Danıştay Kararı 13. Daire 2015/130 E. 2019/3292 K. 24.10.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/130 E.  ,  2019/3292 K.Gayrimenkul değerleme uzmanlığı, lisans, sınav, Sermaye Piyasası Kurulu üyeliği, başkanlığı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2015/130
Karar No : 2019/3292

DAVACI : …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : …
DAVANIN KONUSU :
1) (Kurul) tarafından çıkarılan 14/08/2014 tarih ve 29088 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunanlar İçin Lisanslama ve Sicil Tutmaya İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ (VII-128.7)’in tamamının, tamamı hakkında karar verilmediği takdirde 4/(f)-(ğ)-(ı)-(j)-(k), 6/4, 7/2, 9/(f)-(g), 10/2, 11/1-2-3, 12/1, 13/1, 14/1, 15/1-2-3-4, 16/1-2, 17/1, 19/1, 20/1, 22/1-2, 23/1, 26, Geçici 1/1-2, Geçici 3/1, Geçici 4/1, Geçici 7/1. maddelerinin,
2) Tebliğ’in Ek-1 Lisans Gerektiren Unvan ve Görevler Tablosunda Gayrimenkul Yatırım Fonu başlığındaki “Gayrimenkul Değerleme Lisansı” ifadelerinin, Ek-1 Lisans Gerektiren Unvan ve Görevler Tablosunda Gayrimenkul Değerleme Şirketleri başlığındaki “Gayrimenkul Değerleme Lisansı” ve “Konut Değerleme Lisansı” ifadelerinin, Ek-2. maddesinin, Ek-3 Daha Önce Verilen Lisans Belgelerinin Denklik Durumu Tablosundaki “Gayrimenkul Değerleme Lisansı” ve “Konut Değerleme Lisansı” ifadelerinin,
3) 19/08/2014 tarih ve 2014/24 sayılı Kurul Bülteni’nde yayımlanan Gayrimenkul Değerleme Uzmanları ve Konut Değerleme Uzmanları İçin Aranan Tecrübe Koşulunun Uygulama Esasları başlıklı 17/07/2014 tarih ve 22/735 sayılı (i-SPK.128.7) İlke Kararı’nın “Ortak Düzenlemeler” başlıklı bölümünde yer alan “Yukarıdaki bentler uyarınca 3 yıllık tecrübe şartını tevsik eden rapor sunamadığı veya diğer şartları taşımadığı için başvurusu kabul edilmeyen adaylar, Sermaye Piyasası Lisanslama … tarafından düzenlenecek ve içeriği Kurulca onaylanacak mesleki uygulamalı eğitim programına katılmaları ve başarılı olmaları hâlinde tecrübe şartını sağlamış sayılacaklardır.” şeklindeki kısmı ile İlke Kararı’ndaki tabloda yer alan “Gayrimenkul Değerleme Şirketleri” bölümündeki “Tecrübe koşulunu sağlayan nitelikte SPL tarafından düzenlenen eğitim ve bu eğitime ilişkin sınavları başarıyla tamamlamış olması.” şeklindeki ifadelerin,
4) Anılan Tebliğ ve/veya İlke Kararı uyarınca verilen tüm lisans belgelerinin,
5) Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu (SPL) tarafından 21/12/2014 tarihinde yapılan Gayrimenkul ve Konut Değerleme Lisans sınavlarının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu Tebliğ ile ilke kararının Anayasa, kanun, yönetmelik, tüzük, genelge ve tebliğlere aykırı olarak düzenlendiği, 11/08/2001 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Seri: VIII, No:34 sayılı Tebliğ’e uygun olarak gayrimenkul değerleme uzmanlığı sınavlarında ders geçme notu 60, beş dersin ortalamasının 70 olma kriterini çok çeşitli kaynak kitaplara çalışarak, hazırlık kurslarına katılarak 4 yıllık fakülte mezunu olarak 3 yılda 8 kez sınava girerek başarabildiği, 3 yıllık tecrübe şartını da yerine getirerek lisans belgesini aldığı, kredilere konu gayrimenkullerin değerleme raporlarının altına imza atan gayrimenkul ve konut değerleme uzmanlarının başarı için yarıştığı sınavın içinde gerçek kişinin de ortak olduğu kâr amacı güden bir anonim şirket tarafından yapılmasında kamu faydası bulunmadığı, daha fazla müşteri, daha fazla kâr elde etme arzusu ile sınav şekil şartlarının kolaylaştırılması, 3 yıllık tecrübenin 2 günlük uygulamalı eğitime bağlanması, 4 yıllık fakülte mezuniyeti şartının 2 yıllık üniversite mezunu olma yönünde değiştirilmesi ve başarı puanlarının 10 puan düşürülmesi yönünde yapılan düzenleme ile bir anda deneyimsiz ve bilgi seviyesi düşük çok sayıda gayrimenkul ve konut değerleme uzmanının sahaya girmesi neticesinde hatalı raporlar düzenlenmesine yol açılacağının muhakkak olduğu, bu raporların başta ülke ekonomisini, gayrimenkul değerleme mesleğini ve kariyeri ile kazancını olumsuz etkileyeceği, kolay elde edilen değerleme uzmanlığı belgesi ile tecrübesiz, sınırlı bilgiye sahip kişilerin yapacağı gayrimenkul değerlemeleri neticesinde 2001 yılında yaşanan ekonomik krizin tekrar etmesinin mümkün olduğu, 06/03/2006 tarih ve 08/45 sayılı Tebliğ’deki uluslararası değerleme standartları ile dava konusu Tebliğ ve ilke kararının çeliştiği, lisans sahibi olmanın şekil şartlarının son derece basitleştirilmesinin uluslararası alanda ülkemizi güç durumda bırakacağı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nda “lisanslı değerleme uzmanı” ibaresi yer alırken Tebliğ ve ilke kararında “uzman” kelimesinin kaldırılmasının kanuna müdahale niteliğinde olduğu, Tebliğ’in 2. maddesinde sınavlara katılmak için sermaye piyasası kurumlarında veya halka açık ortaklıkların birinde çalışma mecburiyeti varken 21/12/2014’te yapılan sınavlarda bu hususun gözardı edildiği, bu şarta uymayan çok sayıda kişinin sınava girdiği, sınavın Tebliğ’in 1. ve 2. maddesine aykırı olarak yapıldığı, meslekî deneyim şartının kaldırıldığı, yerine mesleki uygulamalı eğitim programına katılım ile tecrübe şartının sağlanacağı yönünde değişiklik yapıldığı, Mahkemelerde bilirkişilik yapanlar için en az 3 yıl deneyime sahip olma şartı arandığı, geçmişte tecrübe şartını yerine getirmek için zaman ve emek harcayan gayrimenkul ve konut değerleme uzmanlarına karşı adaletsiz bir ortam doğacağı, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 1. ve 128/a maddeleri ile Anayasa’da tanımlanan hukuk devleti ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu, Bankalara Değerleme Hizmeti Verecek Kuruluşların Yetkilendirilmesi ve Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik’in 3. maddesinde değerleme uzmanının en az 3 yıllık tecrübeye sahip kişi olarak belirtildiği, değerleme raporlarının çoğunun bankalara sunulduğu, Seri:VIII, No:35 sayılı Tebliğ’de de gayrimenkul değerleme uzmanının en az 3 yıl, konut değerleme uzmanının en az 1 yıl tecrübesi olan ve 4 yıllık üniversite mezunu olan kişi olarak tanımlandığı, 2 yıllık ön lisans mezunu olma şartı getirilmesi ile tecrübe şartının değiştirilmesinin anılan Tebliğ’e de aykırı olduğu, lisans unvanlarından uzman kelimesi çıkarılarak yeni alınacak lisanslar ile önceki lisansların denk sayılması hükmü getirildiği, 6362 sayılı Kanun’un 76. maddesinde gayrimenkul değerleme uzmanlığı lisansına sahip olanlar olarak tanımlandığı, 2942 sayılı Kanun’un 15. maddesinde lisanslı değerleme uzmanının bilirkişi sıfatıyla kabul edildiği, Tebliğ ile kanuna konu değerleme mesleğinin niteliğinin değiştirildiği, 5 dersten olan sınavda başarı şartının 4 dersten sınavda başarı olarak, 100 üzerinden 60 olan geçme notunun 50 puana ve tüm sınav konularından alınan notların aritmetik ortalama şartının en az 70 puandan 60 puana düşürüldüğü, kanuna konu değerleme mesleğinin niteliğinin değiştirilmesinin kanuna müdahale niteliğinde olduğu, eşitlik ilkesine aykırı olduğu, mesleki bilgi seviyesi ve başarılı olma şartlarının düşürülmesinin mesleki kalitenin düşürülmesi anlamına geleceği, temel finans matematiği dersinin kaldırıldığı, diğer derslere soru sayısı azaltılarak konu edildiği, bu dersten yeterli bilgisi olmayanların meslekte gelir yöntemine göre değerleme yapamayacakları, iptalini talep ettiği düzenlemelere göre geçmişte 35 ayda 8 sınava girmesi gerekmeyip 12 ayda sınavda başarılı olabilecek, mesleki kazancını 2 yıl daha erken elde edebiliyor olacak ve sınavlara hazırlık için yaptığı masraflar yüzünden gelir kaybına uğramamış olacağı, sınava katılma şartını sağlamayan çok sayıda kişinin imtihana girmesi, bu kişilerin kazanması neticesinde bir anda piyasadaki iş kapasitesinin üzerinde uzmanın sahaya dâhil olmasının iş kapasitesini düşürerek menfaatini olumsuz etkileyeceğinden 21/12/2014 tarihli lisanslama sınavlarının iptali gerektiği, yabancı lisans belgelerinin Türkiye’de alınan belgeler ile eş kabul edilmesinin mütekabiliyet ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu, komşu ülkelerde 1 haftalık kurs açılması ile alınacak olan gayrimenkul değerleme belgelerinin ülkemizde denk sayılması tehlikesinin her an yaşanabileceği, lisans sınavlarının elektronik ortamda yapılması durumunda suistimallere açık olabileceği, sınav sonuçlarının şüpheli olabileceği, elektronik ortamda yapılan sınavda kopya çekilmemesinin, hile yapılmamasının mümkün olmadığı, bu durumun bir kısım kişi lehine durum yaratacakken diğer bir kısım için haksızlık teşkil edeceği ileri sürülmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI : Dava konusu işlemlerin iptalinin hâlihazırda lisans sahibi olan davacının lisanslarını ve durumunu etkilemeyeceğinden davayı açmakta hukukî yararı bulunmadığı, davaya konu edilen işlemlerin birbirinden farklı işlemler olduğundan dilekçenin reddi gerektiği, mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda 1999 yılında yapılan değişiklikle sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunacakların bu alanda faaliyet gösterecek kişi ve kuruluşlar ile sermaye piyasası kurumlarının yönetici ve diğer çalışanlarının mesleki eğitimi, mesleki yeterliliği ve mesleki ehliyetlerini gösterir sertifika verilmesine ilişkin esasları belirleme, bu amaçlarla merkez kurma ve faaliyet esaslarını belirleme görev ve yetkisinin Kurul’a verildiği, bu sistemin 6362 sayılı Kanun’un 128/f maddesi ile de korunduğu, lisanslamaya ilişkin yapılacak düzenlemelerin bu alanda ihtisas sahibi olan otoritelere bırakılmasının benimsenen yöntem olduğu, bu şekilde son derece gelişen ve değişen finansal piyasalarda meydana gelen değişim ve gelişmelere uyum sağlanabildiği, piyasanın düzgün ve sağlıklı işleyişine hizmet edildiği, kamu yararına en uygun yaklaşımın bu olduğu, Kurul’un hangi şartların arandığını belirleme konusunda takdir yetkisine sahip olduğu, yetki kullanılırken piyasanın ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulacağının açık olduğu, dava konusu değişikliklerin özünde çok esaslı değişiklikler içermediği, lisans türlerinin sektörün ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi ve aranan şartların buna göre gözden geçirilmesi niteliğinde olduğu, sınavlarda geçme notunun düşürülmesi iddiasının hukuken kabul edilebilir nitelikte olmadığı, zira kabulünün Kurul’un koşulların değişmesi hâlinde düzenlemelerinde değişiklik yapamayacağının kabulü anlamına geleceği, kaldı ki anılan değişikliğin sınavların kolaylaşacağı, geçmenin daha rahat olacağı, sınavı geçen kişi sayısında artış olacağı anlamına geleceğini iddia etmenin mümkün olmadığı, davacının lisans sahiplerinin gelirinin azalacağını iddia ettiği, bu hususun kesin ve kanıtlanabilir bir durum teşkil etmemekle birlikte, davacı açısından güncel ve gerçek bir zarar doğuran ve düzenlemeleri hukuka aykırı hâle getiren bir neden olarak kabul edilemeyeceğinin açık olduğu, Kurul’un düzenlemeleri yaparken her ne kadar takdir yetkisi olsa da kamu yararını gözetmek, bu bağlamda piyasa bütünlüğünü gözetmek durumunda olduğu, davacının iddiasının aksine sadece hizmet veren uzmanlar kısmını değil, hizmet alacak olan sermaye piyasası kurumlarını ve halka açık anonim ortakları da göz önünde bulundurma yükümlülüğü altında olduğu, piyasada yeterli sayıda lisans sahibi kişi olmazsa fiyatların aşırı yükseleceği, hatta sermaye piyasası kurumlarında istihdam edilecek yeterli personelin bulunmaması nedeniyle piyasada hizmet alan kısımda olan aktörlerin bundan olumsuz etkileneceği, bu durumun finansal piyasalardan faydalanmak isteyen vatandaşa maliyet ve sair külfet olarak yansıyacağı, sonuç olarak finansal piyasaların gelişimine engel teşkil edeceği, belirlenen yeni şartların öncekinden çok büyük farklılık içermemekte olup hâla sınav şartı bulunduğundan bu değişikliklerin mesleğin kalitesini düşürüeceği yönündeki iddianın mesnetsiz olduğu, Seri: VIII, No:45 sayılı Uluslararası Değerleme Standartları Tebliği’nin nasıl değerleme yapılacağına ilişkin ilkeleri ve kuralları içermekte olup değerleme yapacak kişilere verilecek lisanslara ilişkin bir hüküm barındırmadığı, düzenleme alanı sermaye piyasası olan Kurul ile para piyasası olan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun kanunla kendilerine verilen görev ve yetki alanları çerçevesinde birbirinden bağımsız olarak düzenleme yapma yetkisine sahip iki otorite olduğu, her iki idare tarafından yapılan düzenlemeler arasında hiyerarşik bir yapı bulunmadığı, tecrübe şartının kaldırılmadığı, 22/735 sayılı Kurul kararı ile gayrimenkul ve konut değerleme lisansları için aranan 3 ve 1 yıllık tecrübe şartının nasıl tevsik edileceğinin düzenlendiği, Kurul kararı ile tecrübe şartının yerine getirildiğinin nasıl tevsik edileceğinin düzenlendiği, Tebliğ ile lisans verilmesi aşamasında aranan tecrübe şartının kaldırıldığı, bunun yerine Kurul kararı ile Kurulca gayrimenkul değerleme hizmeti vermek üzere listeye alınan şirketlerde gayrimenkul değerleme uzmanı olarak çalışanlarda aranan 3 yıllık tecrübe şartı ile ilgili esasların belirlendiği, tecrübe şartının lisansın verilmesi aşamasından fiilen çalışma aşamasına kaydırıldığı, tecrübe şartını sağlamayanlara belli bir eğitim programına katılarak bu şartı sağlama imkânı getirildiği, mevcut lisans sahiplerinin haklarını ihlâl eden bir yanı bulunmadığı, SPL’ye verilen yetkinin kanunla Kurul’a verilen yetki dâhilinde olduğu, özel şirketin kamu yararına aykırı şekilde sırf kâr amacı güderek bu işi yapmasının mümkün olmadığı, zira Tebliğ’in 23. maddesi gereği belirlenen bütün ücretlerin Kurul’un onayına tabi olduğu, SPL’nin ortaklarının, …, …, …, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği ile Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği olduğu, daha önceki ortakları arasında gerçek kişi bulunmasının sebebinin ise mülga Ticaret Kanunu’nda yer alan anonim şirket yönetim kurulu üyesinin pay sahibi olma zorunluluğunun olduğu, değişiklik gerekçesinin belirli bir faaliyeti yapmanın lisanslı olabileceği, uzmanlık kelimesinin zaten lisans sahibini ifade ettiğinden anlam bütünlüğünü bozmasına dayandığı, lisans sahibi kişilerin lisansa ilişkin faaliyetin uzmanı olduğu hususunda bir değişiklik bulunmadığı, Tebliğ’in 2. maddesinin lisanslama sınavlarına ancak maddede yazılan kişilerin girebileceğini ifade etmediği, bu Tebliğ’in halka açık anonim ortaklıklarda ve sermaye piyasası kurumlarında çalışacak kişilere ilişkin şartları düzenlediğinin belirtildiği, Tebliğ’in 10.1. maddesine göre yabancı lisanslara içerik olarak mevzuatta yer alan konular ile aynı konuları kapsamaması hâlinde herhangi bir denklik verilmesinin mümkün olmadığı, ilgili düzenlemelerde yer alan koşulların sağlanması hâlinde yabancı uyruklu kişilerin Ek-2’de yer alan lisansları sadece yine anılan ekte yer alan pozisyonlar için kullanabileceği, kaldı ki anılan pozisyonlar arasında gayrimenkul ya da konut değerleme lisansını gerektiren bir pozisyon bulunmadığı, davacının sınavları elektronik ortamda gerçekleştirmenin sonuçları kesin olarak şaibeli hâle getireceği sonucuna hangi gerekçe ile vardığının anlaşılamadığı, kopya gibi suistimallerin önlenmesi için söz konusu sınav usulünün gerektirdiği tedbirlerin alınacağı, Tebliğ’in 10.2. maddesinde sayılan kişilerin Kurulda çalışıyor olmaları nedeniyle sınav konusu mevzuat hususunda mesleki yeterliliğe ulaşmış kişiler olduğu, anılan yeterliliğe ulaşılmasını teminen sınav konularının ağırlığı ve lisanslarının özelliğine göre birbirinden farklı sürelerde çalışılmış olma şartının öngörüldüğü, benzer şekilde konu ile ilgili mevzuata iişkin faaliyet göstermeyen bilişim personelinin bu muafiyetin dışında tutulduğu, hakkaniyetli bir yaklaşım belirlenerek aynen lisanslama sınavlarında olduğu gibi mesleki yeterlilik kıstası esas alınarak bir belirleme yapıldığı, eşitlik ilkesine aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Dava konusu Tebliğ’in 10. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… Süreye bağlı olmaksızın Kurul Başkanlığı ve Üyeliği …” ibaresi ile bu düzenleme uyarınca verilen lisans belgelerinin iptali, diğer kısımlar bakımından ise davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI … DÜŞÜNCESİ : Dava; 14/08/2014 tarih ve 29088 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunanlar İçin Lisanslama ve Sicil Tutmaya İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ (VII-128.7)’in tamamının, tamamı hakkında karar verilmediği takdirde anılan Tebliğ’in 4(f) (ğ) (ı) (j) (k), 6(4), 7(2), 9(f) ve (g), 10(2), 11(1-3), 12(1), 13(1), 14(1), 15(1-4), 16(1-2), 17(1), 19(1), 20(1), 22(1-2), 23(1), 26, Geçici 1(1-2), Geçici 3(1), Geçici 4(1), Geçici 7(1) maddelerinin, Ek-1 Lisans Gerektiren Unvan ve Görevler Tablosunda Gayrimenkul Yatırım Fonu başlığındaki “Gayrimenkul Değerleme Lisansı” ifadelerinin, Ek-1 Lisans Gerektiren Unvan ve Görevler Tablosunda Gayrimenkul Değerleme Şirketleri başlığındaki “Gayrimenkul Değerleme Lisansı” ve “Konut Değerleme Lisansı” ifadelerinin, Ek-2. maddesinin, Ek-3 Daha Önce Verilen Lisans Belgelerinin Denklik Durumu Tablosundaki “Gayrimenkul Değerleme Lisansı” ve “Konut Değerleme Lisansı” ifadelerinin, 19/08/2014 tarih ve 2014/24 sayılı SPK Bülteninde yayımlanan 22/735 sayılı ilke kararının dava dilekçesinde ifade edilen bölümlerinin, Tebliğ ve ilke kararı uyarınca verilen tüm lisans belgelerinin, 21/12/2014 tarihinde … tarafından yapılan Gayrimenkul ve Konut Değerleme Lisans Sınavlarının iptali istemiyle açılmıştır.
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 128. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde, halka açık ortaklıklarda görev alacaklar, sermaye piyasası kurumlarının yönetici ve diğer çalışanlarının mesleki eğitimi, mesleki yeterliliği ve mesleki ehliyetlerini gösterir sertifika verilmesine ilişkin esasları belirlemek, bu amaçlarla merkez veya şirket kurmak ve bunların faaliyet usul ve esaslarını belirlemek ‘nun (Kurul) görevleri arasında sayılmış; bu maddenin verdiği yetki doğrultusunda Kurul tarafından dava konusu Tebliğ kabul edilerek yürürlüğe konulmuştur.
Bu Tebliğin amacının, sermaye piyasası kurumlarında ve halka açık ortaklıklarda çalışanların mesleki yeterliliklerini, bilgi ve becerilerini tespit etmek amacıyla yapılacak sınavlara, bu sınavlar sonucunda verilecek lisanslara, lisanslarla ilgili düzenlenecek eğitim programlarına ve lisanslı personelin sicilinin tutulmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu ve Kanun’da belirtilen sermaye piyasası kurumlarında ve halka açık ortaklıklarda çalışan belirli unvan veya niteliklere sahip kişileri kapsadığı açıktır.
Sermaye piyasası araçları ve finansal hizmetler çeşitlendikçe, piyasa çalışanlarının en etkin ve güvenli şekilde yatırımcı ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri, gün geçtikçe sayısı artan ve daha karışık hale gelen düzenlemeleri takip edebilmeleri ve rekabetçi ortama uyum sağlayabilmeleri için belli bir bilgi düzeyinde bulunmaları ve buna ilişkin kontrolün gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Sermaye piyasasında, sermaye piyasası kurumlarında çalışacak profesyoneller için mesleki deneyim, öğrenim durumu gibi asgari standartlarla birlikte, belli konularda ve alanlarda bilgili olma koşuluda aramaktadır.
Sermaye piyasası araçları ve finansal hizmetlerin, lisanslamaya ilişkin yapılacak düzenlemelerin bu alanda ihtisas sahibi olmuş otoritelere bırakılması benimsenen bir yöntemdir. Bu şekilde, son derece hızlı değişen ve gelişen finansal piyasalarda meydana gelen değişim ve gelişmelere uyum sağlanabilmekte ve piyasanın düzgün ve sağlıklı işleyişine hizmet edilmektedir. Bu durumun, kamu yararına en uygun yaklaşım olduğu açıktır.
Bu nedenle, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 128. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi dayanak alınarak, davaya konu edilen Tebliğ yürürlüğe konulmuştur.

Söz konusu Tebliğ’de, üst hukuk normuna aykırılık olmadığı gibi, devamlı değişen ve gelişen finansal piyasaların, ihtiyaçlarına cevap verebilecek yetkili kişilerin yetiştirilmeleri amaçlanmış, bu amaç doğrultusunda yapılmış olan düzenlemelerde kamu yararı hedeflenmiş olup, bu hususlar gözetildiğinde, 14/08/2014 tarih ve 29088 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunanlar İçin Lisanslama ve Sicil Tutmaya İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ’de hukuka aykırılık görülmemiştir.
Davaya konu edilen Tebliğ’de hukuka aykırılık görülmediğinden, 19/08/2014 tarih ve 2014/24 sayılı SPK Bülteninde yayımlanan 22/735 sayılı ilke kararının dava dilekçesinde ifade edilen bölümlerinin, Tebliğ ve ilke kararı uyarınca verilen tüm lisans belgelerinin, 21/12/2014 tarihinde … tarafından yapılan Gayrimenkul ve Konut Değerleme Lisans Sınavlarının iptali isteminin de hukuki dayanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Kurul tarafından, sermaye piyasası kurumlarında ve halka açık ortaklıklarda çalışanların mesleki yeterliliklerini, bilgi ve becerilerini tespit etmek amacıyla yapılacak sınavlara, bu sınavlar sonucunda verilecek lisanslara, lisanslarla ilgili düzenlenecek eğitim programlarına ve lisanslı personelin sicilinin tutulmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 128. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendine dayanılarak Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunanlar İçin Lisanslama ve Sicil Tutmaya İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ (Seri:VIII, No:128/7) hazırlanmış ve anılan Tebliğ 14/08/2014 tarih ve 29088 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
19/08/2014 tarih ve 2014/24 sayılı Kurul Bülteni’nde yayımlanan 17/07/2014 tarih ve 22/735 sayılı (i-SPK.128.7) sayılı İlke Kararı ile, gayrimenkul değerleme uzmanları ve konut değerleme uzmanları için aranan tecrübe koşuluna ilişkin uygulama esasları
nın belirlenmesi yönünde düzenlemeler yapılmıştır.
Bunun üzerine davacı tarafından anılan Tebliğ’in tamamının, tamamı hakkında karar verilmediği takdirde 4/(f)-(ğ)-(ı)-(j)-(k), 6/4, 7/2, 9/(f)-(g), 10/2, 11/1-2-3, 12/1, 13/1, 14/1, 15/1-2-3-4, 16/1-2, 17/1, 19/1, 20/1, 22/1-2, 23/1, 26, Geçici 1/1-2, Geçici 3/1, Geçici 4/1, Geçici 7/1. maddelerinin, Ek-1 Lisans Gerektiren Unvan ve Görevler Tablosunda Gayrimenkul Yatırım Fonu başlığındaki “Gayrimenkul Değerleme Lisansı” ifadelerinin, Ek-1 Lisans Gerektiren Unvan ve Görevler Tablosunda Gayrimenkul Değerleme Şirketleri başlığındaki “Gayrimenkul Değerleme Lisansı” ve “Konut Değerleme Lisansı” ifadelerinin, Ek-2. maddesinin, Ek-3 Daha Önce Verilen Lisans Belgelerinin Denklik Durumu Tablosundaki “Gayrimenkul Değerleme Lisansı” ve “Konut Değerleme Lisansı” ifadelerinin, İlke Kararı’nın “Ortak Düzenlemeler” başlıklı bölümünde yer alan “Yukarıdaki bentler uyarınca 3 yıllık tecrübe şartını tevsik eden rapor sunamadığı veya diğer şartları taşımadığı için başvurusu kabul edilmeyen adaylar, Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu … tarafından düzenlenecek ve içeriği Kurulca onaylanacak mesleki uygulamalı eğitim programına katılmaları ve başarılı olmaları hâlinde tecrübe şartını sağlamış sayılacaklardır.” şeklindeki kısmı ile İlke Kararı’ndaki tabloda yer alan “Gayrimenkul Değerleme Şirketleri” bölümündeki “Tecrübe koşulunu sağlayan nitelikte SPL tarafından düzenlenen eğitim ve bu eğitime ilişkin sınavları başarıyla tamamlamış olması.” şeklindeki ifadelerin, Tebliğ ve/veya İlke Kararı uyarınca verilen tüm lisans belgelerinin, SPL tarafından 21/12/2014 tarihinde yapılan Gayrimenkul ve Konut Değerleme Lisans sınavlarının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Dava konusu Tebliğ ve İlke Kararı’nın davacının menfaatini etkileyebilecek nitelikte olması nedeniyle davalı idarenin, ehliyet itirazı; kezaTebliğ, İlke Kararı, lisans belgeleri ve lisans sınavları arasında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 5. maddesinde aranan hukukî bağlılık bulunduğu anlaşıldığından dilekçenin reddi gerektiği yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir.

ESAS YÖNÜNDEN:
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 128. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde, halka açık ortaklıklarda görev alacaklar, sermaye piyasası kurumlarının yönetici ve diğer çalışanlarının mesleki eğitimi, mesleki yeterliliği ve mesleki ehliyetlerini gösterir sertifika verilmesine ilişkin esasları belirlemek, bu amaçlarla merkez veya şirket kurmak ve bunların faaliyet usul ve esaslarını belirlemek Kurul’un görevleri arasında sayılmıştır.
Anılan Kanun’un dava konusu düzenlemelerin çıkarıldığı tarihte yürürlükte bulunan hâliyle “Kurul Başkanı ve üyeleri ile ilgili esaslar” başlıklı 119. maddesinde “(1) Kurul Başkanı ve üyelerinin aşağıdaki şartları taşımaları zorunludur:
a) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48′ inci maddesinin (A) bendinin (1), (4), (5), (6) ve (7) numaralı alt bentlerinde belirtilen şartları taşımak,
b) En az lisans düzeyinde öğrenim görmüş olmak,
(2) Üyeler, yükseköğrenim sonrası mali piyasalar, ekonomi, maliye, işletme, sermaye piyasaları, bankacılık veya finans alanında veya bu alanlarla ilgili hukuk dallarında en az on yıl deneyim sahibi olan veya yukarıda sayılan öğrenim dallarında en az on yıl öğretim üyeliği yapan kişiler arasından Bakanlar Kurulunca atanır. Üyelerden en az birinin hukuk fakültesi mezunu olması, en az birinin bu fıkrada belirtilen on yıllık deneyimi özel sektör sermaye piyasası kurumlarında kazanmış olması, en az birinin de Kurulda asgari on yıl çalışmış olması şarttır. Bakanlar Kurulu, üyelerden birini Başkan olarak görevlendirir. Atama kararı Resmî Gazete’de yayımlanır. Kurul Karar Organı, Kurul Başkanının teklifi ile üyelerden birini ikinci başkan ve birini başkan vekili olarak seçer.
(3) Kurul Başkan ve üyeleri, görevlerinin devamı süresince görevlerini tam bir dikkat, dürüstlük ve tarafsızlık ile yürüteceklerine, kanun hükümlerine aykırı hareket etmeyeceklerine ve ettirmeyeceklerine dair Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu huzurunda yemin ederler. Yemin için yapılan başvuru Yargıtay tarafından acele işlerden sayılır. Kurul Başkan ve üyeleri, yemin etmedikçe göreve başlamış sayılmazlar.”; “Kurul başkan yardımcıları” başlıklı 125. maddesinde ise, “(1) Başkana, başkanlığa ilişkin görevlerinde yardımcı olmak üzere Kurul kararıyla beş Kurul başkan yardımcısı atanır. Kurul başkan yardımcılarının 119. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartları taşıması zorunludur.” kuralı yer almıştır.
Sözlük anlamı ile “düzenli hâle koymak, düzen vermek, tanzim ve tertip etmek” olarak tanımlanan “düzenleme”, kamu hukukunda kural koyma ile eş anlamlıdır. Kural ise; sürekli, soyut, nesnel, genel (kişilik dışı) durumları belirleyen ve gösteren norm olarak tanımlanmaktadır. Yasama organının yasama tasarrufları dışında, idare, Anayasa ve kanunlardan aldığı yetki ile, kural koyma (düzenleme yapma) yetkisine sahiptir. “Kural işlemler” (ya da diğer adıyla “genel düzenleyici işlemler”), üst hukuk kurallarına uygun olarak hukuk düzenine yeni kural getiren ya da mevcut bir kuralı değiştiren veya kaldıran tek yanlı idarî işlemlerdir. Düzenleme yetkisini kullanarak tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge gibi genel düzenleyici işlemleri yapan idarenin bir işleminin düzenleyici nitelik taşıdığının kabul edilebilmesi için, söz konusu işlemin sürekli, soyut, nesnel, genel durumları belirleyen ve gösteren hükümler içermesi, başka bir anlatımla, belirtilen nitelikte kurallar konulmuş olması zorunlu olup, bu genel düzenlemelerin üst hukuk kurallarına aykırı hükümler içermemesi gerekir. (ÖZAY İl Han, Günışığında Yönetim, 2017, İstanbul, s.426)
Dava konusu Tebliğ’in 4/(f)-(ğ)-(ı)-(j)-(k), 6/4, 7/2, 9/(f)-(g), 11/1-2-3, 12/1, 13/1, 14/1, 15/1-2-3-4, 16/1-2, 17/1, 19/1, 20/1, 22/1-2, 23/1, 26, Geçici 1/1-2, Geçici 3/1, Geçici 4/1, Geçici 7/1. maddelerinin, Ek-1 Lisans Gerektiren Unvan ve Görevler Tablosunda Gayrimenkul Yatırım Fonu başlığındaki “Gayrimenkul Değerleme Lisansı” ifadelerinin, Ek-1 Lisans Gerektiren Unvan ve Görevler Tablosunda Gayrimenkul Değerleme Şirketleri başlığındaki “Gayrimenkul Değerleme Lisansı” ve “Konut Değerleme Lisansı” ifadelerinin, Ek-2. maddesinin, Ek-3 Daha Önce Verilen Lisans Belgelerinin Denklik Durumu Tablosundaki “Gayrimenkul Değerleme Lisansı” ve “Konut Değerleme Lisansı” ifadelerinin, İlke Kararı’nın “Ortak Düzenlemeler” başlıklı bölümünde yer alan “Yukarıdaki bentler uyarınca 3 yıllık tecrübe şartını tevsik eden rapor sunamadığı veya diğer şartları taşımadığı için başvurusu kabul edilmeyen adaylar, … tarafından düzenlenecek ve içeriği Kurulca onaylanacak mesleki uygulamalı eğitim programına katılmaları ve başarılı olmaları hâlinde tecrübe şartını sağlamış sayılacaklardır.” şeklindeki kısmı ile İlke Kararı’ndaki tabloda yer alan “Gayrimenkul Değerleme Şirketleri” bölümündeki “Tecrübe koşulunu sağlayan nitelikte SPL tarafından düzenlenen eğitim ve bu eğitime ilişkin sınavları başarıyla tamamlamış olması.” şeklindeki ifadelerinin, Tebliğ ve/veya İlke Kararı uyarınca verilen lisans belgelerinin, 21/12/2014 tarihli Gayrimenkul ve Konut Değerleme Lisans Sınavlarının iptali istemi açısından yapılan incelemede;
Sermaye piyasası araçları ve finansal hizmetler çeşitlendikçe piyasa çalışanlarının en etkili ve güvenli şekilde yatırımcı ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri, gün geçtikçe sayıları artan ve daha karışık hâle gelen düzenlemeleri takip edebilmeleri ve buna ilişkin kontrolün gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, sermaye piyasası kurumlarında çalışacak kişiler için öğrenim durumu, mesleki deneyim gibi asgari standartlarla birlikte belli konularda ve alanlarda bilgili olma koşulunun da aranması kaçınılmaz bir durumdur.
Sermaye piyasası araçları ve finansal hizmetlerin, lisanslamaya ilişkin yapılacak düzenlemelerin bu alanda ihtisas sahibi olmuş otoritelere bırakılmasıyla son derece hızlı değişen ve gelişen finansal piyasalarda meydana gelen değişim ve gelişmelere uyum sağlanarak piyasanın düzgün ve sağlıklı işleyişine kamu yararına uygun olarak hizmet edilmesi amaçlanmaktadır.
Bu kapsamda 6362 sayılı Kanun’un 128. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi ile lisans için gerekli olan şartların finansal piyasalardaki gelişim ve değişime bağlı olarak değişebilecek olması nedeniyle bu şartları belirleme yetkisi Kurul’a verilmiş, Kurul tarafından sermaye piyasası kurumlarında ve halka açık ortaklıklarda çalışanların mesleki yeterliliklerini, bilgi ve becerilerini tespit etmek amacıyla yapılacak sınavlara, bu sınavlar sonucunda verilecek lisanslara, lisanslarla ilgili düzenlenecek eğitim programlarına ve lisanslı personelin sicilinin tutulmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılan dava konusu Tebliğ, gayrimenkul değerleme uzmanları ve konut değerleme uzmanları için aranan tecrübe koşuluna ilişkin uygulama esasları
nın belirlenmesi için ise dava konusu İlke Kararı çıkarılmış ve bu düzenlemelere dayanılarak lisans sınavları yapılmış ve gerekli şartları haiz kişilere lisans belgeleri verilmiştir.
Bu itibarla, Kanunla verilen yetki çerçevesinde çıkarılan Tebliğ’in dava konusu maddeleri ile İlke Kararı’nın davaya konu edilen kısımlarında, Tebliğ ve ilke kararı uyarınca verilen lisans belgelerinde, … tarafından yapılan Gayrimenkul ve Konut Değerleme Lisans Sınavlarında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu Tebliğ’in “Sınavlarla ilgili muafiyet” başlıklı 10. maddesinin “… (2) Bilişim personeli hariç meslek personeli olarak Kurulda geçen çalışma süreleri toplamı en az 3 yıl olanlar, Sermaye Piyasası Faaliyetleri Düzey 1 Lisansını; en az 5 yıl olanlar Sermaye Piyasası Faaliyetleri Düzey 2 Lisansını, Kredi Derecelendirme Lisansını, Kurumsal Yönetim Derecelendirme Lisansını ve Konut Değerleme Lisansını; en az 8 yıl olanlar ise Sermaye Piyasası Faaliyetleri Düzey 3 Lisansını, Türev Araçlar Lisansını ve Gayrimenkul Değerleme Lisansını almaya hak kazanırlar. Süreye bağlı olmaksızın Kurul Başkanlığı ve Üyeliği ile Kurulda en az 2 yıl süreyle Başkan Yardımcılığı ve Daire Başkanlığı görevlerini yürütmüş olanlar ise tüm lisansları almaya hak kazanırlar. Bu fıkra uyarınca lisans alanlara ilgili lisanslarla çalışabilmek için başkaca şart aranmaz ve bu Tebliğin lisans yenileme eğitimlerine ilişkin hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki 2. fıkrasına gelince;
Tebliğ’in 10. maddesinin 2. fıkrası ile, bilişim personeli hariç meslek personeli olarak Kurul’da en az 3 yıl çalışmış olmaları hâlinde sermaye piyasası faaliyetleri düzey 1 lisansını, en az 5 yıl çalışmış olanları hâlinde sermaye piyasası faaliyetleri 2 lisansını, kredi derecelendirme lisansını, kurumsal yönetim derecelendirme lisansını ve konut değerleme lisansını, en az 8 yıl çalışmış olanların ise sermaye piyasası faaliyetleri düzey 3 lisansını, türev araçlar lisansını ve gayrimenkul değerleme lisansını almaya hak kazanacağı, süreye bağlı olmaksızın Kurul Başkanlığı ve Üyeliği ile Kurul’da en az 2 yıl süreyle Başkan Yardımcılığı ve Daire Başkanlığı görevlerini yürütmüş olanların ise tüm lisansları almaya hak kazanacağı, bu fıkra uyarınca lisans alanlara ilgili lisanslarla çalışabilmek için başkaca şart aranmayacağı ve Tebliğ’in lisans yenileme eğitimlerine ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağı düzenlenmiştir.
6362 sayılı Kanun’da lisans alacak kişilerin taşıması gereken niteliklere ve lisans verilme şartlarına ilişkin emredici nitelikte düzenlemeler yapılmayarak Kurul’a verilen yetki çerçevesinde Kurulca bu alanda düzenleme yapılabileceği açık olmakla birlikte, yapılan düzenlemelerde lisans verilecek kişiler belirlenirken, lisans verilecek kişilerin bu alanda yeterliliklerinin objektif olarak ortaya konulabilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda, Kurul’da çeşitli pozisyonlarda görev alan personelin yaptıkları görevin niteliği, yapmış oldukları görev nedeniyle edindikleri tecrübe ve bilgi birikimi dikkate alınarak bu kişilerin belli sürelerde çalışmaları şartıyla çeşitli lisansları almaya hak kazanacaklarının kabul edilmesinde hukuka aykırılık olmamakla birlikte, Kurul başkanı ve üyesi olarak atanmış kişilerin salt Kurul başkanı ve üyesi sıfatını çok kısa bir süreyle dahi taşımaları nedeniyle lisans almak için gerekli tecrübe ve bilgi birikimini elde ettiklerinin kabulü mümkün olmadığından, Kurul başkan ve üyeleri açısından lisans almak için bu görevde asgarî kalmaları gereken herhangi bir süre şartı öngörülmemesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Öte yandan, 6362 sayılı Kanun’un 119. maddesinin 2. fıkrası gereğince, Kurul üyelerinin, yüksek öğrenim sonrası mali piyasalar, ekonomi, maliye, işletme, sermaye piyasaları, bankacılık veya finans alanında veya bu alanlarla ilgili hukuk dallarında en az on yıl deneyim sahibi olan veya sayılan öğrenim dallarında en az on yıl öğretim üyeliği yapan kişiler arasından atandığı, bu nedenle de bu kişilerin lisans alma yeterliliklerinin olduğu ileri sürülebilirse de; muafiyete ilişkin düzenleme Kurul’da görev alan personelin Kurul’da görev yaptığı dönem boyunca elde etmiş olduğu tecrübe ve bilgi birikimi nedeniyle yapılabileceğinden, bu kişilerin Kurul dışında yapmış olduğu görevlerin lisans almaya yeterli tecrübe ve bilgi birikimi sağladığının kabulü mümkün değildir.
Keza, 6362 sayılı Kanun’un 125. maddesinde, Kurul başkan yardımcılarının 119. maddenin 2. fıkrasında belirtilen şartları taşımasının zorunlu olduğunun belirtilmiş bulunması ve Tebliğ’in 10. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca başkan yardımcılarının lisans almak için iki yıl süreyle bu görevi yürütmelerinin şart olması karşısında, 119. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartları taşıyan iki farklı kişiden birisinin başkan yardımcılığına atanması hâlinde lisans alabilmek için iki yıl başkan yardımcılığı görevinde bulunmuş olmasının şart koşulması, aynı şartları taşıyan diğer kişinin ise Kurul üyeliğine atanmakla -bu görevi asgarî bir süre yapma şartı aranmaksızın- doğrudan lisans almaya hak kazanmasının haklı bir sebebi bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Tebliğ’in 10. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… Süreye bağlı olmaksızın Kurul Başkanlığı ve Üyeliği …” ibaresi ile bu düzenleme uyarınca verilen lisans belgelerinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu Tebliğ’in 10. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… Süreye bağlı olmaksızın Kurul Başkanlığı ve Üyeliği …” ibaresi ile bu düzenleme uyarınca verilen lisans belgelerinin İPTALİNE oyçokluğuyla,
2. Dava konusu Tebliğ’in diğer maddelerinin, bölümlerinin, İlke Kararı’nın dava konusu kısımlarının, bu düzenlemeler uyarınca verilen lisans belgelerinin ve lisans sınavlarının iptali isteminin REDDİNE oybirliğiyle,
3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kalan …-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, kalan …-TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 24/10/2019 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
6362 sayılı Kanun’un 119. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, Kurul başkan ve üyelerinin en az lisans düzeyinde öğrenim görmüş olması gerektiği belirtilmiş; maddenin ikinci fıkrasında ise, üyelerin, yükseköğrenim sonrası mali piyasalar, ekonomi, maliye, işletme, sermaye piyasaları, bankacılık veya finans alanında veya bu alanlarla ilgili hukuk dallarında en az on yıl deneyim sahibi olan veya yukarıda sayılan öğrenim dallarında en az on yıl öğretim üyeliği yapan kişiler arasından Bakanlar Kurulu’nca atanacağı, üyelerden en az birinin hukuk fakültesi mezunu olması, en az birinin bu fıkrada belirtilen on yıllık deneyimi özel sektör sermaye piyasası kurumlarında kazanmış olması, en az birinin de Kurul’da asgari on yıl çalışmış olmasının şart olduğu, Bakanlar Kurulu’nun üyelerden birini başkan olarak görevlendireceği belirtilmiştir.
Aktarılan düzenlemenin irdelenmesinden, Kurul üyesi olmak için lisans düzeyinde eğitim almış olmanın yanı sıra en az on yıllık tecrübe şartının arandığı hususları göz önüne alındığında, bu niteliklere sahip olan Kurul başkan ve üyelerinin Tebliğ kapsamında verilecek lisanslar için aranılan yeterlik şartlarını taşıdığının kabulü gerektiğinden, Kurul başkan ve üyeliği yapmış kişilere süre koşulu aranmaksızın lisans verilmesine olanak tanıyan Tebliğ’in 10. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “… Süreye bağlı olmaksızın Kurul Başkanlığı ve Üyeliği …” ibaresinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Tebliğ’in 10. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… Süreye bağlı olmaksızın Kurul Başkanlığı ve Üyeliği …” ibaresi ile bu düzenleme uyarınca verilen lisans belgeleri hukuka uygun olduğundan bu kısım açısından da davanın reddine karar verilmesi gerektiği oyuyla kararın iptale ilişkin kısmına katılmıyorum.