Danıştay Kararı 13. Daire 2014/4544 E. 2020/447 K. 13.02.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/4544 E.  ,  2020/447 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/4544
Karar No:2020/447

TEMYİZ EDEN (DAVACI) :
KARŞI TARAF (DAVALI) : Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, paketi abonesi olanların ek olarak başka internet paketi alsalar dahi “adil kullanım limiti” uygulaması nedeniyle taahhüt edilen hızda internet erişimi sağlayamadığından bahisle …-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’nun (Kurul) tarih ve sayılı kararı ile tarih ve sayılı yazı ekinde gönderilen idari para cezası karar tutanağının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; tarife paketinde yer alan ve 100 MB adil kullanım limiti tanımlanan abonelerin 100 MB’ın üzerinde kotalı başka bir paket satın almaları durumunda, satın aldıkları kotadan bağımsız olarak 100 MB’ın aşılması halinde internet erişim hızlarının 96 Kbps’ye düşürüldüğü, böylelikle paketinde yer alan abonelerin , Her Ekstra, Mini, İş Paket, Paket, Esnaf ve Esnaf tarifelerinden de hizmet almaları durumunda hız düşümü sorunuyla karşılaşmalarına sebebiyet verildiği, tüketicilerin hizmetlere eşit şartlarda erişebilme hakkının ihlâl edildiği ve abonelerin hız düşümü hakkında bilgilendirilmediği açık olduğundan, davacı şirketin 2010 yılı net satışlarının %0,017 (Yüzbindeonyedi)’si oranına tekabül eden 510.883,73-TL tutarında idari para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, adil kullanım hakkıyla kastedilenin 100MB kullanım limitine kadar 7,2 Mbps olan kullanım hızının, bu limit aşıldığında 96Kbps olarak ayarlanması olduğu, abonelerin data kullanım limitlerinde herhangi bir değişikliğin olmadığı, yalnızca kullanım hızında düşüş olduğu, hız farkının abonelerin bilgisayarları ile internete bağlanmaları ve yüksek miktarda data indirilmesini gerektiren uygulamaları çalıştırmaları durumunda ortaya çıkmakta olduğunun tespit edildiği, hız farkının müşteri memnuniyetsizliğine yol açtığı konusunda hiçbir araştırma yapılmadığı, ceza miktarı belirlenirken yönetmelik hükmü gereği değerlendirilmesi gereken hafifletici unsurların dikkate alınmadığı, iyi niyetli bir şekilde söz konusu aksaklık ile ilgili olarak çözüm önerilerinde bulunulduğu ve bu durumun davalı idare ile paylaşıldığı, gerekli tedbirlerin alındığı, idari para cezasının ölçülülük ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, ihlâl olarak değerlendirilen konunun, abonesi olan kullanıcıların ek olarak başka internet paketi satın alsalar dahi “adil kullanım limiti” uygulaması şartlarına tabi tutularak internet erişim hızının düşürülüp diğer internet paketini bu hızda kullanmak durumunda kalması olduğu, abonelere sağlanan bağlantı hızının çok ciddi oranda düşürülmesine ve abonelerin dâhil oldukları paketlerde/tarifelerde bulunan ek kullanım haklarından gereği gibi faydalanamamasına sebep olunduğu, yerinde denetim sonucu ilgili dönemde toplam 128.037 ayrı hız düşümünün olduğu ve hız düşümü yaşanan veri paketlerinin ekonomik karşılıklarının 2.411.856,00-TL tutarında olduğu, aynı tarife/kampanya kapsamında yer alan abonelerin, işletmeci tarafından sunulan hizmetlerden aynı koşullar altında yararlanamadığı, Türk Ticaret Kanununa göre basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gereken işletmeci tarafından ileri sürülen adil kullanım limiti uygulaması kapsamında hızın düşeceğinin önceden öngörülememiş olmasının kabul edilebilir olmadığı, yaşanılan teknik sorunun Kurum tarafından vakıf olunma tarihinden yaklaşık 1,5 yıl sonra giderilebildiği, denetim yapılana kadar herhangi bir tedbir alınmadığı, idari para cezası belirlenirken ölçülülük ilkesine uygun hareket edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 13/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.