Danıştay Kararı 13. Daire 2015/1559 E. 2019/4699 K. 26.12.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/1559 E.  ,  2019/4699 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2015/1559
Karar No : 2019/4699

TEMYİZ EDEN (DAVALI): Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : Av….
DİĞER (DAVALI) : … Valiliği
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … . İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından işletilen akaryakıt istasyonunda bulunan akaryakıt pompası ve yer altı tanklarının … Jandarma Komutanlığı’nca mühürlenmesine ilişkin 22/06/2014 tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce; akaryakıt istasyonunda, 22/06/2014 tarihinde yapılan denetim sırasında, etrafı kapalı alan içerisinde, vaziyet planında yer almayan düzenekli tank tespit edilmesi üzerine düzenlenen tutanakla, 5607 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 14. fıkrası uyarınca akaryakıt istasyonu mühürlenerek anılan istasyondaki piyasa faaliyetinin geçici olarak durdurulduğu, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 20. maddesinin 8. fıkrası uyarınca, rafineri hariç her türlü tesiste lisansa tabi tüm faaliyetlerin kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya mahkeme kararı kesinleşinceye kadar kurum faaliyetlerinin geçici olarak durdurulabilmesi için söz konusu tesiste, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda düzenlenen kaçakçılık fiilinin işlendiğinin tespiti gerekmektiği, buna göre, söz konusu tesiste bulunan tankın, kaçak akaryakıt satmaya yarar nitelikte olup olmadığının irdelenmesinin şart olduğu, istasyonun arka kısmında bulunan etrafı kapalı alanda yapılan denetim sonucu düzenlenen tutanakta, biri altta diğeri üstte olmak üzere iki adet tankın mevcut olduğu, yine bu tankların yaklaşık 20 metre ilerisinde bir başka tankın olduğu, bu tankın üzerinde toprak kalıntıları olduğu, bu tankın eski olması nedeniyle toprak altından çıkarıldığının anlaşıldığı, üst üste olduğu görülen tanklardan üstteki tankın içinin boş ve paslı olduğu, herhangi bir yere bağlantısının olmadığı, altta bulunan tankın içine bakıldığında dalgıç pompasının bulunduğu; ancak, elektrik veya başka herhangi bir bağlantısının bulunmadığı tespitinin yapılmış olduğu, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 09/07/2014 günlü bilirkişi raporunda; tespite konu olan ve üstte bulunan tankın dış yüzeyinin küflenme ve paslanmaya maruz kaldığı, iç kısmınında aynı şekilde paslı ve küflü olduğu, korozyona uğradığı, tankın herhangi bir yerle bağlantısının bulunmadığı, tankın üzerinde bulunan saç kapak üzerinde dolum ağzı, akaryakıt çekecek ekipman pompa ve pompa bağlantısı, pompayı besleyecek enerji kablosunun bulunmadığı, tank yüzeyinin korozyona uğraması nedeniyle akaryakıt dolumuna uygun olmadığı, tespite konu tankın altında bulunan ikinci tankla ilgili olarak ise tank üzerinde dalgıç pompa bulunduğu; ancak, enerji kablolarının bulunmadığı, tanktan akaryakıt satış pompalarını besleyen borunun kapatılmış durumda olduğu, tanktan dışarıya çıkarılan galvanizli borunun (dolum ağzı) zeminin çok altında olması nedeniyle dolum işinde kullanılmasının mümkün olmayacağı, tank zemininde bulunması gereken su deşarj rogar ve kuyusunun görülemediği, her iki tank arasında bağlantının mevcut olmadığı, Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü tarafından onaylı vaziyet planında 1.ve 2. tankların (üstte ve altta) ana binanın sağında gösterilmiş olduğu yönünde görüş belirtildiği, bunun üzerine savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, tesiste bulunmayan, gerek vaziyet planında yer alan, gerekse vaziyet planında gösterilmeyen tankların hiçbir yere bağlantılarının olmadığı, dolum yapılmasının mümkün olmadığı ve kullanılamaz durumda olduğunun bilirkişi raporuyla tespit edildiği, kaçakçılık faaliyetine esas teşkil edebilecek düzenek bulundurulduğundan bahisle yapılan mühürleme işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kaçak akaryakıt satışına elverişli düzenekler bulunduğu, fiilen satış yaparken yakalanmasa da satış yapmaya hazırlık halinde olunduğu, sulh hukuk mahkemesi tarafından yapılan tespitlere dayalı verilen iptal kararının yerinde olmadığı, olay yeri tespit tutanağında fiillerin açık olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği, 11/01/2018 tarihli Kurul kararı ile soruşturmanın sonlandırıldığı, Mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Davacı tarafından temyiz aşamasında sunulan 02/02/2018 tarih ve … sayılı belgede 11/01/2018 tarih ve 7641-26 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararı ile akaryakıt istasyonuna 22/06/2014 tarihinde gerçekleştirilen denetimde tespit edilen aykırılıklar için yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen soruşturma raporu ile istasyon sahibinin alınan savunmasının kabul edilmesine ve soruşturmanın sonlandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki …. İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…; K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.