Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2015/3687 E. , 2018/3400 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/3687
Karar No:2018/3400
TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Enerji Üretim A. Ş.
VEKİLİ: …
İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İli, … İlçesi, … Havzası üzerinde hidroelektrik santrali yoluyla elektrik üretiminde bulunan davacı tarafından, … İlçesi sınırları dahilinde kullanmakta olduğu orman arazisine yönelik …TL’lik 2007 yılı kullanım bedeli ödendikten sonra, anılan tutarın … TL’lik kısmının ödeme gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; Dairemizin bozma kararı uyarınca 25/11/2014 tarihinde yapılan ara kararına verilen cevapta; verilen izinlerin otoprodüktör sözleşmesine dayalı olarak verilen izinler olduğu, izin oluru devamında alınan taahhütnamelerde herhangi bir indirimle ilgili bir madde bulunmadığı bu nedenle indirimsiz bedel alındığı, sözleşme sonrasındaki yatırım ve işletme dönemlerinden ilk on (10) yılında indirim uygulamayacağının emirlendiği, bu nedenle bedellerde bir kıst hesabı yapılmasının söz konusu olmadığı, davacıya 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’un yürürlük tarihinden önce izin verildiği ve o tarih itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümleri uyarınca kesin izin taahhüt senedi alındığı, bu yüzden olaya taahhüt senedi hükümlerinin uygulanması gerektiğinden hareketle davacıdan alınacak arazi kullanım bedeline 5346 sayılı Kanun’un 8. maddesinde öngörülen bedel indirimlerinin uygulanamayacağı ileri sürülmekte ise de, taahhüt senedinin onay tarihinden sonraki bir tarihte yürürlüğe giren ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinden alınacak arazi kullanma bedelinin indirimli olmasını öngören 5346 sayılı Kanun’un 8.maddesi hükmünün normlar hiyerarşisinin ve hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak dava konusu olaya uygulanması gerektiği, yürürlükteki mevzuatta lehe yapılan kanuni değişikliklerin taahhüt senedi imzalanmış olması gerekçe gösterilerek uygulanma kabiliyetinin olmadığı, aksi durumun hukuk devleti ilkesine aykırılık teşkil edeceği, bu nedenle; davacı şirketten 1999, 2000, 2001 ve 2002 yıllarında imzalanan taahhüt senetlerinde belirtilen şartlar dahilinde tahsis bedeli alınmasının eşitliğe aykırı olduğu, anılan Kanun hükmünde 2008 yılından önce orman arazisi tahsis edilen şirketlerin yüzde seksenbeş bedel indiriminden faydalanamayacağına ilişkin bir düzenleme de bulunmadığı, ara kararına rağmen bedel konusunda idarenin hesaplayarak aksini ortaya koyamaması karşısında, davalı idareye ödenen …-TL’lik 2007 yılı tahsis bedelinin yüzde seksenbeşi olan …-TL’nin yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle iade isteminin kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’un yürürlük tarihinden önce verilmiş izinler için indirim uygulanamayacağı, tespit edilen arazi kullanım bedelinin davacı şirketle yapılmış olan taahhüt senedi uyarınca belirlendiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, davalının temyiz nedenlerinin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulü yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 29/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.