Danıştay Kararı 13. Daire 2015/4132 E. 2015/4009 K. 18.11.2015 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/4132 E.  ,  2015/4009 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/4132
Karar No:2015/4009

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :

İstemin Özeti : … 2. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının; akaryakıt istasyonunda marker seviyesi geçerli ve teknik düzenlemelere uygun akaryakıt satışının yapıldığı, … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin beraat kararı verdiği, 5607 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle menşei belli olmayan akaryakıtın kaçakçılık suçunun kapsamından çıkarıldığı, dava konusu mühürleme işleminin hukuka ve mevzuata aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi ‘nın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava; …’de faaliyet gösteren davacı şirkete ait… lisans nolu akaryakıt istasyonunun mühürlenmesine ilişkin 29.11.2013 tarih ve B-017812 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; davacıya ait akaryakıt istasyonunda Mahkeme kararı uyarınca yapılan arama ve denetim sonrasında, istasyonda lisansa esas teşkil eden belgelerde (vaziyet planı ve projede) belirlenenlere aykırı olarak 1 nolu depoda gizli bir bölme bulunduğu tespit edilmiş olup, davacının 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3. maddesinin 14. fıkrasına aykırı hareket ettiği anlaşıldığından, 5015 sayılı Kanun’un 20/8. maddesi uyarınca anılan istasyonun mühürlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu .,.. 2. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının ONANMASINA; dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, kullanılmayan 45,60.-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacı şirkete iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 18.11.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

2577 sayılı Kanun’un 32. maddesinin birinci fıkrasında, “Göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanun’da veya özel Kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idarî işlemi veya idarî sözleşmeyi yapan idarî merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.” kuralı yer almıştır.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 14. maddesinin dördüncü fıkrasında, nun, piyasa faaliyetlerini kendi personeli eliyle veya gerektiğinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarının personeli eliyle denetime tabi tutacağı düzenlenmiş, “Ön Araştırma, Soruşturma ve Dava Hakkı” başlıklı 21. maddesinde, ön araştırma ve soruşturmada takip edilecek usul ve esasların, Kurum tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiş; 06.01.2005 tarih ve 25692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in “Denetimlerin Yürütülmesi” başlıklı 6. maddesinin birinci fıkrasında, Kurum’un, piyasa faaliyetlerini kendi personeli veya kamu kurum ve kuruluşları ya da özel denetim kuruluşlarından hizmet alımı yoluyla denetime tâbi tutacağı, üçüncü fıkrasında, yönetmeliğin ilgili maddelerinde yer alan yetki ve yükümlülükler ile ilkelerin, Kurum adına denetim yapmakla yetkilendirilen diğer kamu kurum ve kuruluşları için de geçerli olacağı kurala bağlanmıştır.
Anılan mevzuat hükümleri uyarınca, ile İçişleri Bakanlığı arasında, piyasa faaliyetlerinin denetimi için 14 Haziran 2005 tarihinde protokol imzalandığı, bu protokol uyarınca Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı ekipler tarafından denetimler yapıldığı, numuneler alındığı, bu denetimlere bağlı olarak Kurul tarafından birtakım idari yaptırımlar uygulandığı, ayrıca EPDK tarafından kurumlara gönderilen (Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da dahil) 26.04.2013 tarih ve 20125 sayılı yazıda, marker XP cihazı ile yapılan ölçümlerde, ulusal marker’in geçersiz çıkması halinde mühürleme işlemi yaplmasının bildirilmiş olması karşısında, bu denetimlerin görevlisi sıfatıyla Kurum adına yapıldığı, dolayısıyla denetimler sonucu tesis edilen işlemlerin de işlemi olduğu sonucuna varılmaktadır.
Bu nedenle, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde, işlemi tesis eden ‘nun bulunduğu yer mahkemesi olan Ankara İdare Mahkemesi yetkili olduğundan aksi yönde oluşan karara katılmıyorum.