Danıştay Kararı 13. Daire 2014/715 E. 2019/3708 K. 19.11.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/715 E.  ,  2019/3708 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/715
Karar No:2019/3708

TEMYİZ EDEN (DAVALI): Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin 2006 ve 2007 yıllarına ait bildirimleri yapma yükümlülüğünü yerine getirmeyerek 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (f) bendi ile Petrol Piyasası Bilgi Sistemi Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) 9. maddesine aykırı hareket ettiğinden bahisle aynı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca …-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin 26/11/2012 tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararı ile bu karara yönelik itirazın reddine dair 20/03/2013 tarih ve … sayılı Kurul kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; davacı şirkete 2006 yılı içinde ulusal petrol stoğu tutma yükümlülüğünü yerine getirmediğinden bahisle idarî para cezası verilmesine ilişkin 27/11/2008 tarih ve … sayılı Kurul kararının Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 20/12/2012 tarih ve E:2009/2713, K:2012/3901 sayılı kararıyla iptal edildiği, ardından 28/03/2013 tarihinde 5015 sayılı Kanun’un 14. maddesinde yapılan değişiklikle davacı şirketin yeniden bir denetime ve incelemeye tabi tutulamayacağı, aykırılıkların gerçekleştiği tarih itibarıyla yürürlükte olmayan kurallara dayalı olarak inceleme yapılamayacağı ve cezai işlem tesis edilemeyeceği, idari para cezalarının da ceza hukuku teorisi içerisinde yer aldığı ve yeni bir ihlâl de söz konusu olmaksızın aynı fiilden dolayı mükerrer idari para cezası verilemeyeceği hususları birlikte dikkate alındığında, dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlemlerin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, dava konusu bildirim yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediğinin Kurum tarafından denetlendiği, bu kapsamda Kurum’a intikal eden bilgi ve belgeler ile kayıtlar üzerinde yapılan incelemeler sonucunda davacı şirketin 2006 ve 2007 yılları için bildirim yapma yükümlülüğünü yerine getirmediğinin anlaşıldığı, ilgili mevzuat kuralları gereğince işlem tesis edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, davalı idarenin ileri sürdüğü iddiaların hukuki dayanağının olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı şirkete 2006 ve 2007 yıllarına ait bildirim yapma yükümlülüğünü yerine getirmediği ve 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 4. fıkrasının (f) bendi ile Yönetmeliğin 9. maddesini ihlâl ettiğinden bahisle …-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin 26/11/2012 tarih ve … sayılı Kurul kararı ile bu karara yönelik itirazın reddine dair 20/03/2013 tarih ve … sayılı Kurul kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan hâliyle 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 5/B maddesinin (h) bendinde, “Petrol Piyasası Kanunu hükümlerine, çıkarılan yönetmelik hükümlerine, Kurul tarafından onaylanan tarife ve Yönetmeliklere, lisans hüküm ve şartlarına ve Kurul kararlarına aykırı davranıldığı durumlarda, idari para cezası vermek ve lisansları iptal etmek” Kurulun görevleri arasında sayılmıştır.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “Lisans sahiplerinin temel hak ve yükümlülükleri” başlıklı 4. maddesinin 4. fıkrasının (f) bendinde, lisans sahipleri “14. maddenin birinci fıkrasına göre Kurumca belirlenen usul ve esaslara uygun bildirimleri yapmak” ile yükümlü tutulmuş; 19. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde, 4. madde hükümlerinin ihlâli hâlinde …-TL idari para cezası uygulanacağı belirtilmiş; 11/04/2013 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun ile 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinde yapılan değişiklikle, Kanun’un 4. maddesinin 4. fıkrasının (f) bendinin bir takvim yılı içerisinde Kurumca yapılan uyarıya rağmen ihlâli hâlinde sorumlulara idari para cezası uygulanabileceği kurala bağlanmıştır.
5015 sayılı Kanun’un “Bilgilerin toplanması, kayıt düzeni, denetim ve tebligat” başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında, “Piyasa işleyişine ilişkin bilgileri derlemek amacıyla bildirim yükümlülükleri Kurumca belirlenir. Kurum, lisans sahiplerinin Vergi Usul Kanunu hükümleri saklı kalmak şartı ile düzenleyecekleri belge ve tutacakları kayıt düzenlerine ilişkin özel usul ve esaslar belirleyebilir.” kuralı yer almıştır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 2. maddesinde, “Kabahat” deyiminin, Kanun’un karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği; 3. maddesinde, bu Kanun’un; idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin; idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; “Zaman Bakımından Uygulama” başlıklı 5. maddesinde, 26/09/2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı, kabahatler karşılığında öngörülen; idarî yaptırımlara ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından ise derhâl uygulama kuralının geçerli olduğu; bu maddenin atıf yaptığı 5237 sayılı Kanun’un 7. maddesinin ikinci fıkrasında, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6455 sayılı Kanun ile getirilen değişiklik nedeniyle, 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 4. fıkrasının (f) bendinin ihlâl edildiğinden bahisle idari para cezası, bir takvim yılı içinde Kurumca yapılan uyarıya rağmen bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi durumunda verilebilecektir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun yukarıda aktarılan hükümlerinden, idarî para cezalarının verilmesinde esas alınan kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması yoluyla ortaya çıkan yeni hukukî durumun dikkate alınması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu itibarla, davacı şirketin lehine olan ve 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesi hükmüyle getirilen bildirim yükümlülüğünün bir takvim yılı içinde Kurumca yapılan uyarıya rağmen ihlâli hâlinde idari para cezası verileceği düzenlemesi karşısında, davacı şirkete Kurumca uyarı yapılmadan idari para cezası verilemeyeceğinden, dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk, işlemlerin iptali yolundaki Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemlerin iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 19/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.