Danıştay Kararı 13. Daire 2015/1892 E. 2020/1011 K. 01.06.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/1892 E.  ,  2020/1011 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/1892
Karar No:2020/1011

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait … Mahallesi, … Cadddesi, … Sokak, … … adresinde yer alan tesiste 04/09/2012 tarihinde yapılan denetimde alınan LPG numunesinin ilgili teknik düzenlemelere aykırı olduğundan bahisle …-TL idarî para cezası uygulanmasına, LPG dağıtıcı lisansının iptal edilmesine ilişkin 24/12/2013 tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; diğer yaptırımlardan farklı olarak lisans iptali müeyyidesinin uygulanabilmesi için muhakkak bir soruşturma açılmasının gerektiği anlaşılmakta olup, davacı firma hakkında soruşturma açılması gerekirken, soruşturma açılmadan sadece savunma alınmak suretiyle tesis olunan dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacı şirketin kurulu tesisinde yapılan denetimde alınan numunenin teknik düzenlemelere aykırı olduğunun tespit edildiği, soruşturmanın yeterince bulgu ve belgeye ulaşmak için yapılan sürecin tanımı olduğu, tek bir fiil ve tereddüde yer bırakmayacak şekilde elde edilmiş yeterli bulgu ve belgelerin olması durumunda soruşturma yapılmasına gerek olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, ön araştırma ve soruşturma yapılmadan yalnızca yazılı savunma alınarak tesis edilen işlemin hukuka uygun olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.