Danıştay Kararı 13. Daire 2014/938 E. 2019/3489 K. 06.11.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/938 E.  ,  2019/3489 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/938
Karar No:2019/3489

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı / …
VEKİLİ : …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, …ilçesi, … Mahallesi’nde bulunan … ada … parsel sayılı taşınmazın 08/05/2013 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesine göre açık teklif usulü ihale ile satılacağını belirleyen ihale kararı ile 08/05/2013 tarihinde yapılan ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; dava konusu taşınmazın öncesinde davacıya ait olduğu, söz konusu taşınmazın bulunduğu alanın 2. derece kentsel sit alanı içinde yer alan … mevkii olduğu, bu bölgenin Cumhuriyet döneminin 1.TBMM Milletvekillerinin ve Cumhuriyetin kuruluşunda önemli rol oynayan kişilerin yaşadığı bir bölge olduğu, bu bölgede bulunan yapıların eski olduğu, büyük bir kısmının yıkıldığı, bölgenin mahrumiyet bölgesi hâline gelmesi nedeniyle bölge halkından yoğun şikâyet alındığı, bölgenin kendi hâline ve kaderine terkedildiği, kent makroformu içinde sağlıklı ve düzenli bir yaşamsal çevre oluşturulması, tarihi ve kültürel değerlerin ön plana çıkartılması ve toplumun ortak kullanımına sunulmasına ilişkin bir işlevi gerçekleştirmek amacı ile kamulaştırıldığı, taşınmazın kamulaştırılmasından sonra … Belediye Meclisi tarafından alınan … tarih ve … sayılı kararda, yapılan çalışmalar sonucunda taşınmazın kamulaştırma maksadına uygun hâle getirildiğinin belirtildiği, taşınmazın kamulaştırılmasından sonra amacına uygun hareket edilerek restorasyon işleminin yapıldığı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 22/2. maddesine göre kamulaştırılan taşınmaz malda, kamulaştırma amacına uygun bir işlem veya tesisat yapılmasından sonra satışında bir sakınca bulunmadığı, dava konusu taşınmazın da bu kapsamda ihale yoluyla satışa çıkarılmasında ve satılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemler hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, söz konusu taşınmazın maliki iken … Belediye Encümeni’nin … tarih ve … sayılı kararı ile kamulaştırıldığı, bu karara karşı … İdare Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında dava açtığı, taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında dava açıldığı, anılan Mahkemece verilen … tarih ve … sayılı karar ile taşınmazın üzerindeki yapı ile birlikte … TL bedelle tesciline karar verildiği, ancak davalı idarenin bu tescilden beş ay sonra taşınmazı …-TL + KDV tahmini bedel ile satışa sunduğu ve …-TL + KDV bedel üzerinden ihaleyi sonuçlandırdığı, bu durumun kamulaştırmanın keyfiliğini ortaya koyduğu, kamulaştırmanın kamu yararı için yapılabileceği, oysa idarenin kamulaştırma müessesesini rant elde etme amacı ile kullandığı, Kamulaştırma Kanunu’nun 22. ve 23. maddelerine göre kamulaştırılan taşınmaza ihtiyaç duyulmaması hâlinde önceki malike iade edilmesi gerektiği, yine 5 yıl içinde kamulaştırmanın gerekleri yerine getirilmez ise eski malikin taşınmazı tekrar adına tescil hakkı bulunduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının dava konusu taşınmazın kamulaştırılması işlemine karşı … İdare Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında açtığı davanın reddedildiği, taşınmazın kamulaştırma amacı gerçekleştirildikten sonra satıldığı, kamulaştırma kararı gereğinin yerine getirildiği, bölgenin tarihi ve kültürel değerlere uygun olarak sit alanı özelliklerine ve bölgenin dokusuna uygun olarak tarihi görünüme büründürüldüğü, emek ve masraflar yapıldığı, konusunda uzman inşaat işçileri çalıştırılarak yeniden inşa edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Dosyasının incelenmesinden, davacının … ili,… ilçesi, … Mahallesinde bulunan … ada, … parsel sayılı taşınmazın maliki olduğu, söz konusu taşınmazın kamulaştırılması amacı ile … Belediye Encümenince … tarih ve … sayılı kamulaştırma kararı alındığı, kamulaştırmanın yapılması amacı ile taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava açıldığı, anılan davaya ilişkin dava dilekçesinin davacıya tebliği üzerine davacı tarafından … İdare Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında kamulaştırma işleminin iptali istemiyle dava açıldığı, anılan davada Mahkeme tarafından yürütmenin durdurulması yönünde bir karar verilmemesi üzerine … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararıyla, taşınmazın üzerindeki yapı ile birlikte …-TL bedelle adına tesciline karar verildiği, tescilden 5 ay sonra taşınmazın açık teklif usulü ile satışına karar verildiği ve …-TL + KDV bedelle satıldığı, bunun üzerine davacı tarafından taşınmazın açık teklif usulü ihale ile satılacağını belirleyen ihale kararı ile 08/05/2013 tarihinde yapılan ihalenin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 1. maddesinde; “Bu Kanunun 1’inci maddesinde yazılı işlerden, tahmin edilen bedeli her yıl Genel Bütçe Kanunu ile tespit edilecek tutarı geçmeyen ihaleler açık teklif usulüyle yapılabilir” kuralı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 22. maddesinde; “Kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra taşınmaz malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmaması halinde, keyfiyet idarece mal sahibi veya mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre duyurulur. Bu duyurma üzerine mal sahibi veya mirasçıları, aldığı kamulaştırma bedelini üç ay içinde ödeyerek taşınmaz malını geri alabilir. (Ek cümle: 14/02/2013-6427 S.K./3. md) Kamulaştırılan taşınmaz malda, kamulaştırma amacına uygun bir işlem veya tesisat yapılmasından sonra bu hüküm uygulanmaz. Ancak, kamulaştırılan taşınmaz mala kamulaştırmayı yapan idare dışında başka bir idare, kamulaştırma yoluyla gerçekleştirebileceği bir kamu hizmeti amacıyla istekli olduğu takdirde, yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmayarak bu Kanunun 30’uncu veya 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununun 23’üncü maddesine göre işlem yapılır.” kuralı, 23. maddesinde; “Kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl içinde, kamulaştırmayı yapan idarece veya 22’nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca devir veya tahsis yapılan idarece; kamulaştırma ve devir amacına uygun hiçbir işlem veya tesisat yapılmaz veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyerek taşınmaz mal olduğu gibi bırakılırsa, mal sahibi veya mirasçıları kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte ödeyerek, taşınmaz malını geri alabilir. Doğmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmayan geri alma hakkı düşer. Aynı amacın gerçekleşmesi için birden fazla taşınmaz mal birlikte kamulaştırıldığı takdirde bu taşınmaz malların durumunun bir bütün oluşturduğu kabul edilerek yukarıdaki fıkralar buna göre uygulanır. Özel kanunlarda bu maddenin uygulanmayacağına ilişkin hükümler saklıdır. 1164 sayılı Arsa Ofisi Kanununa dayanılarak yapılan kamulaştırmalarda ve bu Kanunun 3’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında belirtilen hâllerde yapılacak kamulaştırmalarda bu madde hükmü uygulanmaz.” kuralı yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
UYAP üzerinden yapılan incelemede; davacının, … İdare Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında kamulaştırma işleminin iptali istemiyle dava açtığı, açılan bu davanın Mahkeme’nin … tarih ve … sayılı kararı ile reddedildiği, davacı tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine anılan kararın Danıştay Altıncı Dairesi’nin 14/05/2015 tarih ve 2014/2429 Esas, 2015/3126 sayılı kararı ile onandığı; yine davacı tarafından yapılan karar düzeltme başvurusu üzerine, Danıştay Altıncı Dairesi’nin 21/03/2019 tarih ve 2015/9024 Esas, 2019/1637 sayılı kararı ile, karar düzeltme isteminin kabul edilerek anılan Mahkeme kararının, “…Anayasa, Sözleşme ve Kanun hükümlerinden, kamulaştırmanın ancak bir kamu hizmetinin yürütülmesi için ihtiyaç duyulan özel mülkiyetteki taşınmazların kamunun eline geçmesini sağlamak amacıyla yapılabileceği ve bunun dışında amaçlarla yapılan kamulaştırma işleminin anayasal güvence altında bulunan mülkiyet hakkının ihlâli sonucunu doğuracağı anlaşılmaktadır. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de; benzer uyuşmazlıklarda, kamu yararının gerçekleştirilmesi dışındaki amaçlarla yapılan kamulaştırma işlemlerinin mülkiyet hakkını ihlal ettiği yolunda kararlar vermektedir. Bu duruma göre, özel mülkiyetteki bir taşınmazın kamulaştırıldıktan sonra, idarece üçüncü kişilere devredilmesi, o taşınmazın herhangi bir kamu hizmetinin yürütülmesi bakımından ihtiyaç duyulan bir taşınmaz olmadığını gösterir.
Olayda, dava konusu işlemle kamulaştırılmasına karar verilen davacıya ait taşınmazın Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 11/12/2012 tarihli tescile ilişkin kararla davalı idarenin mülkiyetine geçtikten yaklaşık 6 ay sonra, 08/05/2013 tarihli ihale ile satışa sunulmuş olması ve bu ihale neticesinde 25/06/2013 tarihinde satış yoluyla üçüncü kişilere devredilmiş olması gerçeği karşısında; taşınmazın, davalı idarenin gerek iptali istenen belediye encümeni kararında ve gerekse de dosyada bulunan savunma dilekçelerinde ileri sürdüğü amaçlarla kamulaştırıldığını kabul etmeye olanak bulunmamaktadır.
Davalı idarece, mülkiyetin kamuya geçmesinden yaklaşık 6 ay sonra, taşınmazın kamulaştırma bedelinin çok üstünde bir bedelle üçüncü kişilere devredilmesi, söz konusu taşınmazın davalı idarece yürütülen herhangi bir kamu hizmetinin yürütülmesinde ihtiyaç duyulan taşınmazlardan olmadığını göstermektedir.
Zira; uyuşmazlık konusu taşınmazın, davalı belediyece ileri sürüldüğü gibi kamu yararını gerçekleştirmeye yönelik amaçlarla kamulaştırılmış olması hâlinde, kısa bir süre sonra satışa çıkarılıp elden çıkarılmasının söz konusu olamayacağı açıktır.
Bu itibarla, uyuşmazlık konusu taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir” gerekçesiyle bozulması üzerine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile bozma kararına uyularak taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bu itibarla, davalı belediyenin mülkiyetine dayanak oluşturan “kamulaştırma işleminin” Mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle, dava konusu taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesine göre açık teklif usulü ihale ile satışına ilişkin ihale kararında ve 08/05/2013 tarihinde yapılan ihale işleminde hukuka uygunluk bulunmadığından, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. DAVA KONUSU İŞLEMLERİN İPTALİNE,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen ilk derece ve temyiz yargılama giderleri toplamı …-TL ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ….-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 06/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.