Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2015/4100 E. , 2018/220 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/4100
Karar No:2018/220
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf (Davalı): …
Vekili: …
İstemin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının; yapılan yayında ismi geçen kişinin suçlanmadığı, telefona bağlanması için yapılan çağrıların amacının hem hakkındaki iddialara yanıt vermesi, hem de eşinin ölümüne ilişkin şüpheleri ve konuya ilişkin başkaca bildiği bir husus var ise paylaşmasına ilişkin olduğu, yayın sırasında aktarılan tüm hususların sadece birer iddiadan ibaret olduğunun program sunucusu tarafından birçok kez dile getirildiği, tesis edilen işlemin mevzuata aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’nın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirket tarafından, şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında, 11.03.2013-14.03.2013 tarihlerinde yayınlanan “…” isimli programda, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinin ihlal edildiğinden bahisle uyarı cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 06.06.2013 tarih ve 2013/35 sayılı toplantısında alınan 45 sayılı kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; dava konusu programda adı geçen kişinin, stüdyoda misafir edilen konuklar tarafından eşinin ölümünden sorumlu tutulduğu, programda yer alan (…’nun şüpheli ölümü/ …’nun annesi kızının ölümünden damadı …’i sorumlu tutuyor/ Acaba … öldü mü öldürüldü mü? vb.) altyazılar ile de bu tavrın devam ettirildiği, dolayısıyla “Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilân edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemez; yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamaz.” ilkesinin ihlal edildiği açık olduğundan, aynı Kanun’un 32. maddesinin 2. fıkrası gereğince davacı şirkete uyarı cezası yaptırımı uygulanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının ONANMASINA; temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 18.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.