Danıştay Kararı 13. Daire 2014/5177 E. 2019/4418 K. 18.12.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/5177 E.  ,  2019/4418 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/5177
Karar No:2019/4418

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLİ: …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait … Köyü Karşısı … adresinde yer alan depolama tesisinde 12/12/2012 tarihinde yapılan denetimde alınan LPG numunesinin ilgili teknik düzenlemelere aykırı olduğundan bahisle …-TL idarî para cezası uygulanmasına, LPG depolama lisansının iptal edilmesine ve denetim tarihi itibarıyla numune alınmasına konu tankta bulunan ürün miktarı esas alınarak bu miktar üzerinden yapılacak müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılmasına ve işlemlerin takibinin anılan Dairece yürütülmesine ilişkin … tarih … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; LPG piyasasında faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişilerin ilgili mevzuat hükümlerine aykırı faaliyet ve işlemlerinin ön araştırma ve soruşturmaya gerek olmayacak derecede açık olduğu Kurul tarafından belirlenenler için, ön araştırma veya soruşturmaya gerek olmaksızın yazılı savunma alınarak işlem tesis edilebileceği yönünde Kurum’un takdir yetkisinin bulunduğu, ancak diğer yaptırımlardan farklı olarak lisans iptali müeyyidesinin uygulanabilmesi için muhakkak bir soruşturma açılmasının gerektiği anlaşılmakta olup, davacı firma hakkında soruşturma açılması gerekirken, soruşturma açılmadan sadece savunma alınmak suretiyle lisansının iptal edilmesine ve denetim tarihi itibarıyla müsadere işlemlerinin yapılmasına ilişkin tesis olunan dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı; uyuşmazlık konusu işlemin idarî para cezası kısmına gelince; teknik düzenlemelere aykırılığın tespiti için laboratuvar incelemesi gerektiğinden, söz konusu aykırılığın ön araştırma ve soruşturmaya gerek olmayacak derecede açık olduğundan söz edilemeyeceği, dolayısıyla da isnat edilen aykırılığa dair idarî para cezasının tesis edilebilmesi için de ön araştırma ve soruşturmanın gerektiği, bu yola başvurulmadan tesis olunan idarî para cezasına dair işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, soruşturmanın yeterince bulgu ve belgeye ulaşmak için yapılan sürecin tanımı olduğu, tek bir fiil ve tereddüde yer bırakmayacak şekilde elde edilmiş yeterli bulgu ve belgelerin olması durumunda soruşturma yapılmasına gerek olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, idarî yaptırıma konu LPG’nin ithal edildiği, ihtisas gümrüğünde teknik düzenlemelere aykırılığın tespit edilmediği, LPG’nin ithalinden sonra teknik özelliklerini değiştirecek bir işleme tâbi tutulmasının mümkün olmadığı, LPG’nin kokusunun alınmasının ek ve maliyetli bir işlem olduğu, gerekli araştırma ve soruşturma yapılmadan yalnızca yazılı savunma alınarak tesis edilen işlemin hukuka uygun olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket, … sayılı depolama lisansı ile LPG piyasasında faaliyet göstermektedir. Davacı şirkete ait depolama tesisinde, 12/12/2012 tarihinde yapılan denetimde alınan numunenin teknik düzenlemelere aykırı olduğundan bahisle, davacı şirket hakkında, 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 16. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca….-TL idarî para cezası uygulanmasına, LPG depolama lisansının iptal edilmesine ve denetim tarihi itibarıyla numune alınmasına konu tankta bulunan ürün miktarı esas alınarak bu miktar üzerinden yapılacak müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılmasına ve işlemlerin takibinin anılan Dairece yürütülmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Kurul kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu Mahkeme kararının, depolama lisansının iptali ve idarî para cezası uygulanması yönünden Kurul kararının iptaline yönelik kısmında hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
Mahkeme kararının, denetim tarihi itibarıyla numune alınmasına konu tankta bulunan ürün miktarı esas alınarak bu miktar üzerinden yapılacak müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılmasına ve işlemlerin takibinin anılan Dairece yürütülmesi yönünden Kurul kararının ilişkin kısmına gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları, “İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar” olarak tanımlanmış; 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendinde, dava dilekçelerinin, idarî davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği; 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, 14. maddenin üçüncü fıkrasının (d) bendinde yazılı hâllerde davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
İdarî işlemlerin idarî davaya konu olabilmeleri için, kesin ve yürütülmesi gereken işlem olma niteliklerini birlikte taşımaları gerekmektedir. Kesin ve yürütülmesi gereken işlem, başka bir makamın onay ve iznine tâbi olmaksızın hukuk düzeninde sonuç doğuran ve ilgilinin hukukî durumunda değişiklikler meydana getiren işlemdir. Bu bağlamda, tavsiye, mütalaa, teklif, düşünce gibi bilgi verici veya açıklayıcı işlemlerin kesin ve yürütülmesi gereken (icraî) işlemler olmadıkları kuşkusuzdur.
Dava konusu Kurul kararı ile, teknik düzenlemelere uygun olmayan LPG’nin müsadere edilmediği, yalnızca, söz konusu LPG’nin mahkeme kararı ile müsadere edilmesini teminen, Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından işlemlerin başlatılmasına ve takip edilmesine karar verildiği görülmektedir.
Bu durumda, idarî davaya konu olabilecek idari işlemin, idarenin tek taraflı irade beyanıyla ilgililer hakkında icrai ve etkili sonuçlar doğurabilme niteliğine sahip olması gerektiği dikkate alındığında, LPG’nin müsadere edilmesi bakımından herhangi bir bağlayıcılığı bulunmayan dava konusu Kurul kararının, “denetim tarihi itibarıyla numune alınmasına konu tankta bulunan ürün miktarı esas alınarak bu miktar üzerinden yapılacak müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılmasına ve işlemlerin takibinin anılan Dairece yürütülmesine” yönelik kısmı kesin ve yürütülmesi gereken nitelikte olmayıp, hedef aldığı kişinin hukukî durumunda değişiklik meydana getiren icraî işlem niteliğinde bulunmaması karşısında, bu kısım yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin bu kısım yönünden de iptali yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kısmen reddine,
2. …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kararının depolama lisansının iptali ve idarî para cezası uygulanması yönünden Kurul kararının iptaline ilişkin kısmında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının bu kısımlarının ONANMASINA,
3. Davalının temyiz isteminin kısmen kabulüne;
4. Mahkeme kararının, denetim tarihi itibarıyla numune alınmasına konu tankta bulunan ürün miktarı esas alınarak bu miktar üzerinden yapılacak müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılmasına ve işlemlerin takibinin anılan Dairece yürütmesi yönünden Kurul kararının iptaline ilişkin kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 18/12/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Dava konusu kurul kararı tarihinde yürürlükte olan şekliyle Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 15. maddesinin 6. fıkrasında, test ve analiz sonuçlarının ilgili teknik düzenlemeye aykırı çıkması ve lisans sahibinin olaya ilişkin olarak yapacağı savunmanın Kurulca yetersiz görülmesi hâlinde, 5307 sayılı Kanun uyarınca mahkemeden müsadere kararı alınmasını teminen Kurumca ilgili mahkemeye başvuruda bulunulacağı kurala bağlanmıştır.
Her ne kadar dava konusu Kurul kararı ile, teknik düzenlemelere uygun olmayan LPG müsadere edilmemiş ise de, söz konusu LPG’nin mahkeme kararı ile müsadere edilmesini teminen işlemlerin başlatıldığı görülmektedir.
Bu durumda, LPG’nin mahkeme kararı ile müsadere edilmesi amacıyla alınan dava konusu Kurul kararının davacının hukukî durumunda değişiklik meydana getiren icraî işlem niteliğinde olduğu görüldüğünden, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olan Kurul kararının bu kısmının iptali istemine yönelik davanın esasının incelenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılmasına ilişkin … tarih … sayılı Kurul kararının iptali istemi yönünden de davanın esasının incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından İdare Mahkemesi kararının tamamının onanması gerektiği oyuyla, kararın bozmaya ilişkin kısmına katılmıyorum.