Danıştay Kararı 13. Daire 2015/3321 E. 2019/3820 K. 26.11.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/3321 E.  ,  2019/3820 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/3321
Karar No:2019/3820

TEMYİZ EDEN MÜDAHİL
( DAVALI YANINDA) : … Ltd. Şti.
VEKİLİ : …

DAVALI : … Düzenli Katı Atık Depo Yapma ve İşletme Birliği
VEKİLİ : …

DİĞER MÜDAHİL
(DAVALI YANINDA) : … Ltd. Şti.
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : …

İSTEMİN_KONUSU : … Entegre Katı Atık Yönetimi Sisteminin Kurulması ve İşletilmesine ilişkin 24/09/2013 tarihinde yapılan imtiyaz ihalesinin, ile ortaklığına ihale edilmesi işleminin iptali istemiyle açılan davada; konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yolunda …. İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davanın konusuz kaldığı belirtilmekte, müdahilin tek başına temyiz isteminde bulunma hakkı olmadığından istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 66. maddesinde, üçüncü kişilerin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla müdahil olarak davada yer alabilecekleri; 68. maddesinde, müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği, onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği; 69. maddesinde, müdahilin de yer aldığı asıl davada hükmün taraflar hakkında verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davalının temyiz isteminde bulunmadığı, buna karşılık temyiz isteminde bulunan … Ltd. Şti.’nin, davalı yanında müdahil sıfatıyla davayı takip ettiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 68. maddesine göre davanın taraflarından olmayan, dava sonucunda hakkında hüküm kurulmayan ve ancak yanında katıldığı tarafa yardımcı olabilen müdahilin, yanında davaya katıldığı tarafın kanun yollarına başvurmaması durumunda, tek başına kanun yollarına başvurmasına hukuken olanak bulunmamaktadır (Kuru Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, İstanbul-2016, s.512). Bununla birlikte, feri müdahilin tek başına kanun yollarına başvuramamasının, Anayasa’nın 90. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde yer alan adil yargılanma hakkı çerçevesinde de değerlendirilmesi gerekmektedir.
Hukuk sisteminde bireye doğrudan taraf olmadığı, ancak hak ve menfaatlerini etkileyen bir davada iddia ve savunmalarını öne sürebilmesine imkân sağlayacak nitelikte bir mekanizmanın bulunması ve bu mekanizmanın etkin bir şekilde işlemesi adil yargılanma hakkının güvencelerinden biri olarak kabul edilmelidir. Bu amaçla üçüncü kişinin davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla tahkikat sona erinceye kadar feri müdahil olarak davada yer alabileceği kurala bağlanmıştır. İdarenin işlem ve eylemlerinin hukuka uygunluk denetiminin yapıldığı idari yargıda da müdahillik, görülmekte olan davalar yönünden uyuşmazlık konusu üzerinde hak iddia eden ya da davanın taraflarından birinin davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan üçüncü kişilerin davaya sadece şeklen değil, etkili bir şekilde katılmasıyla, adil yargılanma hakkının güvencelerinin sağlanabilmesi için önemli bir müessesedir.
Ancak, adil yargılanma hakkının, davanın doğrudan tarafı olmayan feri müdahile asıl tarafa sağlanan tüm imkân ve hakların mutlak ve koşulsuz olarak tanınmasını zorunlu kılacak nitelikte bir güvenceyi bünyesinde barındırdığı söylenemez. Bu bağlamda, adil yargılanma hakkının, feri müdahilin yanında davaya katıldığı tarafın iradesiyle uyuşmayan usul işlemlerini yapabilmesini garanti altına almadığı ifade edilmelidir. Dolayısıyla asilin yargılamayı devam ettirmeme yönündeki iradesine rağmen feri müdahilin davayı sürdürebilmesine imkân tanınması biçiminde adil yargılanma hakkından doğan bir zorunluluğun bulunmadığı açıktır. Nitekim Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 19/7/2018 tarihinde, … A.Ş. (B. No: 2015/2909) başvurusunda, feri müdahilin temyiz isteminin reddi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın, açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.
Bu itibarla, feri müdahilin temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. MÜDAHİLİN TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
3. Dava dosyasının … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 26/11/2019 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere) karar verildi.