Danıştay Kararı 13. Daire 2014/4571 E. 2020/3017 K. 04.11.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/4571 E.  ,  2020/3017 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/4571
Karar No:2020/3017

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Enerji Elektrik Üretim A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin elektrik üretim lisansı kapsamında ve yerli ürün katkısıyla kurduğunu belirttiği 23/07/2009 tarihinde işletmeye alınan … tesisinde 2009-2010-2011 yıllarında üreterek iletim-dağıtım hatlarına verdiği elektrik enerjisi için yerli ürün desteği düzenlemesinden yararlanma istemiyle yaptığı 08/01/2013 tarihli başvurusunun reddine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’nün 23/01/2013 tarih ve 299/78 sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’un 6. maddesinde, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği 18/05/2005 tarihinden 31/12/2015 tarihine kadar işletmeye girmiş veya girecek YEK Destekleme Mekanizmasına tabi üretim lisansı sahipleri için bu Kanuna ekli I sayılı cetvelde yer alan fiyatların on yıl süre ile uygulanacağı belirtilmiş olup, davacı şirketin başvuru tarihi de dikkate alındığında, 2009 yılında işletmeye giren üretim tesisinde YEKDEM’e tabi olmadığı 2009, 2010 ve 2011 yıllarında üreterek iletim-dağıtım hatlarına verdiği elektrik enerjisi için 5346 sayılı Kanun’un 6/B maddesinden yararlanmasının hukuken mümkün olmadığı, tesis olunan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, elektrik enerjisi üretim tesisinin 2009 yılında işletmeye girdiği, burada üretilen elektriğin iletim-dağıtım sistemine verildiği, 08/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 5346 sayılı Kanun’da 31/12/2015 tarihinden önce işletmeye giren tesislerden bahsedildiği, Yönetmelik ile bu durumun yok sayılmasının hukuka aykırı olduğu, YEKDEM’e tabi olmanın, Kanun’un yerli ürün kullanımına ilişkin 6/B hükmünden yararlanılmasının ön şartı olmadığı, bu desteğin yerli ürün imalatını destekleyen hiçbir yönü olmadığı, bu iki desteğin birbirinden tamamen bağımsız olduğu, bu durumun maddelerin lafzından da anlaşıldığı, 6. maddede “üretim lisansı sahipleri”nden bahsedilmekte iken, 6/B maddesinde “üretim tesisleri”nin konu edinildiği, YEKDEM’e tabi olmanın seçimlik bir hak olduğu, 6/B maddesine ilişkin hakkın edinilmesinin üretim tesisinin niteliğine bağlı olduğu, yurt içinde imal edilmiş mekanik ve/veya elektro-mekanik aksam kullanılarak yapılmış yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinin lisans sahiplerinin, YEKDEM’e tabi oldukları yıllarda hem I sayılı cetvelde belirlenen fiyatları, hem de II sayılı cetvelde yer alan fiyatları alacağı, YEKDEM’e tabi olmadığı yıllarda yalnızca II sayılı cetveldeki fiyatları alacağı, 6/B maddesinin, 6. maddede yer alan şartları değiştiren ve bunlarla çelişen hükümleri içerdiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, 5346 sayılı Kanun’un 6/B maddesinde, yerli ürün kullanımı hâlinde lisans sahiplerinin YEKDEM’e usulüne uygun başvuru yapmaları ve yerli ürün kullanımına ilişkin şartları sağlamaları hâlinde Kanun’un ekinde bulunan II sayılı cetveldeki fiyatların I sayılı cetvelde belirlenen fiyatlara ekleneceğinin öngörüldüğü, yerli ürün kullanımı dolayısıyla destekleme mekanizmasının işlerlik kazanabilmesinin ilk şartının, lisans sahibinin yasaya uygun başvuru yaparak ürettiği enerjiyi I sayılı cetvelden yararlanacak şekilde Devlete satması olduğu, YEKDEM’e ilişkin değişikliğin 2010 yılı sonunda yapıldığı, aynı Kanun’un Geçici 5. maddesi ile 2011 yılında YEKDEM’den yararlanmak isteyen üretim tesisleri için istisnai hüküm getirildiği, davacı tarafından 2009-2011 yılları içinde YEKDEM’den yararlandırılması gerektiği iddia olunmuş ise de, geçici maddenin 2011 yılı başvuruları için öngörülmüş istisnai bir hüküm olduğu, hem I sayılı cetvelde yer alan fiyatlardan, hem de II sayılı cetveldeki fiyatlardan yararlanmak için YEKDEM’e tabi olunması gerektiği, davacının 2011 yılı için süresinde YEKDEM mekanizmasına tabi olma isteğinde bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 04/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.