Danıştay Kararı 13. Daire 2015/3992 E. 2015/4441 K. 09.12.2015 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/3992 E.  ,  2015/4441 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/3992
Karar No:2015/4441

Temyiz İsteminde Bulunanlar ve
Karşı Taraf : 1-
2- (Davacı Yanında Müdahil)
Vekili :
Diğer Müdahil (Davacı Yanında) :
Vekili :
Temyiz İsteminde Bulunan ve
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin_Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; davalı, davacı ve davacı yanında müdahil tarafından, dava konusu işlemin 22.10.2014 tarih ve 845 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu kararı olduğu, anılan kararın 556 sayılı KHK’nin uygulanmasından kaynaklanmayıp, 4250 sayılı Kanun’un 6. maddesinin 9. fıkrasının uygulanmasına ilişkin olduğu, bakılan davanın 556 sayılı KHK’de öngörülen dava türlerinden olmayıp iptal davası olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Davacı ve Davacı Yanında Savunmalarının Özeti : Davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti : Davacı ve müdahilin temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davacı Yanında Müdahil Savunmasının Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava; davacı şirkete, “…”, “…” ve “…” markalarının alkollü içkilerde kullanılmaması kaydıyla proje tadilat izni verilmesine ilişkin Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 22.10.2014 tarih ve 8352 sayılı kararı ile anılan kararın davacı şirkete bildirimine ilişkin Alkollü İçkiler Piyasası Daire Başkanlığı’nın 03.11.2014 tarih ve 80 sayılı yazısının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; uyuşmazlığın, “..”, “…” ve “…” markalarının, marka kullanım hakkının alkollü içki üreten davacı şirkete mi yoksa diğer tescil sahiplerine mi ait olduğunun belirlenmesi noktasında toplandığı; marka kullanım hakkının kime ait olduğu açıklığa kavuşturulmadan uyuşmazlığın çözümlenemeyeceği; 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 71. maddesi uyarınca anılan Kanun Hükmünde Kararname’den kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargı yerlerine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, bu karar davalı, davacı ve davacı yanında müdahil tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1/a bendinde; idarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları idarî dava türleri arasında sayılmış olup, idare tarafından, bir kamu hizmetinin yürütülmesi dolayısıyla kamu gücü kullanılarak tek taraflı iradeyle tesis edilen kesin ve yürütülmesi zorunlu idarî işlemlere karşı açılacak davalarda idarî yargı yeri görevli bulunmaktadır.
4733 sayılı Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1. maddesinde; bu Kanunun amacının Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün yeniden yapılandırılması ile ‘nun kurulmasına, bu Kurumun görev ve yetkilerinin düzenlenmesine ve tütün ve tütün mamullerinin Türkiye’de üretimine, iç ve dış alım ve satımına ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu, 2. maddesinde; Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu’nun Kurum’un karar organı olduğu, 3. maddesinin (k) bendinde; 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu ve diğer kanunlar ile Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne verilmiş olan görevleri yürütmenin Kurul’un görev ve yetkilerinden biri olduğu belirtilmiş; 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu’nun 6. maddesinin 9. fıkrasında ise; “Alkollü içkilerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti, alkolsüz içki ve sair ürünlerde; alkolsüz içki ve sair ürünlerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti de alkollü içkilerde kullanılamaz. Ancak, ihraç amaçlı üretilenlerde bu fıkra hükmü uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 1. maddesinde; Kanun Hükmünde Kararname’nin amacının, bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine uygun olarak tescil edilen markaların korunmasını sağlamak olduğu, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin, markaların korunmasına ilişkin esasları, kuralları ve şartları kapsadığı, 62. maddesinde; marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibinin, mahkemeden, marka hakkına tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararının tazminini, marka hakkına tecavüz dolayısı ile üretilmesi veya kullanılması cezayı gerektiren eşya ile bu eşyaları üretmeye yarayan araç, cihaz, makine gibi vasıtalara el koyulmasını, el konulan ürünler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınmasını, marka hakkına tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınmasını, özellikle el koyulan ürünlerin ve araçların üzerlerindeki markaların silinmesi veya marka hakkına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhasını, marka hakkına tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesini ve kamuya yayın yoluyla duyurulmasını talep edebileceği, 71. maddesinde ise; bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen davalarda, görevli mahkemenin görevli asliye hukuk ve asliye ceza mahkemeleri olduğu düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; şarap üreticisi olan davacı şirket tarafından 18.09.2014 tarihinde, … Organize Sanayi Bölgesi …Cadde …Sokak No.. …/… adresindeki şarap üretim tesisi için fıçıda yıllandırma yapmak amacıyla 56 adet 300 litrelik meşe fıçı almayı plânladıklarından bahisle izin talebinde bulunulduğu, dava konusu Kurul kararıyla, davacı şirketin başvurusunun Alkol ve Alkollü İçki Tesislerinin Haiz Olması Gereken Teknik Şartlar, Kurulmaları, İşletilmeleri ve Denetlenmelerine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğe uygun olduğu, ancak, davacı şirketin kullandığı markalardan “..”, “..” ve “..” markalarının Türk Patent Enstitüsü’nün internet sitesinden yapılan marka araştırmasında başka firma veya şahıslar tarafından da tescil edildiğinden bahisle davacı şirkete, 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu’nun 6. maddesinin 9. fıkrasındaki; “Alkollü içkilerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti, alkolsüz içki ve sair ürünlerde; alkolsüz içki ve sair ürünlerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti de alkollü içkilerde kullanılamaz. Ancak, ihraç amaçlı üretilenlerde bu fıkra hükmü uygulanmaz.” hükmü uyarınca “…”, “..” ve “…” markalarının kullanılmaması kaydıyla proje tadilat izni verildiği, anılan kararın davacı şirkete Alkollü İçkiler Piyasası Daire Başkanlığı’nın 03.11.2014 tarih ve 80 sayılı yazısıyla bildirimi üzerine anılan Kurul kararının ve bu kararın bildirimine ilişkin yazının iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılan uyuşmazlıkta; dava konusu Kurul kararının, 4733 sayılı Kanun’un Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu’na verdiği yetkiye istinaden alındığı, işlemin gerekçesinin 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu’nun 6. maddesinin 9. fıkrasındaki; “Alkollü içkilerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti, alkolsüz içki ve sair ürünlerde; alkolsüz içki ve sair ürünlerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti de alkollü içkilerde kullanılamaz.” hükmü olduğu, bakılan davanın 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında ve marka tecavüzünü önlemeye yönelik olarak açılan bir dava olmadığı hususları dikkate alındığında, bakılan davanın 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’den kaynaklanan bir ihtilaf olarak nitelendirilmesine olanak bulunmadığından, idari yargının görevinde bulunan uyuşmazlığın, adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği yolundaki temyize konu kararda usule uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan; … Ticaret Ltd. Şti. tarafından Mahkeme kaydına 26.01.2015 tarihinde giren dilekçeyle, Derneği tarafından Mahkeme kaydına 03.02.2015 tarihinde giren dilekçeyle müdahale talebinde bulunulmasına rağmen, anılan talepler hakkında herhangi bir karar verilmediği anlaşıldığından Mahkemece yeniden verilecek kararda anılan hususun da değerlendirilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca .. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, kullanılmayan 45,60.-TL yürütmeyi durdurma harçlarının istemleri hâlinde davacıya ve davacı yanında müdahile ayrı ayrı iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.