Danıştay Kararı 13. Daire 2014/4304 E. 2019/3420 K. 05.11.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/4304 E.  ,  2019/3420 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/4304
Karar No:2019/3420

TEMYİZ EDEN (DAVALI): Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya, bayilik lisansı olmaksızın üyelerine akaryakıt satışı yaptığından bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi ve aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca …-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacı kooperatifin üyeleri dışında üçüncü kişilere akaryakıt satışı yaptığına ilişkin bir tespitin bulunmadığı, faturaların kooperatif üyeleri adına düzenlendiği, anılan faaliyetin bayilik faaliyeti olarak tanımlanamayacağı, 5015 sayılı Kanun’un 9. maddesinin yedinci fıkrası kapsamında taşıma kooperatifi olan davacının üyelerine akaryakıt ikmali olarak değerlendirilmesi gerektiği; bu durumda, bayilik faaliyetinde bulunduğu yolunda hukuken geçerli bir tespit bulunmayan, 5015 sayılı Kanun’un 9. maddesinin yedinci fıkrası kapsamında üyelerine akaryakıt ikmali yaptığı anlaşılan davacı kooperatife, lisans almaksızın piyasa faaliyetinde bulunduğundan bahisle idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Mahkemece eksik inceleme yapıldığı ve mevzuatın yanlış değerlendirildiği, davacı kooperatifin bayilik faaliyetinde bulunduğunun tespit edildiği, bayilik lisansı sahibi olan bir şirketten temin ettiği akaryakıtı bedeli karşılığında üyelerine ikmal etmesinin 5015 sayılı Kanun’un 9. maddesinin yedinci fıkrasında düzenlenen “kendi ihtiyacı için kendi araçlarına akaryakıt ikmali” kapsamında değerlendirilemeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Adana İl Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürlüğü ekiplerince 22/09/2010 tarihinde yapılan denetimler esnasında, davacı kooperatife ait sekiz ton kapasiteli yakıt tankının tespit edildiği, kooperatifin, Kurumdan akaryakıt bayilik lisansı almaksızın ve fatura tanzim ederek 2010 ve 2011 yıllarında üyelerine çeşitli defalar akaryakıt satış faaliyetinde bulunmasının, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 3. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine aykırılık teşkil etmesi nedeniyle, davacı kooperatif hakkında, 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi ile aynı maddenin dördüncü fıkrası gereğince …-TL tutarında idari para cezası uygulanması üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “Tanımlar ve kısaltmalar” başlıklı 2. maddesinin 9. bendinde, “bayi”nin, bayilik faaliyeti için gerekli donanıma sahip gerçek ve tüzel kişileri ifade ettiği; 10. bendinde ise, “bayilik”in, karşılıklı yükümlülüklerin ekinde fizibilite olan bir sözleşmeye bağlanarak akaryakıt dağıtım şirketleri tarafından gerçek ve tüzel kişilere akaryakıtın kullanıcılara ikmali yetkisi verilmesi işlemini ifade ettiği belirtilmiş; “Lisansların tâbi olacağı usul ve esaslar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde akaryakıt dağıtımı, taşıması ve bayilik faaliyetlerinin yapılması için lisans alınmasının zorunlu olduğu, 9. maddesinin yedinci fıkrasında ise, fabrika, şantiye, nakliye filosu işletmeleri ve benzeri kendi ihtiyaçları için depolama imkânı ve kendi araçlarına akaryakıt ikmal kapasitesi olan yerler hariç, araçlara yapılacak akaryakıt ikmalinin bayilik lisansı ve yeterli donanımı olan akaryakıt istasyonları dışında yapılamayacağı kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un Geçici 1. maddesinin ikinci fıkrasında, Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte fiilen, bu Kanunla yapılması için lisans alınması gereken faaliyetleri yürüten kişilerin, bu Kanun’un yayımı tarihinden sonra bir yıl içinde durumlarını bu Kanuna uygun hâle getirerek, Kurum tarafından istenecek bilgi ve belgelerle Kuruma başvurmak zorunda olduğu, başvurusunu yapmış, ancak, işlemleri tamamlayamayan kişilerin faaliyetlerinin devamı için, üç ayı aşmamak üzere ek süre verilmesinde Kurumun yetkili olduğu; üçüncü fıkrasında, süresinde başvurmayan veya süresinde başvurduğu hâlde süresinde durumunu bu Kanun’a uygun hâle getirmeyenlerin faaliyetlerinin, sürenin bitim tarihi itibarıyla durdurulacağı, daha önce verilen hak, izin ve yetki doğurucu her türlü karar, işlem ve evrakın başkaca bir işleme gerek kalmaksızın hükümsüz hâle geleceği; “İdarî yaptırımlar” başlıklı 20. maddesinin üçüncü fıkrasında ise akaryakıt istasyonu kapsamında sürdürülen bayilik faaliyetlerinin, bu Kanun’a veya bu Kanun’a istinaden çıkarılan düzenlemelere aykırılığının Kurumca tespiti hâlinde, anılan istasyonda yapılan akaryakıt ikmalinin Kurumca geçici veya süresiz olarak mühürleme suretiyle durdurulacağı, iptale veya mühürlemeye ilişkin usul ve esasların Kurumca çıkarılacak yönetmeliklerde düzenleneceği kural altına alınmıştır.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan hâliyle 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde, lisans almaksızın hak konusu yapılan tesislerin yapımına veya işletmeye başlanması ile bunlar üzerinde tasarruf hakkı doğuracak işlemlerin yapılması hâlinde, sorumlulara 250.000,00-TL idarî para cezası verileceği, aynı maddenin dördüncü fıkrasında, bayiler için yukarıda yer alan cezaların beşte birinin uygulanacağı; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 17. maddesinin yedinci fıkrasında, idarî para cezalarının her takvim yılı başında geçerli olmak üzere o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında arttırılarak uygulanacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda belirtilen Kanun hükümleri uyarınca, petrol piyasasında yapılacak faaliyetler için lisans alma zorunluluğu getirilmiş olup, Kanun’da öngörülen bir yıllık süre içinde, en son 20/12/2004 tarihine kadar lisans başvurusunda bulunan, ancak 20/03/2005 tarihine kadar lisansını almamış bayilerin, en geç bu tarihten itibaren lisans alıncaya kadar piyasa faaliyetlerini mutlak suretle durdurmaları, 20/12/2004 tarihine kadar lisans başvurusunda bulunmayan bayilerin ise, 20/12/2004 tarihinden itibaren lisans alıncaya kadar petrol piyasasında hiç bir şekilde faaliyet göstermemeleri gerekmektedir.
Davacı kooperatifin, kendisine ait yakıt tankı ve pompasıyla, bayilik lisansı olmaksızın, üyelerine akaryakıt ikmalinde bulunduğunun tespit edilmesi üzerine dava konusu idarî para cezası verilmesine ilişkin işlemin tesis edildiği; İdare Mahkemesi’nce, kooperatifin, üyeleri dışında üçüncü kişilere akaryakıt satışı yaptığı yolunda bir tespitin bulunmadığı, buna göre, söz konusu akaryakıt ikmalinin bayilik faaliyeti olarak nitelendirilmesi suretiyle tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği görülmektedir.
Davacıya isnat edilen fiilin lisanssız bayilik faaliyeti olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği ve idarî para cezası verilmesini gerektirip gerektirmediği yönünden işlemin değerlendirilmesi; Davacı kooperatifin, kendisine ait yakıt tankı ve pompasıyla üyelerine akaryakıt ikmâlinde bulunduğunun sabit olduğu ve bayilik lisansı sahibi olan bir şirketten temin ettiği akaryakıtı bedeli karşılığında üyelerine ikmal etmesinin 5015 sayılı Kanun’un 9. maddesinin yedinci fıkrasında öngörülen “kendi ihtiyacı için kendi araçlarına akaryakıt ikmali” olarak değerlendirilemeyeceği dikkate alındığında, davacı kooperatifin anılan fiilinin lisanssız bayilik faaliyeti olarak nitelendirilmesinde ve bu fiil nedeniyle idarî para cezası verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Davacıya 2011 Yılında Uygulanacak Para Cezaları Hakkında Tebliğ uyarınca …-TL idarî para cezası verilmesi yönünden işlemin değerlendirilmesi; Davacı kooperatifin, kendisine ait yakıt tankı ve pompasıyla, bayilik lisansı olmaksızın, üyelerine akaryakıt ikmalinde bulunduğunun 22/09/2010 tarihinde yapılan denetimler esnasında tespit edilmesi üzerine aynı gün mühürleme işleminin tesis edildiği, mühürleme işleminin iptali istemiyle açılan ve … İdare Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyasında görülen davada Mahkeme’ce, kooperatifin üyeleri dışında üçüncü kişilere akaryakıt satışı yaptığı yolunda bir tespitin bulunmadığı, buna göre, söz konusu akaryakıt ikmalinin bayilik faaliyeti olarak nitelendirilmesi suretiyle tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle 15/02/2011 tarihinde dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, bu karar esas alınarak mührün 21/03/2011 tarihinde kaldırıldığı ve kooperatifin bu tarihten itibaren aynı şekilde faaliyet göstermeye devam ettiği anlaşılmaktadır.

Bu süreçte, anılan Mahkeme’ce … tarih ve K:… sayılı kararla mühürleme işleminin iptaline karar verildiği, bu kararın davalı idarece temyiz edildiği, bu arada, 01/08/2011 tarihli ihbar mektubu üzerine 14/10/2011 tarihinde yapılan denetim sonucunda düzenlenen tutanakta, davacı kooperatifin üyelerine ait araçlara akaryakıt ikmal etmeye devam ettiğinin belirtildiği, 2010 ve 2011 yıllarındaki bu tespitler esas alınarak dava konusu işlemle davacıya 2011 yılında uygulanacak para cezası miktarı olan …-TL idarî para cezası verildiği görülmektedir.
Diğer taraftan, Dairemizin 22/12/2017 tarih ve E:2011/4176, K:2017/4197 sayılı kararı ile “…davacı Kooperatifin bayilik lisansı sahibi olan bir şirketten temin ettiği akaryakıtı bedeli karşılığında üyelerine ikmal etmesi eylemi, 5015 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 7. fıkrasında öngörülen kendi ihtiyacı için kendi araçlarına akaryakıt ikmali olarak değerlendirilemeyeceğinden, bayilik lisansı almaksızın bayilik faaliyetinde bulunduğu tespit edilen davacı kooperatife ait akaryakıt tankı ve pompasının mühürlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.” gerekçesiyle … İdare Mahkemesi’nin yukarıda anılan kararının bozulduğu anlaşılmaktadır.

Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, davacı kooperatifin lisans almaksızın bayilik faaliyetinde bulunduğu sabit ise de, 22/09/2010 tarihli mühürleme işlemiyle faaliyete son verildiği, daha sonra 15/02/2011 tarihinde mahkemece verilen yürütmenin durdurulması kararı üzerine mühürlerin söküldüğü ve davacının anılan mahkeme kararına istinaden 2011 yılından itibaren faaliyetine devam ettiği dikkate alındığında, bu tarihten itibaren mahkeme kararına dayalı olarak yürütülen faaliyet nedeniyle davacıya bir kusur izafe edilemeyeceğinden, davacıya, mühürleme işleminin tesis edildiği 22/09/2010 tarihli tespit esas alınarak 2010 yılında uygulanacak para cezası miktarı olan …-TL idarî para cezası verilmesi gerekirken, sonradan 2011 yılında yapılan tespit esas alınarak …-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, lisans almaksızın bayilik faaliyetinde bulunan davacı kooperatife idarî para cezası verilebileceği açık olmakla birlikte, ceza miktarının hatalı belirlenmesi nedeniyle hukuka aykırı hâle gelen dava konusu işlemin bu gerekçeyle iptaline karar verilmesi gerekirken, anılan fiilin lisanssız bayilik faaliyeti olarak nitelendirilemeyeceği ve davacıya idarî para cezası verilemeyeceği gerekçesiyle verilen dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu Mahkeme kararında hukukî isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 05/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.