Danıştay Kararı 13. Daire 2014/54 E. 2017/4014 K. 19.12.2017 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/54 E.  ,  2017/4014 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/54
Karar No:2017/4014

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : ….
Vekili : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; dava konusu yayında yer verilen görüntülerin gençlerin ve çocukların zihinsel ve ahlaki gelişimini olumsuz etkileyebilecek nitelikte olması nedeniyle dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi … ‘in Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava; davacı şirkete ait … logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 20.09.2010 tarihinde yayınlanan … adlı haber bülteninde mülga 3984 sayılı Yasanın 4 .maddesinin tekraren ihlal ettiğinden bahisle davacı şirket adına 286.160,00-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin …’nun 12.01.2011 tarih ve … sayılı toplantısında alınan … sayılı kararın iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; 20.09.2010 tarihinde yayınlanan “…” isimli haber bülteninde 3984 sayılı Kanun’un 4. maddesinin (z) bendinde yer alan yayın ilkesinin tekraren ihlal edildiğinden bahisle davacı yayın kuruluşuna 286.160-TL idari para cezası verildiği, uyuşmazlık konusu yayının 3984 sayılı Kanun’un yürürlükte olduğu zaman gerçekleştirildiği, dava konusu işlemin de yine aynı Kanun’un yürürlükte olduğu dönemde tesis edildiği dikkate alındığında, tekerrüre ilişkin hükümler bakımından 3984 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği, öte yandan, idarî para cezalarında, ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması halinde uyuşmazlığın ortaya çıkan yeni hukukî durum dikkate alınarak sonuçlandırılacağı, bununla birlikte uyuşmazlığın çözümü için öncelikle, 3984 sayılı Yasanın 4/z maddesinde yer alan yayın ilkesinin ihlal edilip edilmediğinin tespit edilmesi gerektiği, mahkemece 27.04.2011 tarihli ara kararı ile söz konusu yayın içeriği ile ilgili olarak bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, bilirkişilerce hazırlanan 17.10.2011 tarihli bilirkişi raporunda özetle; programda bir başka televizyon kanalında ilk bölümü yayınlanan “…” adlı dizide gay karakterlerinden birini canlandıran oyuncu … ‘in konuk edildiği, konuk ile haber spikerinin Türk televizyonlarında ilk defa bu kadar cüretkar bir gay sahnesinin ekrana taşınması, toplumsal tepkiler nedeniyle ülkemizde gay rolünün bir oyuncu tarafından kabul edilmesinin yaratabileceği sıkıntılar ve bu sahnenin çekimi sırasında yaşanan zorluklarla oyuncunun duygu karmaşaları konusunda sohbet ettiği ve bu arada diziden kesit olarak, 21:09-21:11 saatleri arasında 4 kez, 21:13’te bir kez bazen bölünmüş, bazen de tam ekran olarak yatağa girmiş iki erkeğin yarı çıplak görüntülerin yer aldığı sahnenin ekrana getirildiği, zamanından önce verilen uyarıların sosyo-duygusal gelişimle birlikte ergenlik problemlerine neden olabileceği, çoçuk ve gençlerde cinsel kimlik oluşturma sürecinde etkili olabileceği, bazı davranışların “toplumsal kanıt” ilkesi doğrultusunda etkili olabilecek nitelikte olduğu, yayın içeriğinin çocuklarda kimlik oluşturma ve şema oluşumuna katkı sağlayacak belirli çevresel uyaranlar olarak değerlendirilebileceği, çocukların dikkatsiz hazırlanmış programlardan olumsuz yönde etkileneceği, bu bağlamda söz konusu yayında yer verilen görüntü ve içerik, “gelişim psikolojisi kuramı” ve “sosyal bilişsel öğrenme kuramı” ilkeleri çerçevesinde ele alındığında, görüntü ve konuşmaların çocuk ve gençlerin izleyebileceği zaman diliminde ve onlar için olumsuz örnek olabilecek nitelikte bulunduğu, adı geçen yayında 3984 sayılı Yasanın 4/z maddesinde belirtilen yayın ilkesinin ihlal edildiği yönünde görüş bildirildiği, anılan rapor taraflarca da itiraz edilmeyerek, Mahkemece hükme esas alınabilecek nitelikte bulunduğu, bu durumda, davacı şirkete daha önce de 19.07.2006 tarihli yayını nedeniyle … nun 22.12.2006 tarih ve … sayılı işlemi ile 3984 sayılı Yasanın 4/z maddesinde yer alan yayın ilkesinin ihlal edildiği gerekçesiyle yayın durdurma yaptırımı uygulandığı, bu işleme karşı açılan davanın … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği ve kararın kesinleştiği, bu kez uyuşmazlık konusu yayında da aynı yayın ilkesi ihlal edildiğinden ihlalin tekrarlandığı ve davacı şirkete idari para cezası verilmesinin yerinde olduğu, yukarıda değinilen yasal hükümler karşısında, idari para cezalarında ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması halinde uyuşmazlığın ortaya çıkan yeni hukuki durum dikkate alınarak sonuçlandırılacağı da tabii olduğu, 6112 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemenin, davacının lehine olup olmadığının tespiti amacıyla Mahkemece 12.06.2012 tarihli ara kararı ile, davalı idareden davacı şirketin, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aya ilişkin brüt ticari iletişim gelirini gösteren beyannamenin gönderilmesinin istendiği, davalı idarece sunulan 26.07.2013 tarihli cevabi yazı eki belgelerden, davacı şirketin, ihlalin tespit edildiği 2010-Eylül ayından bir önceki ay olan 2010- Ağustos dönemi brüt ticari iletişim gelirinin toplam 2.716.972,14-TL olduğu, yeni düzenlemeye göre de, davacıya bu ihlalinden dolayı verilebilecek para cezası, davacı Şirketin brüt ticari gelirinin %1′ ile %3’ ü arasında olabileceği, davalı idare tarafından davacıya verilen para cezası, yürürlükten kaldırılan mevzuatta belirlenen alt sınırdan 286.160,00- TL olarak belirlendiği, buna göre, 6112 sayılı Kanun ile belirlenen ölçü ve kriterlere göre davacıya, dava konusu ihlal sebebiyle verilmesi gereken para cezasının brüt ticari iletişim geliri toplamı olan 2.716.972,14-TL’nin %1 i olan 27.169,72-TL olması gerektiği sonucuna ulaşıldığından, 286.160,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının ONANMASINA; temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 19.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.