Danıştay Kararı 13. Daire 2015/297 E. 2018/1919 K. 31.05.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/297 E.  ,  2018/1919 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/297
Karar No:2018/1919

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
Vekili : …

Karşı Taraf (Davacı) : … A.Ş.
Vekili : …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; programın haber bülteni niteliği taşıdığı tespiti yapıldıktan sonra aynı programın kendi içinde bölümlere ayrılarak farklı program türü olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu, program türlerinin bir bütün olduğu ve bölümlere ayrılmasının mümkün olmadığı, yayının hukuki nitelendirmesinde hataya düşüldüğü ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi …’nın Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, “…” logosu ile yayın yapan televizyon kanalında 13.01.2014 tarihinde 16:00.25-16:50.04 saatleri arasında yayınlanan “…” adlı yayında bant reklam yayını yapıldığının tespit edildiği ve böylelikle 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 10. maddesinin 10. fıkrasına dayanılarak hazırlanan Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesinin 4. fıkrasının ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32. maddesinin 2. fıkrası gereğince uyarı yaptırımı uygulanmasına ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; yayına ilişkin görüntülerin yer aldığı CD kaydının izlenmesinden, 16:40.31-16:40.55 saatleri arasında 24 saniye boyunca ekranın sağ üst köşesinde “R” ibaresi çıktıktan sonra ekranın alt kısmında bir ajanda görüntüsü eşliğinde “…” ifadelerinin yer aldığı, saat 16:00.25’de başlayan yayında daha çok yargı, yargı bağımsızlığı ve …., … gibi davalar ile bazı güncel toplumsal ve siyasal olay, konu ve gelişmelerin derlenerek izleyicilere aktarıldığı ve bu hâliyle yayının bir haber bülteni niteliği taşıdığı; saat 16:18.00 sularından itibaren ise, Silivri davaları olarak ifade edilen süreç kapsamında tutuklanan …’ın eşi …’ın stüdyoya davet edildiği ve anılan kişi ile program sunucusunun belirtilen bu süreç ve diğer yaşananlar hakkında karşılıklı konuşma yaptığı, yayının bu hâliyle bir haber programı niteliği taşıdığı ve söz konusu bant reklam yayınının da yayının bu aşamasında yapıldığı; bu durumda, bant reklamın “…” adlı yayının, haber programı niteliği taşıyan bölümünde yayınlandığı ve haber programlarında bant reklam yayınlanmasını yasaklayan bir mevzuat hükmünün bulunmadığı anlaşıldığından, davacıya uyarı yaptırımı uygulanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un “Tanımlar “ başlıklı 3. maddesinde “Program”, “Bir medya hizmet sağlayıcı tarafından hazırlanan bir yayın akış çizelgesi veya katalog içinde yer alan bir dizi görsel ve/veya işitsel unsurun oluşturduğu tek bir bütün” olarak tanımlanmış, “Televizyon ve radyo yayın hizmetlerinde reklam ve tele-alışveriş” başlıklı 10. maddesinin onuncu fıkrasında, “Bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Üst Kurulca yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne, 32. maddesinin ikinci fıkrasının dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan hâlinde, “8 inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcıları uyarılır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan maddeye dayanılarak hazırlanan 02.11.2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yayın Hizmeti Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan hâlinde, “Bant reklam”, program yayını esnasında ekrandaki görüntü üzerinde, programın bütünlüğünü bozmamak kaydıyla, tanıtımı yapılan ürün, hizmet veya kuruluşun reklamının görüntüyü çerçevelemek yoluyla ya da alt yazı ile veya logosunu göstermek suretiyle yapılması; “Haber bülteni”, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla, güncel toplumsal, ekonomik, siyasal, kültürel ve benzeri olay, konu ve gelişmelerin, derlenerek, izleyici veya dinleyicilere, düzenli olarak, belirli saatlerde sunulduğu program türü; “Haber programları” ise, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla güncel olay, konu ve gelişmeleri ayrıntılarıyla ele alan ve değerlendiren, bildiri, sunum, söylev, mülakat, söyleşi, tartışma formatında gerçekleştirilen, belirli yayın gün ve saatinde ve düzenli biçimde izleyici ya da dinleyicilere sunulan program türü olarak tanımlanmış, “Reklâm ve tele-alışveriş yayınlarının biçim ve sunuşu” başlıklı 10. maddesinin dördüncü fıkrasında da, “Haber bültenleri ve çocuklara yönelik programlarda bant reklamlar yayınlanamaz.” kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacıya ait … logosu ile yayın yapan televizyon kanalında 13.01.2014 tarihinde 16:00.25-16:50.04 saatleri arasında yayınlanan “…” adlı yayında bant reklam yayını yapıldığının tespit edildiği ve böylelikle 6112 sayılı Kanun’un 10. maddesinin onuncu fıkrasına dayanılarak hazırlanan Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesinin dördüncü fıkrası hükmünün ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası gereğince uyarı yaptırımı uygulanmasına ilişkin işlemin tesis edildiği, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığa konu yayına ait CD izlenmesinden, programın, gündemin başlıklarına dayanan güncel olayları ve sıcak gelişmeleri aktararak başladığı, 2-3 dakikayı aşmayacak şekilde herhangi bir analize ya da yoruma yer verilmeden haberlerin verildiği, programa son verilmeden program konuğu ile sunucunun karşılıklı konuşması şeklinde devam ettiği, yayının bu kısmında 16:40.31-16:40.55 saatleri arasında 24 saniye boyunca ekranın sağ üst köşesinde “R” ibaresi çıktıktan sonra ekranın alt kısmında bir ajanda görüntüsü eşliğinde “…” şeklinde bant reklamın ekrana geldiği görülmüştür.
Bu itibarla, her ne kadar Mahkeme tarafından yayının, başlangıçta haber bülteni niteliği taşıdığı, saat 16:18.00 sularından itibaren ise, konuşmacının stüdyoya davet edilerek karşılıklı konuşma şeklinde sürdürüldüğü, bu hâliyle programın haber bülteni değil haber programı niteliği taşıdığı, söz konusu bant reklamın yayının haber programı niteliği taşıyan bölümünde yayınlandığı ve haber programlarında bant reklam yayınlanmasını yasaklayan bir mevzuat hükmü bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de, 6112 sayılı Kanun’da “Program”, “Bir medya hizmet sağlayıcı tarafından hazırlanan bir yayın akış çizelgesi veya katalog içinde yer alan bir dizi görsel ve/veya işitsel unsurun oluşturduğu tek bir bütün” olarak tanımlandığından, söz konusu program bir bütün olarak ele alınıp değerlendirildiğinde, hafta içi her gün aynı saatte yayınlanan programın haber sunumu ile gündemin başlıklarına dayanan güncel olayları ve sıcak gelişmeleri aktararak başladığı, 2-3 dakikayı aşmayacak şekilde herhangi bir analize ya da yoruma yer verilmeden haberlerin verildiği, programa ara ya da son verilmeden önce programa katılan konukla birlikte gelişmelerin değerlendirildiği programın haber bülteni niteliğinde olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 31.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.