin Mahkeme kararında usul kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … 3. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, kullanılmayan 45,60.-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.