Danıştay Kararı 13. Daire 2014/841 E. 2019/4734 K. 27.12.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/841 E.  ,  2019/4734 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/841
Karar No:2019/4734

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu uyarınca verilen idarî para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen tarih ve sayılı ve …-TL tutarlı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun tarih ve sayılı kararı ile davacı şirkete idarî para uygulandığı, anılan cezanın süresinde ödenmediğinden bahisle dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emrinin düzenlendiği, davacı şirkete uygulanan idarî para cezasına karşı dava açılıp açılmadığının 07/10/2013 tarihli ara kararı ile davacıdan sorulmasına rağmen davacı tarafından herhangi bir cevap verilmediği, dosya içerisinde yer alan ve davalı idarece sunulan belgelerde de anılan cezaya karşı dava açılmadığı yönünde bilgi bulunduğu görülmekle, anılan idarî para cezasının yürürlükte olduğu ve davacı şirket tarafından ödenmediği sonucuna varıldığı, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 21. maddesi hükmü gereğince dava konusu idarî para cezasının yedi yıl içerisinde tahsili yoluna gidildiği, davacı şirket tarafından, ödeme emrinin dayanağı idarî para cezasına karşı dava açılmadığı ve süresinde idarî para cezasının ödenmediği açık olduğundan, kesinleşen amme alacağının tahsili amacıyla davalı idarece düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava, idarî para cezasına karşı dava açılmadan kesinleştiği gerekçesiyle reddedilmişse de, bu idarî para cezasının kime ve nerede tebliğ edildiğinin sorgulanmadığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na idarî para cezasının usûlüne uygun tebliğ edilip edilmediğinin sorulmadığı, 2006 yılında böyle bir cezayı gerektirecek eylemde bulunulmadığı, idarî para cezasının kendilerine tebliğ edilmediği, tebliğ edilmiş olsaydı karara karşı dava açılmış olunacağı, tebliğ edilmeyen idarî para cezasının kesinleştiğinden söz edilemeyeceği, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, idarî para cezasının kesinleşme tarihinden itibaren 7 yıl içerisinde tahsil edilebileceği, Tahsilat Genel Tebliği uyarınca davacı şirket adına tahakkuk düzenlendikten sonra ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiği, idarî para cezasının kesinleştirilmesinin kararı veren idarece gerçekleştirildiği, idarî para cezasının ilanen tebliğ tarihinin 06/07/2006 olduğu, sulh ceza mahkemesinde dava edilmemesinden dolayı 21/07/2006 tarihinde idarî para cezasının kesinleştiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirkete, “” adresinde bulunan tesiste bayilik lisansı alınmaksızın faaliyette bulunduğundan bahisle Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun tarih ve sayılı kararıyla idarî para cezası uygulanmıştır.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu İnsan Kaynakları ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı tarafından tarih ve sayılı yazıyla, süresi içerisinde ödenmeyen idarî para cezasının tahsil edilmesi için Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığı’na başvurulmuştur.
Daha sonra idarî para cezasının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmiş, bu ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “İlanen tebligat” başlıklı 28. maddesinin birinci fıkrasında, adresi meçhul olanlara ilanen tebligat yapılacağı; üçüncü fıkrasında, adresin meçhul olması hâlinde keyfiyetin tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tespit edileceği, bununla beraber tebliği çıkaran merciin, muhatabın adresini resmî veya hususî müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine soracağı ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettireceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İlanen tebligat usûlünün uygulanabilmesi için, aktarılan düzenlemede belirtilen usûl izlenerek adres araştırması yapılması ve buna rağmen tebligat yapılacak bir adrese ulaşılamaması gerekir.
Bununla birlikte, amme alacağının ödeme emri ile takip ve tahsil edilebilmesi için, tüm usûl işlemleri tamamlanarak ortada tahakkuk safhası kesinleşmiş bir amme alacağının bulunması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun tarih ve sayılı kararının, tarih ve sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak ilanen tebliğ edildiği ancak bunun öncesinde gerekli araştırmanın yapıldığına ilişkin bilgi ve belgenin bulunmadığı görülmektedir.
Bu itibarla, dava konusu ödeme emri tebliğ edilmeden önce dayanağı idarî para cezasına ilişkin tebligat işlemlerinin usûlüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı ortaya konulmaksızın, yalnızca bu karara karşı dava açılmaması gerekçesiyle idarî para cezasının kesinleştiği kabul edilemeyeceğinden, eksik inceleme ile verilen davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet görülmemiştir.
Öte yandan, … tarih ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nden davacı şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. maddesi uyarınca 30/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden re’sen silindiğinin tescil ve ilan edildiği görülmektedir. Bu durumda, İdare Mahkemesi tarafından davacı şirketin tüzel kişiliğinin güncel durumu tespit edilerek davacı şirketin ihyasının söz konusu olup olmadığının ortaya konması, buna göre gerekli olması hâlinde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesi uyarınca yargılamaya devam edilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.