Danıştay Kararı 13. Daire 2015/3858 E. 2020/3937 K. 24.12.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/3858 E.  ,  2020/3937 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/3858
Karar No:2020/3937

TEMYİZ EDENLER: 1- (DAVACI) … Pazarlama Hizmet ve Turizm A.Ş.
(Devredilen … Teknoloji Bilişim ve Kart Hizmetleri A.Ş.)
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin .. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idarece 15/11/2011 tarihinde gerçekleştirilen “Genel Güvenlik Ürünleri Güncellenmesi ve Ağ Geçidi ve Zararlı Kod Engelleme Bileşeni” alım ihalesinin, ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi olan davacı şirketin %50’den fazla sermayesine sahip olan Ordu Yardımlaşma Kurumu’nun ihalelerden yasaklı olması ve ekonomik açıdan ikinci avantajlı teklifin de olmaması nedeniyle iptaline ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacı şirketin sermayesinin %99,9’una sahip olduğu Ordu Yardımlaşma Kurumu’nun ihalelerden yasaklı olması nedeniyle dolaylı olarak davacının ihaleye katılım engeli bulunduğu görülmekte ise de; Ordu Yardımlaşma Kurumu tarafından 1 yıl süreyle kamu ihalelerine katılmasının yasaklanmasına ilişkin işleme karşı açılan davada … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla işlemin iptaline karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 27/11/2014 tarih ve E:2013/797, K:2014/3814 sayılı kararıyla Mahkeme kararının onandığı, dava konusu işlemin tesis edilmesine dayanak olarak gösterilen Ordu Yardımlaşma Kurumu’nun 1 yıl süreyle kamu ihalelerine katılmasının yasaklanmasına ilişkin işlemin iptaline karar verildiği göz önüne alındığında, yasaklılık kararının hiç tesis edilmemiş gibi sonuç doğuracağı ve bu suretle davacı şirketin ihaleye katılmasına engel bir durumun olmadığı anlaşıldığından, dayanağı kalmayan dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, öte yandan, dava konusu işlemin iptal edilmesinin söz konusu ihalenin doğrudan davacı üzerinde bırakılması sonucunu doğurmadığı, idarece ihale mevzuatı açısından ihale ilkeleri gözetilerek ihale ile ilgili olarak karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, usul yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği; esas yönünden ise, davacı şirketin sermayesinin %99,9’una sahip olan Ordu Yardımlaşma Kurumu’nun 1 yıl süreyle kamu ihalelerine katılmaktan yasaklı olması nedeniyle davacı şirket tarafından ihaleye teklif verilerek 4734 sayılı Kanun’un 11. maddesinin ihlâl edildiği; davacı tarafından, dava konusu işleme dayanak alınan 15/04/2011 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasaklama kararında kendilerinin adının bulunmadığı, dolayısıyla dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte haklarında alınmış bir yasaklama kararı bulunmadığı, işlemin bu gerekçeyle iptali gerektiği, mahkeme kararının gerekçesinin yerinde olmadığı ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından, davacının temyiz iddialarının yerinde olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuş; davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, 09/07/2018 tarih ve 30743 sayılı (3. Mükerrer) Resmî Gazete’de yayımlanan 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 11 ve 12. maddeleriyle tüzel kişiliği sona erdirilerek Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde hizmet birimi olarak yeniden yapılandırılan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü yerine Gençlik ve Spor Bakanlığı hasım mevkiine alınarak Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:.., K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 24/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.