Danıştay Kararı 13. Daire 2014/4865 E. 2018/3212 K. 15.11.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/4865 E.  ,  2018/3212 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/4865
Karar No:2018/3212

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Milli Emlak Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU :…İdare Mahkemesi’nin…tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından,…İlçesi,…Mahallesi,…ada, … parsel sayılı yerde bankanın hizmet binasının bulunduğu Hazine adına kayıtlı taşınmazın satışına ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:…İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerinde yer alan binanın birinci katıyla zemin katının 07.05.1982 tarihinde … Bankası T.A.Ş. tarafından…adlı kişiden satın alınmasından sonra 1983 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla taşınmazın ilgili kısımlarının davacı Bankaya devredildiği, davacı tarafından bu taşınmazın o tarihten itibaren kullanıldığı, uyuşmazlık konusu taşınmazın davacıya satılmak üzere belediyeye devredilmesi yerine üçüncü bir şahsa satılması üzerine satış işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, mevzuattaki düzenlemeler gereği Hazine’ye ait olan ve 31/12/2000 tarihinden önce üzerinde yapılanma olan taşınmazların kural olarak yapı sahiplerine satılması gerektiği, ancak kanun koyucunun, bina sahiplerine satılamayacak taşınmazları belirlemeye Maliye Bakanlığı’nı yetkili kıldığı, Maliye Bakanlığı tarafından da yapılan düzenleme ile, belediyelere devredilmeyecek taşınmazlar sayma yoluyla belirtilerek genel bir kural konulmak suretiyle Bakanlıkça devri uygun görülmeyen taşınmazların da belediyelere devredilemeyeceğinin düzenlendiği, Maliye Bakanlığı’nın 31/12/2000 tarihinden önce üzerinde yapılanma olan bir taşınmazın belediyeye devredilmemesine karar verme yetkisi olduğu, bu yetkisini kullanırken kanunun amacına uygun şekilde hukuken geçerli bir sebebin varlığın ortaya koyması gerektiği, bakılan davada ise Maliye Bakanlığı tarafından uyuşmazlık konusu taşınmazın konumu dikkate alındığında yüksek bir bedelde olduğu, bu nedenle de taşınmazın belediyeye devredilmesi yerine satışı suretiyle ekonomik ve sosyal verimliliğin sağlanmasının amaçlandığı gerekçesiyle taşınmazın belediyeye devrinin uygun görülmediği, Kanun’un 5. maddesinin altıncı fıkrasında, bu taşınmazların belediyelerce öncelikle talepleri üzerine yapı sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerine rayiç bedel üzerinden satılacağının ifade edilmesi ve belediye tarafından yapılacak satışta satış bedelinin rayiç bedelden aşağı olamayacağı hususu göz önüne alındığında, Maliye Bakanlığı’nın anılan gerekçesinin kanunun amacına ve hukuka uygun olmadığı, 31/12/2000 tarihinden önce üzerinde yapılanma olan uyuşmazlık konusu taşınmazın yapı sahiplerine satılmak üzere belediyeye devri gerektiğinden taşınmazın satışına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, taşınmazın hazineye ait olduğu, taşınmazın satışının Maliye Bakanlığı’nın görüşü doğrultusunda 2886 sayılı Yasanın 45. maddesi uyarınca ihaleye çıkarıldığı, davacıya ihaleye katılması yönünde tebligat yapıldığı, taşınmazın 4706 sayılı Yasa uyarınca Belediyeye devri konusunda yetkinin Maliye Bakanlığı’na ait olduğu, bu hususta Maliye Bakanlığından görüş sorulduğu, Maliye Bakanlığınca taşınmazın belediyeye devrinin uygun görülmediği, işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyiz aşamasında savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki…İdare Mahkemesi’nin…tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 15/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.