Danıştay Kararı 13. Daire 2015/2738 E. 2015/4014 K. 18.11.2015 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/2738 E.  ,  2015/4014 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2015/2738
Karar No : 2015/4014

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :

İstemin Özeti : … 10. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının; fiilin sabit olduğu, ön araştırma veya soruşturmaya ihtiyaç bırakmayacak derecede açık bir tespit üzerine ilgiliye savunma hakkı tanıyan “ön araştırma ve soruşturma yapılmaksızın doğrudan savunma alınması” yöntemi uygulanarak işlem tesis edildiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi ‘nın Düşüncesi : Temyiz isteminin kısmen kabulüyle, Mahkeme kararının vekâlet ücretine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava; davacı şirketin, 25.07.2013 tarihinde ilan panosunda yer alan tavan fiyatlarının üzerinde akaryakıt sattığından bahisle 70.000.-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin 17.07.2014 tarih ve 5126-70 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun (6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değişik) 19. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, bu maddenin yürürlük (11.04.2013) tarihinden sonra verilecek idarî para cezalarının, ön araştırma ve soruşturma aşamasının tamamlanmasından sonra Kurul tarafından karara bağlanması gerekirken, bu usule uyulmadan tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacı şirket lehine 750.-TL vekâlet ücretine hükmedilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Temyize konu Mahkeme kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmında 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.
Davacı şirket lehine 750.-TL vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısma gelince;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 330. maddesinde; “Vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücreti, taraf lehine hükmedilir.” kuralı yer almaktadır.
Olayda, davanın vekil marifetiyle açılmadığı gibi, sonraki süreçte de vekil vasıtasıyla takip edilmediği, nitekim Mahkeme kararında da vekil bilgilerine yer verilmediği, buna rağmen Mahkeme’ce davacı lehine vekâlet ücretine hükmedildiği anlaşıldığından, temyiz isteminin bu kısma yönelik olarak kabulü gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kısmen reddi ile temyize konu … 10. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının, dava konusu işlemin iptaline yönelik kısmının ONANMASINA, temyiz isteminin kısmen kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca Mahkeme kararının davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkin kısmının BOZULMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine; bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.