Danıştay Kararı 13. Daire 2014/811 E. 2020/3073 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/811 E.  ,  2020/3073 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/811
Karar No:2020/3073

TEMYİZ EDEN (DAVALI): Sermaye Piyasası Kurulu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Sanayi A.Ş. hisse senetlerinde 04/09/2007-21/09/2007 tarihleri arasında, aralarında davacının da bulunduğu yatırım grubu tarafından yapılan alım-satım işlemlerinin manipülasyon suçunu oluşturduğundan bahisle 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi uyarınca borsalar ve teşkilâtlanmış diğer piyasalarda geçici işlem yapma yasağı uygulanmasına, işlem yasağı getirildiği tarih itibarıyla … A.Ş. nezdindeki hesaplarına işlem yasağı kaydının işlenmesine ve suça konu kaydi payların takas işlemlerine konu edilmelerinin önlenmesini teminen yasaklı paylar, suça konu kaydi payların dışındaki kaydi payların ise borsada işlem görmeyen paylar statüsünde izlenmesi hususlarında …A.Ş.’nin bilgilendirilmesine ilişkin 25/09/2009 tarih ve 30/820 sayılı Sermaye Piyasası Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Dairemizin 24/05/2011 tarih ve E:2010/2126, K:2011/2385 sayılı bozma kararına uyularak 2499 sayılı Kanun’un 46. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi uyarınca, bir yatırımcının, menkul kıymetler borsasında işlem yapmasını önlemek için kişinin borsada yaptığı işlemlerin, arz ve talebi etkilemeye, aktif bir piyasa izlenimini uyandırmaya, fiyatları aynı seviyede tutmak, artırmak veya azaltmak amacına yönelik olduğunun belirlenmesi gerektiği, bu belirlemenin yapılabilmesi için de, kişinin, manipülasyon yapıldığı öne sürülen hisse senedine ilişkin izleme dönemindeki alım ve satımlarının kronolojik sırası ve sayısı ile toplam işlem hacmi içerisindeki oranı ve yatırımcı bir grupla birlikte hareket ediyor ise grupla ilişkisinin ortaya konulmasının zorunlu olduğu,
… Sanayi A.Ş. hisse senetlerinde 04/09/2007-21/09/2007 tarihleri arasında, aralarında davacının da bulunduğu yatırımcı grubunun yapmış olduğu alım-satım işlemlerinin manipülasyon suçunu oluşturduğu ileri sürülerek, 2499 sayılı Kanun’un 46. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi uyarınca davacı hakkında borsalar ve teşkilâtlanmış diğer piyasalarda geçici işlem yapma yasağı uygulanmasına ve işlem yasağı getirildiği tarih itibarıyla … A.Ş. nezdindeki hesaplarına işlem yasağı kaydının işlenmesine ve davacıya ait suça konu edilmiş kaydi payların takas işlemlerine konu edilmelerinin önlenmesini teminen yasaklı paylar, suça konu edilmiş kaydi payların dışındaki kaydi payların ise borsada işlem görmeyen paylar statüsünde izlenmesi hususlarında … A.Ş.’nin bilgilendirilmesine karar verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı,
Dava konusu işlemin dayanağı olan …tarih ve …sayılı Denetleme Raporunda, 04/09/2007-21/09/2007 tarihlerini kapsayan inceleme döneminde davacının … Sanayi A.Ş. hisse senedi üzerinde yapmış olduğu alım ve satım işlemlerinin, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası alım ve satım işlem miktarına oranının ortaya konulmadığı, davacının, yatırımcı grubuyla birlikte hareket ettiği iddiasının ise davacının daha önce … hisse senedinde gerçekleştirilen manipülatif işlemlerde yatırımcı grubu ile birlikte hareket etmesi gerekçesiyle dayandırıldığı, bu veriler çerçevesinde, davacının, inceleme döneminde yaptığı işlemlerin miktarının ve yatırımcı grubuyla birlikte hareket ettiğinin dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 30/07/2010 tarih ve 22/678 sayılı Kurul ilke kararıyla, davacı hakkında alınan geçici işlem yasağı kararının 01/10/2010 tarihi itibarıyla kaldırılmasına karar verildiği, hâlihazırda Kurul kayıtlarında davacıya ilişkin herhangi bir işlem yasağı bulunmadığı, dava hakkında konusuz kalma kararı verilmesi gerektiği, davacı hakkında işlem yasağı tedbiri uygulanmasıyla birlikte manipülasyon fiili nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğu, … Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde yeterli şüphe oluştuğu ve davacı hakkında kamu davası açıldığı, bu safhadan sonra suçun maddi ve manevi unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusunun mahkeme tarafından inceleneceği, manipülasyon fiiline ilişkin değerlendirmenin adli yargının görev alanına girdiği, işlem yasağı tesis edilmesine neden olan manipülasyon fiilinin bir grup tarafından işlendiği, bu grubun en çok kullandığı hesaplardan birinin …grubunun kendi fonunu değerlendirdiği …no lu kurum hesabı ile … no lu “…Portföy Yönetim Hesabı” olduğu, davacının … no lu hesaba emir ilettiğinin tespit edildiği, ayrıca davacının sorumlu genel müdür olduğu, piyasa konusundaki bilgi ve tecrübesi dilekçesine bakıldığında da anlaşılan davacının … hisse senetlerindeki bu aşırı fiyat hareketlerini gördüğü hâlde ve aynı yere bağlı olarak çalıştığı şahısların işlemlerinden habersiz olarak, birlikte hareket etme ve iştirak kastı taşımadan … no lu … hesabına emir ilettiği hususunun kabulünün olanaksız olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Mahkeme kararının Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin bozma kararı doğrultusunda, karara uygun olarak verildiği, inceleme döneminde yaptığı işlemlerin miktarı ve yatırımcı grubuyla birlikte hareket ettiğinin dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığı, kararın bu şekliyle onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKÎ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderlerinden artan tutarın taraflara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 11/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.