Danıştay Kararı 13. Daire 2015/4755 E. 2020/3677 K. 16.12.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/4755 E.  ,  2020/3677 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/4755
Karar No:2020/3677

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Akaryakıt ve Lpg Ürünleri Nakliye Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: “Balıkesir – Bursa Karayolu 1. Km Susurluk/Balıkesir” adresinde faaliyette bulunan akaryakıt istasyonunu işleten davacı tarafından, anılan istasyonda bulunan tüm satış pompalarının ve yakıt tanklarının mühürlenerek iş yerinin faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına ilişkin 25/11/2013 tarihli işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; akaryakıt istasyonunda 13/11/2013 tarihinde yapılan denetim sonucunda, istasyonun vaziyet planında gösterilmeyen yer altı tankı bulunduğunun tespit edildiği, yapılan tespite istinaden projede gösterilmeyen yer altı tankı nedeniyle akaryakıt istasyonunun mühürlendiği, öte yandan, mühürleme işleminin gerekçesini teşkil eden yer altı tankı nedeniyle işletme sahipleri hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan açılan ceza davasında, … Asliye Ceza Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile sanıkların beraatine karar verildiği ve dava konusu işlemin dayanaksız kaldığı ileri sürülmekte ise de, bu durumun, … Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen beraat kararından önceki bir tarihte bağlı yetki içerisinde tesis edilen dava konusu işlemi kusurlandırmadığı, anılan beraat kararının kesinleşmesini müteakip, davacı tarafından mührün kaldırılması istemiyle davalı idare nezdinde başvuruda bulunulabileceği, yapılan denetim sonucunda tespit edilen yer altı tankının istasyonun vaziyet planında gösterilmediği açık olduğundan, davalı idarenin, mevzuat hükümleri gereğince bağlı yetki içerisinde tesis ettiği dava konusu mühürleme işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Susurluk Belediyesi’nden alınan yazıda vaziyet planının 13/11/2013 tarihinde onaylandığının belirtildiği, mühürleme işleminin gerekçesini oluşturan tankın yasal olduğu, ceza yargılamasında davacı şirket yetkilisi hakkında beraat kararı verildiği, denetim tarihinde söz konusu tankın otomasyon sistemi ile bağlantısının bulunduğu, istasyondaki yakıtın marker seviyesinin geçerli olduğu, ön araştırma ve soruşturma yapılmaksızın doğrudan mühürleme işlemi yapılamayacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Bursa Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü tarafından 30/09/2013 ve 13/11/2013 tarihlerinde “Balıkesir – Bursa Karayolu 1. Km Susurluk/Balıkesir” adresinde faaliyette bulunan akaryakıt istasyonunda yapılan denetim sonucunda, istasyonda vaziyet planında gösterilmeyen yer altı tankı bulunduğundan bahisle pompa ve tanklar mühürlenmiştir.
Davacı tarafından, 13/11/2013 tarihinde söz konusu tankın yer aldığı vaziyet planının onaylanması için Susurluk Belediye Başkanlığı’na başvuruda bulunulmuş ve aynı tarihte vaziyet planı Belediyece onaylanmıştır.
13/11/2013 tarihinde tesis edilen mühür, … Sulh Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve … D. İş sayılı kararı gereği 23/11/2013 tarihinde kaldırılmış, 25/11/2013 tarihinde 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 8. fıkrası uyarınca tekrar mühürleme işlemi yapılması üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun işlem tarihinde yürürlükte bulunan hâliyle “İdari yaptırımlar” başlıklı 20. maddesinin 8. ve 9. fıkralarında, “5607 sayılı Kanun’da belirtilen kaçakçılık fiillerinin işlendiği tespit edilen rafineri hariç her türlü tesiste lisansa tabi tüm faaliyetler kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya mahkeme kararı kesinleşinceye kadar Kurum tarafından geçici olarak durdurulur ve bu süre içinde söz konusu tesis için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmez. Kesinleşmiş mahkeme kararına göre lisans sahiplerinin lisansı iptal edilir. Lisans sahibine verilen idari para cezası ödenmeden lisansa konu tesis için lisans verilmez.
Kaçakçılık fiilinin sadece ulusal marker seviyesi ile ilgili olması durumunda, geçici durdurma kararı akredite laboratuvar analiz sonucuna göre verilir. Akredite laboratuvar analiz sonucunun bildirilmesine kadar kaçak akaryakıt satışını engelleyecek idari tedbirler Kurum tarafından alınır.” kuralı yer almıştır.
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun “Kaçakçılık suçları” başlıklı 3. maddesinin 11. fıkrasında, “Ulusal marker uygulamasına tabi olup da, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun belirlediği seviyenin altında ulusal marker içeren veya hiç içermeyen akaryakıtı;
a) Ticari amaçla üreten, bulunduran veya nakleden,
b) Satışa arz eden veya satan,
c) Bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın alan,
Kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak, marker içermeyen veya seviyesi geçersiz olan akaryakıtın kaçak olarak yurda sokulduğunun anlaşılması hâlinde, onuncu fıkra hükmüne istinaden cezaya hükmolunur.”, 14. fıkrasında, “Kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı olarak sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipman bulunduranlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bursa Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü’nün davalı idareye muhatap … tarih ve … sayılı yazısında; 30/09/2013 tarihinde yapılan ulusal marker denetimi sırasında istasyonda 6 adet akaryakıt tank menholünün bulunduğu, vaziyet planı istenmesine rağmen sunulmadığı, Belediyeden temin edilen vaziyet planında 5 adet tank bulunduğu, 13/11/2013 tarihinde kazı çalışmaları yapıldığı, 6 no.lu tankın 5 no.lu tankla aynı tank olduğu, anılan tankın bölündüğü ve söz konusu tankların boş olduğu, düzenekle akaryakıt aktarımı yapılabildiği ve otomasyon sistemine bağlı bulunduğu hususları belirtilmiştir.
Öte yandan, … Cumhuriyet Savcılığı’nca, … tarih ve Soruşturma No: … sayılı yazıyla davalı idareden, davacı tarafın itirazı üzerine … Sulh Ceza Mahkemesi’nce … tarih ve … D. İş sayılı kararla mühürlemenin kaldırılmasına, ancak 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 8. fıkrası uyarınca işlemlerin yapılabileceğine karar verildiği belirtilerek, anılan hüküm uyarınca gerekli işlemlerin yapılarak Savcılığa bildirilmesi istenmiştir.
Davalı idarenin … tarih ve … sayılı cevabi yazısında, Bursa Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü’nce rutin ulusal marker denetimi sırasında 30/09/2013 tarihinde yapılan denetimde vaziyet planında bulunmayan tank tespit edildiğinden bahisle istasyonun mühürlendiği, Susurluk Sulh Ceza Mahkemesi’nce davalı idarenin bilgisi dışında mühürleme yapıldığından bahisle gizli tank dışında kalan tank ve pompalardaki mühürlemenin kaldırılmasına karar verildiği, ancak Gümrük Müsteşarlığı ile imzalanan iş protokolü gereği anılan idarece 5015 sayılı Kanun hükümleri uyarınca işlem tesis edildiği ifade edilmiştir.
Dosyanın incelemesinden, dava konusu mühürleme işleminin 30/09/2013 ve 13/11/2013 tarihlerinde yapılan denetimler sonucunda düzenlenen tutanaklara istinaden tesis edildiği, ancak tutanakların dosyada bulunmadığı görülmekte olup, söz konusu tutanaklar istenerek fiilin tespitine yönelik maddi vakıaların incelenmesi gerektiği açıktır.
Öte yandan, İdare Mahkemesi’nce, vaziyet planında yer almayan tank bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş olmakla birlikte, söz konusu tankların otomasyon sistemine bağlı olduğu dikkate alındığında, 5607 sayılı Kanun kapsamında kaçakçılık fiilinin oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, maddi vakıaların tam olarak açıklığa kavuşturulması somut tespitler üzerinden hukukî değerlendirme yapılarak ve buna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile verilen davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.