Danıştay Kararı 13. Daire 2015/260 E. 2020/2908 K. 03.11.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/260 E.  ,  2020/2908 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/260
Karar No:2020/2908

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : Av….

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Akaryakıt Kuyumculuk Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : …İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının işletmecisi olduğu … ili, … ilçesi, … Köyü, …Mevkii, …karayolu üzerinde faaliyet gösteren akaryakıt satış istasyonunun 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 20. maddesinin 8. fıkrası uyarınca mühürlenmesine ilişkin 17/05/2013 tarihli davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; akaryakıt satış istasyonu, yapılan denetim neticesinde 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda düzenlenen kaçakçılık fiili işlendiğinden bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 20. maddesinin 8. fıkrası uyarınca mühürlenmiş ise de, aynı olay ile ilgili olarak 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında başlatılan hazırlık soruşturması neticesinde … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …tarih, Soruşturma No:…, Karar No: …. sayılı kararı ile soruşturmaya konu akaryakıtın yurda kaçak sokulduğuna dair delil bulunmadığı, yapılan ölçümlerde akaryakıtın marker seviyesinin geçerli çıktığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve bu karara karşı EPDK tarafından yapılan itirazın ise … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve Değişik İş No: … sayılı kararı ile reddedildiği, dolayısıyla, sözkonusu akaryakıt istasyonunda 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda düzenlenen kaçakçılık fiilinin işlendiğinden söz edilemeyeceği, bu durumda, uyuşmazlık konusu akaryakıt satış istasyonunun 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 20. maddesinin 8. fıkrası uyarınca mühürlenmesine ilişkin 17/05/2013 tarihli davalı idare işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 24/04/2013 tarihinde yapılan denetimde diğer tanklarda bulunan akaryakıta ilişkin davacı tarafından fatura ibraz edilmediği, bu nedenle cumhuriyet savcılığı tarafından ayrı bir soruşturma açıldığı ve devam ettiği, farklı tarihlerde yapılan denetimlerde istasyonda gizli tank ve düzenek tespit edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ….’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
…. tarihinde … İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekip tarafından akaryakıt satış istasyonunda yapılan denetim sırasında … plaka sayılı tankerin istasyona ait (4) numaralı yeraltı tankına akaryakıt boşalttığının görüldüğü, tankerde bulunan akaryakıta ait fatura istenildiğinde … seri numaralı, üzerinde tarih bulunmayan, davacı tarafından “… Nak. Mad. Arama İnş. San. Tic. Ltd. Şti., …Köyü, …/…” adresine tanzim edilmiş sevk irsaliyesinin ibraz edildiği, … plaka sayılı tanker sürücüsünün, tankerin sevk irsaliyesinde belirtilen adrese gitmediğini, akaryakıtı İzmit ilinde bulunan dolum tesisinden aldığını ve davacıya ait akaryakıt istasyonuna getirdiğini ifade ettiği, bunun üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile … plaka sayılı tankere içerisinde bulunan akaryakıt ile birlikte el konulduğu, … tarih ve … sayılı yazı ile soruşturma evraklarının EPDK’ya gönderildiği, EPDK’nın … tarihli yazısı ile akaryakıt istasyonunun mühürlenmesinin istenildiği, bunun üzerine söz konusu istasyonunun mühürlenmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İİLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun işlem tarihinde yürürlükteki hâliyle 20. maddesinin 8. fıkrasında, “5607 sayılı Kanunda belirtilen kaçakçılık fiillerinin işlendiği tespit edilen rafineri hariç her türlü tesiste lisansa tabi tüm faaliyetler kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya mahkeme kararı kesinleşinceye kadar Kurum tarafından geçici olarak durdurulur ve bu süre içinde söz konusu tesis için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmez. Kesinleşmiş mahkeme kararına göre lisans sahiplerinin lisansı iptal edilir. Lisans sahibine verilen idari para cezası ödenmeden lisansa konu tesis için lisans verilmez.” kuralı yer almıştır.
5015 sayılı Kanun’un 2. maddesinde kaçak akaryakıt tanımlanmış, buna göre kaçak akaryakıtın, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu hükümleri uyarınca kaçak olarak kabul edilen akaryakıtı ifade ettiği belirtilmiştir.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun “Kaçakçılık Suçları” başlıklı 3. maddesinin 11. fıkrasında, “Akredite laboratuvar analiz sonucuna göre Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenen seviyede ulusal marker içermeyen, yasal yollarla Türkiye’de serbest dolaşıma girdiği belgelendirilemeyen veya menşei belli olmayan akaryakıtı; üreten, satışa arz eden, satan, bulunduran, bu özelliğini bilerek ticarî amaçla satın alan, taşıyan veya saklayan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” kuralı yer almış; aynı fıkra, 28/06/2014 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 89. maddesiyle yeniden düzenlenmiş ve “yasal yollarla Türkiye’de serbest dolaşıma girdiği belgelendirilmeyen veya menşei belli olmayan akaryakıt” ibaresine madde metninde yer verilmemiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosya incelendiğinde, davacıya ait akaryakıt istasyonunda 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesi uyarınca dava konusu geçici mühürleme işlemi uygulanmasının, menşei belli olmayan akaryakıtın 5607 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 11. fıkrası uyarınca kaçak akaryakıt olarak değerlendirilmesinden kaynaklandığı, ancak 5607 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 11. fıkrasında değişiklik yapılması ile kaçakçılık suçu fiilinin kapsamının, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun belirlediği seviyenin altında ulusal marker içeren veya hiç içermeyen akaryakıt ile sınırlandığı, menşei belli olmayan akaryakıt bulundurulmasının tek başına kaçakçılık fiili kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 8. fıkrası uyarınca uygulanan mühürleme işleminin sebep unsurunun ortadan kalktığı dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka uygunluk, dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında ise sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki …İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:.., K:…sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.