Danıştay Kararı 13. Daire 2015/4429 E. 2020/3356 K. 25.11.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/4429 E.  ,  2020/3356 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/4429
Karar No:2020/3356

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1. …
2. … Çim Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, 4734 sayılı Kanun’un 17/d ve 58. maddeleri uyarınca, 1 (bir) yıl süreyle bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanmalarına ilişkin 06/05/2014 tarih ve 28992 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; olayda, davacı şirket tarafından sunulan teklif dosyasının incelenmesi neticesinde, 1.394.000,00-TL, 1.419.500,00-TL ve 1.445.000,00-TL tutarlı üç adet birim fiyat teklif mektubunun sunulduğu ve tamamının şirket adına kaşelenerek imzalandığı, bu hususta uyuşmazlığın olmadığı, davacı şirketin ihaleye kendi adına birden fazla teklif vermiş olduğu ve bu fiilin 4734 sayılı Kanun’un 17’inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde sayılan yasak fiil ve davranışlar kapsamında olduğu, davacı şirket ile hakim durumda olan ortağı hakkında tesis edilen dava konusu yasaklama kararında hukuka aykırılık görülmediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, sehven meydana gelen olayda herhangi bir kastlarının bulunmadığı, teklif verme süresinin son anında teklif zarfının teslim edildiği, insani nedenlerle ve aceleyle teklif zarfında diğer tekliflerin unutulduğu; idarenin zararına sebep olacak, işlerin zamanında ve düzenli olarak yapılmasını geciktirecek nitelikte hileli bir fiil veya davranışlarının bulunmadığı, yasaklama kararının ölçülülük ve hakkaniyet ilkelerine uymadığı; davalı idareyi avukat sıfatı ile temsil eden vekilinin bulunmaması nedeniyle davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu yasaklama kararında mevzuata aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.