Danıştay Kararı 13. Daire 2014/4934 E. 2020/4006 K. 29.12.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/4934 E.  ,  2020/4006 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2014/4934
Karar No : 2020/4006

DAVACI : … Elektrik Mühendisleri Odası
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
Av. …

DAVALI : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :
1. 23/09/2014 tarih ve 29128 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kullanıcı Tarafından Dağıtım Varlıklarının Tesis Edilme Metodolojisi’nin 4. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde yer alan, “Dağıtım şirketi (a) bendi kapsamında belirlenen sürenin başvuru sahibi tarafından uzun bulunması hâlinde, söz konusu talep için gerekli dağıtım varlıklarının başvuru sahibince tesis edilebileceğini veya finanse edilebileceğini ve bu yöntemin tercihi hâlinde gerçekleşecek yatırıma ilişkin bu metodoloji uyarınca hesaplanan bedelin (a) bendine göre belirlenen tarihteki yıl içerisinde en fazla on iki aylık eşit taksitle başvuru sahibine ödeneceğini bildirir.” cümlesindeki “veya finanse edilebileceğini” ibaresinin; 5. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, “Dağıtım varlıklarının tesisinin başvuru sahibi tarafından üstlenilmesi hâlinde, başvuru sahibi bu varlıkları bizzat tesis etme ya da bunları finanse etme yolunu tercih edebilir.” cümlesindeki “ya da bunları finanse etme” ibaresinin; 5. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının; 7. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, “Dağıtım şirketi, bu metodoloji uyarınca geri ödemeye esas bedelleri, bağlantı/güç artışı görüşünde verilen talebin karşılanabileceği tarihteki yıl içerisinde en fazla 12 aylık eşit taksitte, yatırımı yapan veya finanse eden başvuru sahibine; muhataba ulaşılamaması hâlinde ise tesis edilen dağıtım varlığının bulunduğu yerdeki en yakın banka ya da PTT şubesine, hak sahip veya sahipleri adına yatırarak öder.” cümlesindeki “veya finanse eden” ibaresinin iptali istenilmektedir.
2. 28/01/2014 tarih ve 28896 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin 21. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, “Üretim ve tüketim tesislerinin dağıtım sistemine bağlanabilmesi için, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle, genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hâllerde, söz konusu yatırım dağıtım şirketi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir.” cümlesindeki “veya finanse edilebilir” ibaresinin; 3. fıkrasında yer alan, “Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait bedel, dağıtım şirketi tarafından bağlantı görüşünde verilen bağlantı talebinin karşılanabileceği tarihteki yıl içerisinde en fazla on iki aylık taksitte, yatırımı yapan veya finanse eden gerçek veya tüzel kişiye, muhataba ulaşılamaması hâlinde tesisin bulunduğu yerdeki en yakın banka ya da PTT şubesine, hak sahip veya sahipleri adına yatırılarak ödenir.” cümlesindeki “veya finanse eden” ibaresinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Elektrik dağıtım şirketleri, kamuya ait dağıtım şirketleri ile aynı haklara sahip olduğundan yüklenici olarak faaliyette bulunamayacağı, dağıtım şirketlerinin görevinin, kullanıcıların yatırım talebini Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye (TEDAŞ) iletmek veya kullanıcı tarafından doğrudan yatırım yapılacaksa işin geçici kabulünü yapmak olduğu, oysaki dava konusu düzenleyici işlemler ile kamuya ait tesisleri işletme hakkına sahip olan özel şirket statüsündeki dağıtım şirketlerine kamu adına yatırım yapma yetkisi verildiği, dolayısıyla dağıtım şirketlerine diğer özel şirketlere kıyasla ayrıcalık tanındığı, dağıtım şirketlerinin fiilen yatırım ve geçici kabul hususlarında karar verici durumunda olmasının, proje hazırlayan, teknik uygulama sorumluluğunu üstlenen elektrik mühendislerinin piyasa faaliyet alanını ortadan kaldırdığı, dağıtım şirketleri ile elektrik mühendisleri arasında rekabet ortamı yaratılmasının ve bu ortamda dağıtım şirketlerine ayrıcalık tanınmasının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun temel ilkelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI :
Dava konusu metodoloji kapsamında kullanıcılara, ilgili tesisin doğrudan kendileri tarafından yapılması veya kendileri tarafından finanse edilerek dağıtım şirketince yapılması alternatiflerinin sunulduğu, her iki durumda da en fazla 5 yıl içerisinde tesis bedelinin kullanıcılara geri ödenmesinin öngörüldüğü, kullanıcıların dağıtım tesisinin yapımını finanse etmeleri hâlinde dağıtım şirketinin ilgili tesisi herhangi bir diğer yatırımını gerçekleştiriyormuş gibi inşa edeceği, kullanıcılarca finansman yönteminin kaldırılması durumunda 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda dağıtım şirketlerine verilen görev ve sorumluluklar ile çelişki yaratılacağı, hâlihazırda dağıtım tesislerini inşa etme sorumluluğunun esas olarak dağıtım şirketlerinde olduğu savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …’NUN DÜŞÜNCESİ : Dava, 23/09/2014 tarih ve 29128 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Kullanıcı Tarafından Dağıtım Varlıklarının Tesis Edilme Metodolojisi”nin 4. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde yer alan, “Dağıtım şirketi (a) bendi kapsamında belirlenen sürenin başvuru sahibi tarafından uzun bulunması hâlinde, söz konusu talep için gerekli dağıtım varlıklarının başvuru sahibince tesis edilebileceğini veya finanse edilebileceğini ve bu yöntemin tercihi hâlinde gerçekleşecek yatırıma ilişkin bu metodoloji uyarınca hesaplanan bedelin (a) bendine göre belirlenen tarihteki yıl içerisinde en fazla on iki aylık eşit taksitle başvuru sahibine ödeneceğini bildirir.” cümlesindeki “veya finanse edilebileceği” ifadesinin; 5. maddesinin 1. paragrafında yer alan, “Dağıtım varlıklarının tesisinin başvuru sahibi tarafından üstlenilmesi hâlinde, başvuru sahibi bu varlıkları bizzat tesis etme ya da bunları finanse etme yolunu tercih edebilir.” cümlesindeki “ya da bunları finanse edebilir” ifadesinin; 5. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, “(2) Başvuru sahibinin finansman yolunu tercih etmesi hâlinde, gerekli dağıtım varlıkları dağıtım şirketi tarafından tesis edilir. Bu durumda söz konusu dağıtım varlıkları dağıtım şirketi tarafından yapılan diğer yatırımlar gibi tesis edilir.” kuralının; aynı maddenin 3. fıkrasındaki, “(3) İkinci fıkranın uygulaması kapsamında; a) Başvuru sahibi ile dağıtım şirketi arasında, tesis edilecek dağıtım varlıklarının maliyetinin finanse edilmesine ilişkin koşulların yer aldığı bir sözleşme imzalanır. b) Tesis edilecek dağıtım varlığının sözleşmeye esas yaklaşık maliyeti şu şekilde hesaplanır: 1) İçinde bulunulan uygulama yılından bir önceki yıla ait dağıtım şirketinin satın alma ve ihale, plan ve prosedürlerine göre en az 3 adet ihale yapılmış olması şartı ile gerçekleştirdiği benzer karakteristikli tesisler için ödediği bedellerden en düşüğü esas alınarak bir değer bulunur. Bulunan değer tesis karakteristiği bazında birim bedellere dönüştürülür ve bir önceki yılın Aralık ayı Tüketici Fiyat Endeksi oranı ile güncellenerek birim bedel bulunur. 2) TEDAŞ tarafından yayımlanan tüm yıl geçerli en güncel birim fiyatlar (II. birim fiyat bölgesi fiyatları) esas alınarak tesis karakteristiği bazında birim bedeller belirlenir. Kullanılan TEDAŞ birim fiyatları önceki yıllara ait ise; yıllık Tüketici Fiyat Endeksi oranları ile cari yıla güncellenir ve bulunan değerlerden %20 indirim yapılarak birim bedel hesabında kullanılır. 3) (1)ve (2)’de bulunan birim bedeller karşılaştırılır ve düşük olanı esas alınır. c) (b) bendine göre belirlenen bedelin %10’unu aşmayacak şekilde başvuru sahibinden teminat alınabilir. Dördüncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında, ilgili tesisin tamamlanmasının taahhüt edilmiş olması hâlinde bu oran %30’a kadar uygulanabilir. ç) Dağıtım şirketi tesisin geçici kabulüne kadar oluşacak hakedişler haricinde herhangi bir bedeli başvuru sahibinden talep edemez. d) Dağıtım şirketi, ihale sonucunda oluşan bedeli ve yapım işi sürecinde oluşan hakedişleri, ihale onayı veya hakedişin onayından itibaren üç iş günü içinde başvuru sahibine bildirir. Başvuru sahibi, onaylı hakediş miktarını beş iş günü içinde dağıtım şirketinin sözleşmede belirttiği banka hesabına yatırır. e) Geçici kabulle oluşan son hakedişte veya daha sonra düzenlenen kesin hakedişte yapılan düzeltmeler taraflarca birlikte yapılır.” düzenlemesinin; 7. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, “Dağıtım şirketi, bu metodoloji uyarınca geri ödemeye esas bedelleri, bağlantı/güç artışı görüşünde verilen talebin karşılanabileceği tarihteki yıl içerisinde en fazla 12 aylık eşit taksitte, yatırımı yapan veya finanse eden başvuru sahibine, muhataba ulaşılamaması hâlinde ise tesis edilen dağıtım varlığının bulunduğu yerdeki en yakın banka ya da PTT şubesine, hak sahip veya sahipleri adına yatırarak öder.” cümlesindeki “ve finanse eden” ifadesinin; anılan metodolojiye dayanak teşkil eden 28/01/2014 tarih ve 28896 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin 21. maddesinin 1. paragrafında yer alan, “Üretim ve tüketim tesislerinin dağıtım sistemine bağlanabilmesi için, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle, genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hâllerde, söz konusu yatırım dağıtım şirketi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir.” cümlesindeki “veya finanse edilebilir” ifadesinin; 3. paragrafında yer alan, “Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait bedel, dağıtım şirketi tarafından bağlantı görüşünde verilen bağlantı talebinin karşılanabileceği tarihteki yıl içerisinde en fazla on iki aylık taksitte, yatırımı yapan veya finanse eden gerçek veya tüzel kişiye, muhataba ulaşılamaması hâlinde tesisin bulunduğu yerdeki en yakın banka ya da PTT şubesine, hak sahip veya sahipleri adına yatırılarak ödenir.” cümlesindeki “veya finanse eden” ifadesinin iptali istemiyle açılmıştır.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanunun amacı; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanmasıdır.” hükmü yer almış; 3. maddesinin 1. fıkrasının (ç), (d), (e), (f) bentlerinde, “ç) Dağıtım: Elektrik enerjisinin 36 kV ve altındaki hatlar üzerinden naklini, d) Dağıtım sistemi: Bir dağıtım şirketinin, lisansında belirlenmiş dağıtım bölgesinde işlettiği elektrik dağıtım tesisleri ve şebekesini, e) Dağıtım şirketi: Belirlenen bir bölgede elektrik dağıtımı ile iştigal eden tüzel kişiyi, f) Dağıtım tesisi: İletim tesislerinin ve dağıtım gerilim seviyesinden bağlı üretim ve tüketim tesislerine ait şalt sahalarının bittiği noktadan sonraki nihayet direğinden, alçak gerilim seviyesinden bağlı tüketicilerin yapı bina giriş noktalarına kadar, bina giriş ve sayaç arası hariç, elektrik dağıtımı için teçhiz edilmiş tesis ve teçhizat ile dağıtım şirketince teçhiz edilen ya da devralınan sayaçları,” ifade ettiği belirtilmiş; “Dağıtım faaliyeti” başlıklı 9. maddesinin 1. fıkrasında, “Dağıtım faaliyeti, lisansı kapsamında, dağıtım şirketi tarafından lisansında belirlenen bölgede yürütülür. Dağıtım şirketi, lisansında belirlenen bölgede sayaçların okunması, bakımı ve işletilmesi hizmetlerinin yerine getirilmesinden sorumludur. (…)” hükmü yer almış; ikinci ve beşinci fıkralarında, tesislerin yenilenmesi, kapasite ikame ve artırım yatırımlarının yapılması, Kurul tarafından onaylanan talep tahminleri doğrultusunda yatırım planlarının hazırlanması ve Kurul onayına sunulması, onaylanan yatırım planı uyarınca yatırım programına alınan dağıtım tesislerinin projelerinin hazırlanması ile gerekli iyileştirme ve kapasite artırımı yatırımlarının yapılması ve/veya yeni dağıtım tesislerinin inşa edilmesi görevinin ilgili dağıtım sistemini işleten dağıtım şirketine ait olduğu belirtilmiştir.
28/01/2014 tarih ve 28896 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin “Kullanıcı Tarafından Tesis Edilen İletim ve Dağıtım Varlıkları” başlıklı altıncı bölümünün “İletim varlıkları” başlıklı 20. maddesinin birinci fıkrasında, üretim ve tüketim tesislerinin iletim sistemine bağlanabilmesi için yeni iletim tesisi ve bu tesisin sisteme bağlanabilmesi için yeni iletim hatlarının yapılmasının gerekli olduğu hâllerde; bu tesislerin yapımı için TEİAŞ’ın yeterli finansmanının olmaması veya zamanında yatırım planlaması yapılamaması durumlarında, söz konusu yatırımların, bu tesise bağlantı talebinde bulunan tüzel kişi veya kişilerce müştereken yapılabileceği veya finanse edilebileceği; “Dağıtım varlıkları” başlıklı 21. maddesinin birinci fıkrasında ise, üretim ve tüketim tesislerinin dağıtım sistemine bağlanabilmesi için, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle, genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hâllerde, söz konusu yatırım dağıtım şirketi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabileceği veya finanse edilebileceği kurala bağlanmıştır.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 27/08/2014 tarih ve 5187-2 sayılı kararıyla onaylanan Kullanıcı Tarafından Dağıtım Varlıklarının Tesis Edilme Metodolojisinde de üretim ve tüketim tesislerinin dağıtım sistemine bağlanabilmesi için, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle, genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hâllerde, söz konusu yatırım dağıtım şirketi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilmesi veya finanse edilebilmesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiş olup; anılan düzenlemelerin dava konusu edilen kısımlarında, anılan kamu hizmetinin gereklerine, yukarıda anılan Kanun hükümlerine ve hukuka aykırılık saptanmamıştır.
Davacının diğer iddiaları ise dava konusu düzenlemeleri kusurlandırıcı mahiyette görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Kullanıcı Tarafından Dağıtım Varlıklarının Tesis Edilme Metodolojisi’nin 4. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde yer alan “veya finanse edilebileceğini” ibaresinin; 5. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “ya da bunları finanse etme” ibaresinin; 5. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının; 7. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “veya finanse eden” ibaresinin; davanın açıldığı tarih itibarıyla yürürlükteki hâliyle, Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin 21. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “veya finanse edilebilir” ibaresinin; 3. fıkrasında yer alan “veya finanse eden” ibaresinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
İLGİLİ MEVZUAT:
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 3. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde, dağıtım sisteminin, bir dağıtım şirketinin, lisansında belirlenmiş dağıtım bölgesinde işlettiği elektrik dağıtım tesisleri ve şebekesini; (f) bendinde, dağıtım tesisinin, iletim tesislerinin ve dağıtım gerilim seviyesinden bağlı üretim ve tüketim tesislerine ait şalt sahalarının bittiği noktadan sonraki nihayet direğinden, alçak gerilim seviyesinden bağlı tüketicilerin yapı bina giriş noktalarına kadar, bina giriş ve sayaç arası hariç, elektrik dağıtımı için teçhiz edilmiş tesis ve teçhizat ile dağıtım şirketince teçhiz edilen ya da devralınan sayaçları ifade ettiği; 9. maddesinin ikinci fıkrasında, dağıtım şirketinin, lisansında belirtilen bölgedeki dağıtım sistemini elektrik enerjisi üretimi ve satışında rekabet ortamına uygun şekilde işletmek, bu tesisleri yenilemek, kapasite ikame ve artırım yatırımlarını yapmak, dağıtım sistemine bağlı ve/veya bağlanacak olan tüm dağıtım sistemi kullanıcılarına ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda eşit, taraflar arasında ayrım gözetmeksizin hizmet sunmakla yükümlü olduğu; beşinci fıkrasında, Kurul tarafından onaylanan talep tahminleri doğrultusunda yatırım planlarının hazırlanması ve Kurul onayına sunulması, onaylanan yatırım planı uyarınca yatırım programına alınan dağıtım tesislerinin projelerinin hazırlanması ile gerekli iyileştirme ve kapasite artırımı yatırımlarının yapılması ve/veya yeni dağıtım tesislerinin inşa edilmesi görevinin ilgili dağıtım sistemini işleten dağıtım şirketine ait olduğu kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Sözlük anlamı ile “düzenli hâle koymak, düzen vermek, tanzim ve tertip etmek” olarak tanımlanan “düzenleme”, kamu hukukunda kural koyma ile eş anlamlıdır. Kural ise; sürekli, soyut, nesnel, genel (kişilik dışı) durumları belirleyen ve gösteren norm olarak tanımlanmaktadır (ÖZAY İl Han, Günışığında Yönetim, 2017, İstanbul, s. 426).
İdare, Anayasa ve kanunlardan aldığı yetki ile kural koyma (düzenleme yapma) yetkisine sahiptir. “Kural işlemler” (ya da diğer adıyla genel düzenleyici işlemler), üst hukuk kurallarına uygun olarak hukuk düzenine yeni kural getiren ya da mevcut bir kuralı değiştiren veya kaldıran tek yanlı idarî işlemlerdir. Düzenleme yetkisini kullanarak tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge gibi genel düzenleyici işlemleri yapan idarenin bir işleminin düzenleyici nitelik taşıdığının kabul edilebilmesi için, söz konusu işlemin sürekli, soyut, nesnel, genel durumları belirleyen ve gösteren hükümler içermesi, başka bir anlatımla, belirtilen nitelikte kurallar getirmiş olması gerekmekte olup, bu genel düzenlemelerin üst hukuk kurallarına aykırı hükümler içermemesi zorunludur.
6446 sayılı Kanun, dağıtım şirketlerinin lisanslarında belirtilen bölgelerdeki tesislerde yenileme, ikame ve kapasite artırım yatırımlarını yapma, dağıtım sistemine bağlı ve/veya bağlanacak olan tüm sistem kullanıcılarına eşit, taraflar arasında ayrım gözetmeksizin elektrik enerjisi dağıtımı ve bağlantı hizmeti sunma yükümlülüğü getirmiştir. Kanunda ve ilgili yönetmeliklerde, dağıtım faaliyetini yerine getirecek işletmelerin uyması gereken yükümlülükler açıkça düzenlenmiştir. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi doğrudan hizmetin aksamasına yol açacak niteliktedir. Bu nedenle, dağıtım faaliyetinin kamu hizmeti niteliği taşıdığı açıktır. Zira, kamu yararı içermesi ve özel faaliyet olarak gereği gibi sunulmasının mümkün olmaması nedeniyle, yasama organı tarafından özel faaliyetler için söz konusu olmayacak bir ayrıcalıklar ve yükümlülükler rejimine tâbi tutulan ve sorumluluğu ile denetimi sonucu itibarıyla bir kamu otoritesi tarafından üstlenilen faaliyetler, kamu hizmeti olarak kabul edilmektedir.
Dağıtım faaliyetinin yürütülebilmesi için, bir tesisin varlığı zorunludur. Buna göre, dağıtım tesisi yatırımlarının finansmanına yönelik üç farklı yöntemden söz edilebilir. Dağıtım şirketi yatırımı kendisi yapabilir, üretim ve tüketim tesislerinin dağıtım sistemine bağlanabilmesi için başvuru sahibi dağıtım şirketi adına yatırımı kendisi yapabilir ya da başvuru sahibi dağıtım şirketi adına yatırımı finanse edebilir.
Dava konusu uyuşmazlık ise, başvuru sahibinin dağıtım şirketi adına yatırımın finansmanını karşılaması durumunda, elektrik mühendislerinin piyasa faaliyetinin engellenip engellenmediğine ilişkindir.
İşletme hakkı devri sonrası elektrik dağıtım tesislerinin iyileştirilmesi, güçlendirilmesi ve genişletilmesi için yapılan yatırımların mülkiyetinin kamuya ait olduğu açıktır. Dağıtım tesisi yatırımlarının dağıtım şirketi adına başvuru sahibi tarafından finansmanı, kamu hizmeti niteliğindeki dağıtım faaliyetini yürüten dağıtım şirketlerinin salt ticarî bir faaliyeti olarak nitelendirilemez. Yatırımın finansmanının dağıtım şirketleri adına karşılanması ve bu kapsamda dağıtım tesisinin proje onayından geçici kabulüne kadar olan süreci dağıtım şirketlerinin kendi uhdelerinde yürütmesi kişisel yararı değil, kamu yararını gerçekleştirmeye matuftur. Aksinin kabulü hâlinde, yalnız özel çıkarlar için veya belli kişilerin yararına olarak düzenleyici işlem tesis edilebileceği sonucuna ulaşılır ki, bu husus dağıtım faaliyetinin niteliği ile bağdaşmamaktadır.
Davacı tarafından, dağıtım şirketlerinin fiilen yatırım ve geçici kabul hususlarında karar verici durumunda olmasının, proje hazırlayan, teknik uygulama sorumluluğunu üstlenen elektrik mühendislerinin piyasa faaliyet alanını ortadan kaldırdığı ileri sürülmüş ise de, kamusal nitelikteki bir yatırımın finansman yöntemine yönelik olarak ilgililere tercih hakkı tanındığı anlaşıldığından, davacının bu iddiasına itibar edilmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 29/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.