Danıştay Kararı 13. Daire 2015/1263 E. 2020/3212 K. 17.11.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/1263 E.  ,  2020/3212 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/1263
Karar No:2020/3212

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Petrol Taş. Oto Yedek Parça Kömür
Emlak San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı …/…

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait otogaz istasyonunda 27/09/2007 tarihinde gerçekleştirilen denetimde LPG tüplerine dolum yapmakta kullanılan dolum aparatı bulundurulduğunun tespit edildiğinden bahisle 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 16. maddesi uyarınca Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) 26/03/2009 tarih ve 2038-55 sayılı kararı ile verilen …-TL idarî para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacı şirkete verilen idarî para cezasının iptali istemiyle açılan davada Danıştay 13. Dairesinin 09/05/2012 tarih ve E:2010/1491, K:2012/989 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, anılan kararın temyiz incelemesi neticesinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 19/12/2012 tarih ve E:2012/2364, K:2012/3063 sayılı kararıyla onandığı, davacının kararın düzeltilmesi talebinin de reddedildiği, kesinleşen amme alacağının tahsili amacıyla usulüne uygun olarak tanzim olunan ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Kurul tarafından verilen idarî para cezasına karşı açılan davanın derdest olduğu, alacak kesinleşmeden 6183 sayılı Kanuna göre takibata başlanılmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Kurulca verilen idarî para cezasına karşı açılan davanın tüm yargılama aşamalarının tamamlanarak kesinleştiği, usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacıya ait otogaz istasyonunda 27/09/2007 tarihinde gerçekleştirilen denetimde, LPG tüplerine dolum yapmakta kullanılan dolum aparatı bulundurulmasının 5307 sayılı Kanun’un 7. maddesinin ikinci fıkrasının (4) numaralı alt bendine aykırı olduğundan bahisle davacı şirkete …-TL idarî para cezası verildiği, söz konusu idarî para cezasının iptali istemiyle açılan davada Danıştay 13. Dairesinin 09/05/2012 tarih ve E:2010/1491, K:2012/989 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, anılan kararın temyiz incelemesi neticesinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 19/12/2012 tarih ve E:2012/2364, K:2012/3063 sayılı kararıyla onandığı, davacının kararın düzeltilmesi talebinin de reddedilerek kararın kesinleşmesi üzerine … tarih ve … takip sayılı ödeme emri düzenlenerek davacıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Bunun üzerine, söz konusu ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 7. maddesinin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde, otogaz bayilerinin, “Otogaz istasyonlarında LPG tüpü dolumu ve satışı yapmamak, LPG tüpü dolumuna yarayan hiçbir alet, makine ve teçhizatı istasyon dâhilinde bulundurmamak” ile yükümlü oldukları; fiil tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 16. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde, bu Kanunun 5, 6 ve 7. madde hükümlerinin ihlâli halinde sorumlulara ikiyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verileceği belirtilmiş, 2010 yılı içi bu miktar değerleme oranında artırılarak 286.160,00-TL olarak belirlenmiştir.
7164 sayılı Maden Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 35. maddesi ile 5307 sayılı Kanun’un 16. maddesi yeniden düzenlenmiş ve maddenin ikinci fıkrasının (ç) bendi ile 7. maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinin ihlali hâlinde otogaz bayilik lisansı sahiplerine yüzbin Türk Lirasından az olmamak ve beşyüzbin Türk Lirasını geçmemek üzere fiilin işlendiği tarihten bir önceki yılda ilgili lisansa konu LPG piyasası faaliyetine ilişkin net satış hasılatının binde onu oranında idarî para cezası uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
7164 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile 5307 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 8. maddesinin ikinci fıkrasında, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kurul kararına bağlanmış, ancak tahsilatı tamamlanmamış olan idarî para cezaları, işlenen fiil için bu Kanunla birlikte daha düşük bir idarî para cezası uygulanmasının öngörülmesi hâlinde, ilgili vergi dairesince 16. maddenin ilgili bentlerinde belirlenmiş olan asgarî maktu hadden tahsil edilir. Kısmen veya tamamen tahsil edilen idarî para cezaları iade edilmez.” kuralına yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 2. maddesinde, “Kabahat” deyiminin, Kanun’un karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği; 3. maddesinde, bu Kanun’un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin, idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; “Zaman Bakımından Uygulama” başlıklı 5. maddesinde, 26/09/2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı, kabahatler karşılığında öngörülen idarî yaptırımlara ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından ise derhâl uygulama kuralının geçerli olduğu; bu maddenin atıf yaptığı 5237 sayılı Kanun’un 7. maddesinin ikinci fıkrasında da, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Belirtilen hükümler uyarınca, idarî yaptırımlar bakımından ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması yoluyla ortaya çıkan yeni hukukî durumun tahsilat aşamasında da dikkate alınması gerekir.
Dava konusu ödeme emrinin, davacıya ait istasyonda LPG dolum aparatı bulundurulduğunun tespit edilmesi nedeniyle verilen idarî para cezasının tahsili amacıyla düzenlendiği; ancak, söz konusu idarî para cezasının verildiği tarihten sonra yürürlüğe giren 7164 sayılı Maden Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 35. maddesi ile 5307 sayılı Kanun’un 16. maddesinde yapılan değişiklikle, dava konusu ödeme emrinin dayanağı idarî para cezasına konu eylem nedeniyle, yüzbin Türk Lirasından az olmamak ve beşyüzbin Türk Lirasını geçmemek üzere fiilin işlendiği tarihten bir önceki yılda ilgili lisansa konu LPG piyasası faaliyetine ilişkin net satış hasılatının binde onu oranında idarî para cezası uygulanabileceği; ayrıca, anılan Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, Kurulca karara bağlanmış, ancak tahsilatı tamamlanmamış olan idarî para cezalarının, işlenen fiil için bu Kanunla birlikte daha düşük bir idarî para cezası uygulanmasının öngörülmesi hâlinde, ilgili vergi dairesince 16. maddenin ilgili bentlerinde belirlenmiş olan asgarî maktu hadden tahsil edileceği anlaşılmaktadır.
5307 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi ile, her ne kadar idarî para cezasının ilgili vergi dairesince tahsilat aşamasında asgarî maktu hadden tahsil edileceği düzenlenmiş ise de, ödeme emrinin iptali istemiyle açılan işbu davada lehe kanunun varlığının tespitinin yargı organlarınca yapılması, idarî para cezalarına ilişkin düzenlemeler incelendiğinde özellikle alt ve üst sınırın belirlendiği ve nispî oranda cezalandırmanın öngörüldüğü düzenlemelerde yargı organlarınca gerekli araştırma yapılarak tespit edilecek miktarın verilen idarî para cezasına göre lehe olduğunun tespiti hâlinde ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, her ne kadar ödeme emrine konu idarî para cezası kesinleşerek tahsil edilebilir aşamaya gelmiş ise de, davacının fiilinin karşılığı olarak uygulanacak yaptırımın sonraki düzenlemeyle değiştirilmesi karşısında, sonradan getirilen düzenlemenin hukukî sonuçları gözetilerek Mahkemece davacı tarafından işlenen fiil tarihinden bir önceki yılda ilgili lisansa konu LPG faaliyetine ilişkin net satış hasılatının ara kararıyla tespiti ve bu tutarın azami tutara göre değerlendirilerek lehe olan miktarın tespitini sağlamak üzere araştırma yapılmak suretiyle yeniden bir karar verilmesinin zorunlu olduğu sonucuna ulaşıldığından, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.