Danıştay Kararı 13. Daire 2015/4684 E. 2017/641 K. 14.03.2017 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/4684 E.  ,  2017/641 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/4684
Karar No:2017/641

Temyiz İsteminde Bulunan
(Davacılar) :
Vekili :

Diğer Davacılar :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti :….İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…., K:….sayılı kararının; dava konusu işlemin düzenleyici bir işlem niteliğinde olmadığından dava açma süresinin Resmî Gazete’de yayım tarihinden itibaren hesaplanmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Davacıların aktif dava açma ehliyetlerinin bulunmadığı, dava açma süresinin öğrenme tarihinden itibaren değil, Resmî Gazete’de yayın tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı ileri sürülerek temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi Düşüncesi : Özel kanunlarında aksine bir hüküm bulunmadıkça, idari işlemlerde dava açma süresinin başlamasında yazılı bildirimin esas olduğu, dava açma süresi hesabında ilân tarihinin, ancak “ilanı gereken” düzenleyici nitelikteki işlemler açısından dikkate alınacağı, bireysel nitelikteki işlemlere karşı ilgililerin, bu işlemlerin kendilerine yazılı olarak bildirildiği tarihten itibaren dava açabilecekleri, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nca bir şirkete yönelik “lisans verme” işleminin bireysel nitelikteki bir işlem olduğu, bireysel nitelikli bu işlemlere karşı dava açma süresinin başlamasında “yazılı bildirimin” esas alınacağı, yazılı bildirim bulunmadığı hâllerde bilgi edinmenin (ıttıla) esas alınacağı, bu nedenle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava;… ili sınırları içinde …. Sanayi A.Ş. tarafından kurulmak istenen termik santral için Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) tarafından verilen 15.03.2012 tarih ve EÜ-3734-18/2289 sayılı üretim lisansının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; … Sanayi Anonim Şirketi’nin 21.10.2011 tarihinde “Mersin Kojenerasyon Santrali” için üretim lisansı başvurusunda bulunduğu, yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde …. Sanayi Anonim Şirketi’ne üretim lisansı verilmesi hakkında 15.03.2012 tarihli ve 3734/18 sayılı Kurul kararı ile üretim lisansı verilerek 12.04.2012 tarih ve 28262 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanması üzerine davacıların söz konusu karardan 22.06.2014 tarihinde haberdar olduğu iddiasıyla, bakılan davayı 22.07.2014 tarihinde açtığı, bu durumda, davacıların davayı dava konusu işlemin Resmî Gazetede yayımlandığı 12.04.2012 tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içerisinde açması ya da 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesine göre idareye başvuruda bulunması, davalı idarenin isteminin reddi işlemini öğrendiği tarihten itibaren ise kalan dava açma süresi içerisinde davasını açması gerekirken, bu süreler geçirildikten sonra 22.07.2014 tarihinde açılan bu davanın esasının süre aşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiş, bu karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrasında; Devletin, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğu kurala bağlanmış, 125. maddesinin üçüncü fıkrasında da; 40. maddedeki düzenlemenin devamı niteliğinde, “İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.” hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Dava açma süresi” başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hâllerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu, ikinci fıkrasında, bu sürenin, idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlayacağı, dördüncü fıkrasında ise, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava açma süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı kurala bağlanmıştır.
Belirtilen Anayasa ve Kanun hükümleri karşısında; özel kanunlarında aksine bir hüküm bulunmadıkça, idari işlemlerde dava açma süresinin başlamasında yazılı bildirimin esas olduğu, dava açma süresinin hesabında ilân tarihinin ancak “ilanı gereken” düzenleyici nitelikteki işlemler açısından dikkate alınacağı, bireysel nitelikteki işlemlere karşı ilgililerin, bu işlemlerin kendilerine yazılı olarak bildirildiği tarihten itibaren dava açabilecekleri kuşkusuzdur
İdari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirim tarihinden başlayacağı kuralı, idari işlemlerin idare tarafından ilgililere açık ve anlaşılır bir biçimde duyurulması ve bu işlemlere karşı idari yollara veya dava yoluna başvurmalarına imkân sağlama amacını taşımaktadır. Bununla birlikte, idari işlemin niteliğinin ve hukuki sonuçlarının davacı tarafından bütünüyle öğrenildiği kimi davalarda, bilgi edinmenin (ıttılaın) yazılı bildirimin sonuçlarını doğuracağı ve dava açma süresine başlangıç alınacağı Danıştay içtihatlarıyla kabul edilmiştir. Ancak bu istisnai durumun kabulü ile bilgi edinmenin dava açma süresine başlangıç alınması da, idari işlemin niteliği ve doğurduğu hukuki sonuç itibarıyla davacılar tarafından öğrenildiğinin kanıtlanması şartına bağlı olup; bu şartın gerçekleşip gerçekleşmediğinin açılan idari davada idari yargı merciince değerlendirilerek karara bağlanması gerekir.
Dosyanın incelenmesinden; … ili sınırları içinde …. Sanayi A.Ş. tarafından kurulmak istenen termik santral için Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararı ile üretim lisansı verildiği, bu lisansın 12.04.2012 tarih ve 28262 sayılı Resmî Gazete’de yayınlandığı, davacıların dava konusu üretim lisansı verilmesine yönelik işlemi davalı idarenin internette yer verdiği açıklamalar üzerine öğrendiklerini ileri sürdükleri, dava dilekçesinde yazılı bildirim tarihi olarak internet sayfasında açıklamaların yer aldığı 22.06.2014 tarihini gösterdikleri ve davanın 22.07.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu “lisans verme” işleminin “ilanı gereken” düzenleyici nitelikteki işlemler arasında yer almadığı, maddi açıdan bireysel nitelikteki bir işlem olduğu, bireysel nitelikli bu işleme karşı dava açma süresinin başlamasında “yazılı bildirimin” esas alınacağı, yazılı bildirim bulunmadığı hâllerde bilgi edinmenin (ıttıla) esas alınacağı tabiidir.
Bu durumda, davacıların dava konusu lisans verme işleminden 22.06.2014 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerektiğinden, anılan işleme karşı bu tarihten itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde açılan bu davada süre aşımı bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.