Danıştay Kararı 13. Daire 2014/4272 E. 2016/366 K. 18.02.2016 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/4272 E.  ,  2016/366 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/4272
Karar No:2016/366

Davacı :
Vekili :
Davalı :
Vekili :

Davanın Özeti : Davacı şirkete idarî para cezası verilmesine ve tesisin mühürlülük hâlinin lisans alınıncaya veya Kanuna göre lisans gerektirmeyen faaliyet gösterecek hâle getirilinceye kadar devamına ilişkin … Kurulu’nun 13.10.2005 tarih ve 563/390 sayılı kararı ile 07.11.2005 tarih ve 19882 sayılı işlemin; hukuka aykırı olduğu, istasyonun uzun yıllardır faaliyette olduğu, davacının lisans başvurusu sonrasında kendisine eksikliklerin giderilmesi için yeterli süre verilmesi gerektiği, mühürleme tutanağının usule uygun olarak düzenlenmediği, davalı idarenin sunmuş oiduğu faturalardan haberdar olmadıkları ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 2., 3. ve 8. maddeleri uyarınca bayilik adı altında yürütülecek olan piyasa faaliyeti için lisans alınmasının zorunlu olduğu, Kanun’un Geçici 1. maddesindeki, daha önce 6326 sayılı Petrol Kanunu’na göre faaliyette bulunanların durumlarını 5015 sayılı Kanun’a uygun hâle getirmeleri için belirlenen sürenin 20.12.2004 tarihinde dolduğu, ancak anılan maddenin verdiği yetki çerçevesinde, 6326 sayılı Petrol Kanunu’na göre belge sahibi olup da 20.12.2004 tarihine kadar lisans başvurusunda bulunmuş ve lisans başvuruları reddedilmemiş planların 20.03.2005 tarihine kadar faaliyetlerine devam edebileceklerinin Kurul’un 14.12.2004 tarih ve 394/82 sayılı kararıyla duyurulduğu, buna göre 20.03.2005 tarihinden sonra 5015 sayılı Kanun gereği, lisansını alamamış hiçbir akaryakıt istasyonunun faaliyette bulunmaması gerektiği; olayda, Kanun’un 14. maddesinin verdiği yetki çerçevesinde ile bazı Bakanlıklar arasında petrol piyasasında faaliyet gösteren kişilerin lisans kontrollerinin yapılabilmesi için imzalanan protokoller uyarınca kamu personelince yapılan denetimlerde davacının lisanssız piyasa faaliyetinde bulunduğunun düzenlenen mühürleme tutanağından anlaşılması nedeniyle Kanun’un 19. maddesi uyarınca uygulanan idarî para cezasının hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi ‘nın Düşüncesi : Davanın reddine karar verilmesi gerekliği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı ‘un Düşüncesi : Dava, lisans almadan petrol piyasasında faaliyette bulunduğu gerekçesiyle davacıya idari para cezası verilmesine ve tesisin mühürlülük hâlinin lisans alınıncaya veya Kanuna göre lisans gerektirmeyen faaliyet gösterecek hâle getirilinceye kadar devamına ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının ve para cezasının tahsiline dair işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 3/1-(b) maddesinde; “Akaryakıt dağıtımı, taşıması ve bayilik faaliyetlerinin yapılması için lisans alınması zorunludur.” hükmü yer almış, 20/3. maddesinde, akaryakıt istasyonu kapsamında sürdürülen bayilik faaliyetlerinin, bu Kanuna veya bu Kanuna istinaden çıkarılan düzenlemelere aykırılığının kurumca tespiti hâlinde, anılan istasyonda yapılan akaryakıt ikmalinin kurumca geçici veya süresiz olarak mühürleme suretiyle durdurulacağı belirtilmiş, Kanun’un Geçici 1. maddesinde de, “Bu Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce; 6326 sayılı Petrol Kanunu’na göre belge sahibi olan kişiler ile Bakanlıkça yapılan düzenlemelere istinaden faaliyetlerine izin verilen akaryakıt dağıtım ve pazarlama kuruluşlarının ilgili mevzuat kapsamında tanınan hak ve menfaatleri ile yükümlülüklerine ilişin hükümler, bu Kanun’da belirlenen süre ve esaslar dâhilinde faaliyeti ile ilgili lisans verilinceye kadar saklıdır.
Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte fiilen, bu Kanunla yapılması için lisans alınması gereken faaliyetleri yürüten kişiler, bu Kanun’un yayımı tarihinden (20.12.2003) sonra bir yıl içinde durumlarını bu Kanuna uygun hâle getirerek, Kurum tarafından istenecek bilgi ve belgelerle Kuruma başvurmak zorundadır. Başvurusunu yapmış ancak işlemleri tamamlayamayan kişilerin faaliyetlerinin devamı için, üç ayı aşmamak üzere ek süre verilmesinde kurum yetkilidir.
Süresinde başvurmayan veya süresinde başvurduğu hâlde süresinde durumunu bu Kanuna uygun hâle getirmeyenlerin faaliyetleri, sürenin bitim tarihi itibarıyla durdurulur. Daha önce verilen hak, izin ve yetki doğurucu her türlü karar, işlem ve evrak başkaca bir işleme gerek kalmaksızın hükümsüz hâle gelir.” hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır.
Anılan Yasa’nın “İdari para cezaları” başlıklı 19. maddesinde ise; lisans alınmaksızın lisansa tabi faaliyetlerin yapılması ve sahip olunan lisansın verdiği haklar dışında faaliyet gösterilmesi hâlinde, sorumluları hakkında Yasa’da öngörülen miktarda idari para cezası uygulanacağı belirtilmiştir.
Davalı idarece 17.03.2011 günlü dilekçe ekinde sunulan mühürleme tutanakları ve faturalar ile dosyada mevcut diğer bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının mevzuatta öngörülen süre içerisinde lisans almaksızın akaryakıt satışı yaparak ticari faaliyette bulunduğu anlaşılmakta olup, davacının sabit olan bu faaliyeti nedeniyle tesis edilen dava konusu işlemlerde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Davacının diğer iddiaları ise yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirkete idarî para cezası verilmesine ve tesisin mühürlülük hâlinin lisans alınıncaya veya Kanuna göre lisans gerektirmeyen faaliyet gösterecek hâle getirilinceye kadar devamına ilişkin … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Dairemizin 13.12.2006 tarih ve E:2005/9812, K:2006/4760 sayılı kararıyla, davanın reddine karar verilmiş; anılan karar, karar düzeltme aşamasında, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 10.03.2014 tarih ve E:2011/1066, K:2014/715 sayılı kararıyla aynen; “5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “Lisansların tâbi olacağı usul ve esaslar” başlığını taşıyan 3. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, akaryakıt bayilik faaliyetlerinin yapılması için lisans alınmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmış; “Bayiler” konusunu düzenleyen 8. maddesinin birinci fıkrasında, bayi lisanslarına ilişkin düzenlemelerin Kurum tarafından yapılacağı, bayilerin, dağıtıcıları ile yapacakları tek elden satış sözleşmesine göre bayilik faaliyetlerini yürütecekleri; üçüncü fıkrasında, bayiler ve dağıtıcıların, lisanslarına göre kurdukları akaryakıt istasyonlarını Kuruma bildirerek işletmeye başlayacakları, 14. maddesinin dördüncü fıkrasında ise, kurumun piyasa faaliyetlerini kendi personeli veya kamu kurum ve kuruluşları ile özel denetim kuruluşlarından hizmet alımı yoluyla denetime tabi tutacağı hükme bağlanmıştır.
Kanun Koyucu tarafından petrol piyasalarının güvenli, istikrarlı, sağlıklı işlemesi amacıyla düzenlenen Petrol Piyasası Kanunu’nda, bu amacın gerçekleşmesi için, petrol piyasalarında faaliyette bulunma lisans alma koşuluna bağlanmış olup, bayilerin de bayilik faaliyetleri için lisans almaları zorunlu bulunmaktadır.
5015 sayılı Yasa’nın olay tarihinde yürürlükte bulunan “idarî para cezaları”nın düzenlendiği 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin 1 numaralı alt bendinde, lisans almaksızın hak konusu yapılan tesislerin yapımına ve/veya işletimine başlanması ile bunlar üzerinde tasarruf hakkı doğuracak işlemlerin yapılması hâli birinci derece kusur sayılarak, sorumluları hakkında ikiyüz milyar Türk Lirası idarî para cezası uygulanacağı; dördüncü fıkrasında, bayiler için yukarıda yer alan cezaların beşte birinin uygulanacağı; son fıkrasında ise, idarî para cezalarının miktarlarının her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının iş yerinde yapılan denetimler sonucu düzenlenen ve dava konusu idarî para cezasına dayanak alınan 19.07.2005 günlü mühürleme tutanağında mühürleme nedeni olarak yalnızca davacının lisansının olmamasının gösterildiği; davacının ise faaliyette bulunmadığını ileri sürdüğü, dosyada bu aşamada akaryakıt istasyonunun akaryakıt alım ve satımı faaliyetinde bulunduğuna ilişkin başka bir belgenin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Ancak; Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin davanın reddine ilişkin kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nca bozulmasından sonra davalı idare tarafından karar düzeltme isteminde bulunulduğu, bu talepli dilekçenin verilmesinden sonra yine davalı idarece 17.03.2011 günlü dilekçe ekinde bazı fatura ve tespit tutanaklarının dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.
Bu itibarla, dosyaya sonradan sunulan bu fatura ve tutanaklar bakımından gerekli inceleme ve değerlendirme yapıldıktan sonra karar verilmesi gerekmektedir.” gerekçesıyle bozulmuştur.
2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay dava daireleri kararlarına karşı Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği belirtilmiş; 2575 sayılı Kanun’un 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulu’nca, idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği ifade edilmiş; 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin dördüncü fıkrasında da, İdare mahkemelerinin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği öngörülmüşken, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu belirtilerek, Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması hâlinde ise Danıştay dava dairelerine ısrar olanağı tanınmamıştır. Bu itibarla, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun bozma kararına uyularak işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “Lisansların tâbi olacağı usul ve esaslar” başlığını taşıyan 3. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; akaryakıt dağıtımı, taşıması ve bayilik faaliyetlerinin yapılması için lisans alınmasının zorunlu olduğu kuralı getirilmiştir.
Kanun’un “Bayiler” başlığını taşıyan 8. maddesinde; bayi lisanslarına ilişkin düzenlemelerin Kurum tarafından yapılacağı, bayilerin, dağıtıcıları ile yapacakları tek elden satış sözleşmesine göre bayilik faaliyetlerini yürütecekleri; bayiler ve dağıtıcıların, lisanslarına göre kurdukları akaryakıt istasyonlarını Kuruma bildirerek işletmeye başlayacakları kuralına yer verilmiş, 14. maddesinin dördüncü fıkrasında; Kurum’un piyasa faaliyetlerini kendi personeli veya kamu kurum ve kuruluşları ile özel denetim kuruluşlarından hizmet alımı yoluyla denetime tabi tutacağı belirtilmiştir.
Kanun’un Geçici 1. maddesinin ikinci fıkrasında ise, Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte fiilen, bu Kanunla yapılması için lisans alınması gereken faaliyetleri yürüten kişilerin, bu Kanun’un yayımı tarihinden sonra bir yıl içinde durumlarını bu Kanuna uygun hâle getirerek, Kurum tarafından istenecek bilgi ve belgelerle Kuruma başvurmak zorunda oldukları, başvurusunu yapmış, ancak işlemlerini tamamlayamayan kişilerin faaliyetlerinin devamı için üç ayı aşmamak üzere ek süre verilmesinde Kurum’un yetkili olduğu kurala bağlanmıştır.
5015 sayılı Kanun’un idarî para cezalarını düzenleyen 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı ali bendinde; lisans almaksızın hak konusu yapılan tesislerin yapımına veya işletimine başlanması ile bunlar üzerinde tasarruf hakkı doğuracak işlemlerin yapılması hâlinde; sorumlulara ikiyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verileceği, 4. fıkrasında; bayiler için ilgili fıkrada yer alan cezaların beşte birinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Kanun’un, petrol piyasasında yapılacak faaliyetlerde lisans alma zorunluluğu getirmesi karşısında, 20.12.2004 tarihine kadar lisans başvurusunda bulunan, ancak 20.03.2005 tarihine kadar lisansını alamamış bayilerin 20.03.2005 tarihinden itibaren lisans alıncaya kadar piyasa faaliyetlerini mutlak suretle durdurmaları, 20.12.2004 tarihine kadar lisans başvurusunda bulunmamış bayilerin ise 20.12.2004 tarihinden itibaren lisans alıncaya kadar petrol piyasasında hiçbir şekilde faaliyet göstermemeleri gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, olayda davacının akaryakıt bayilik faaliyeti yürüttüğü ileri sürülen iş yerinde, 5015 sayılı Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ile Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler İçin Kamu Kurum ve Kuruluşları İle Özel Denetim Kuruluşlarından Hizmet Alımına İlişkin Usul ve Esaslar ve İçişleri Bakanlığı ile Arasında Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimlere İlişkin İşbirliği Protokolü hükümleri doğrultusunda, petrol piyasasında lisans sahibi olmaksızın bayilik faaliyetinde bulunulup bulunulmadığının tespiti amacıyla görevlendirilen kamu personeli tarafından 20.03.2005 tarihinden sonra yapılan denetimler sonucu düzenlenen ve söz konusu idarî para cezasına esas alınan mühürleme tutanağından, davacının anılan tarihten sonra lisanssız piyasa faaliyetinde bulunduğu tespit edilmiştir.
Buna göre, 20.12.2004 tarihinden önce lisans başvurusunda bulunan davacının 20.03.2005 tarihine kadar lisansını alamadığı hâlde 20.03.2005 tarihinden sonra faaliyetini durdurmayarak devam ettiğinin mühürleme tutanağı ile kayıt altına alındığı, karar düzeltme aşamasında dosyaya ibraz edilen davacı şirketin 20.03.2005-05.07.2005 tarihleri arasında düzenlemiş olduğu 20.03.2005, 26.03.2005, 29.03.2005, 30.03.2005, 03.04.2005, 15.04.2005, 19.04.2005, 24.04.2005, 28.04.2005, 05.05.2005, 15.05.2005, 25.05.2005, 12.06.2005, 13.06.2005, 05.07.2005 tarihli 16 adet faturaya göre akaryakıt satışı yaptığı sabit olduğundan, davacı adına 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca 01.01.2005 Tarihinden İtibaren Uygulanacak Para Cezaları Hakkında Tebliğ ile bu tarihten itibaren uygulanmak üzere belirlenen 285.784.-TL idarî para cezasının Kanun’un 19. maddesinin dördüncü fıkrası hükmü göz önünde bulundurularak 57.156.-TL olarak uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davanın REDDİNE, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, …-TL davalı yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi hâlinde taraflara iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 18.02.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 3. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, akaryakıt dağıtımı, taşıması ve bayilik faaliyetlerinin yapılması için lisans alınmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmış; ikinci fıkrasında da; lisans taleplerine ilişkin değerlendirmelerin bu madde hükümleri ve Kurum’ca belirlenecek diğer unsurlar çerçevesinde tamamlanarak en geç altmış gün içerisinde karara bağlanacağı ve ilgiliye tebliğ edileceği, reddedilen taleplerin gerekçesinin bildirileceği hükme bağlanmıştır.
Düzenlemeden, akaryakıt piyasasında faaliyetinde bulunulabilmesi için lisans alınmasının zorunlu olduğu, idare tarafından da lisans başvurularının en geç altmış gün içinde sonuçlandırılacağı anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla petrol piyasasında lisans alınmaksızın faaliyette bulunulması nedeniyle idarî yaptırım uygulanabilmesi için; lisans sahibinin başvuru yaptığı tarihten itibaren altmış gün içinde bir faaliyetinin bulunduğunun tespit edilmesi ya da bu tarihten sonra lisanssız faaliyette bulunuluyor ise gecikmenin ilgili işletmeden kaynaklandığının saptanması gerekir.
Uyuşmazlıkta; davacı şirket tarafından, bayilik lisansı almak amacıyla yasal süresi içerisinde (20.12.2004 tarihine kadar) lisans başvurusunda bulunulduğu ve Kanun’da lisans alınması için öngörülen bütün yükümlülüklerin yerine getirildiği ileri sürülmüş; dava konusu işlem ise, davacı şirketin 20.03.2005 tarihinden itibaren lisanssız bayilik faaliyetinde bulunduğundan bahisle tesis edilmiştir. Diğer yandan, ‘nun 05.08.2005 tarihli ve 14561 sayılı yazısı ile lisans başvuru dosyasında eksik evrak olduğu ve/veya gereğince uygun olarak düzenlenmediği tespit edildiğinden bahisle dosyanın davacıya iade edildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için, davacı şirketin bayilik lisansı başvurusu üzerine oluşturulan işlem dosyasının incelenerek, hangi tarihte lisans başvuru yaptığının, bu başvuruya hangi belgelerin eklendiğinin, eksik belgelerin bulunup bulunmadığının, şayet eksik belgeleri varsa, davacı şirkete eksik belgeleri olduğu yolunda bir bildirim yapılıp yapılmadığının, eksik belgelerin ne zaman tamamlandığının, oluşturulan başvuru dosyasının Kurum tarafından hangi tarihte incelemeye alındığının ve ne zaman sonuçlandırdığının araştırılması ve bu araştırmanın sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, öte yandan, Kanun’da altmış gün olarak belirlenen lisans sonuçlandırma süresinden sonra lisansın geç verilmesinde davacı şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespiti hâlinde ise idarî para cezasının iptali gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.

(XX) KARŞI OY :

5015 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları; “Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte fiilen, bu Kanunla yapılması için lisans alınması gereken faaliyetleri yürüten kişiler, bu Kanun’un yayımı tarihinden sonra bir yıl içinde durumlarını bu Kanuna uygun hâle getirerek, Kurum tarafından istenecek bilgi ve belgelerle Kuruma başvurmak zorundadır. Başvurusunu yapmış, ancak işlemlerini tamamlayamayan kişilerin faaliyetlerinin devamı için üç ayı aşmamak üzere ek süre verilmesinde Kurum yetkilidir.
Süresinde başvurmayan veya süresinde başvurduğu halde süresinde durumunu bu Kanuna uygun hale getirmeyenlerin faaliyetleri, sürenin bitim tarihi itibariyle durdurulur. Daha önce verilen hak, izin ve yetki doğurucu her türlü karar, işlem ve evrak başkaca bir işleme gerek kalmaksızın hükümsüz hale gelir.” hükmünü içermektedir.
Anılan Kanun hükmü çerçevesinde, 6326 sayılı Petrol Kanunu’na göre belge sahibi olup da 20.12.2004 tarihine kadar lisans başvurusunda bulunmuş ve lisans başvuruları reddedilmemiş olanların 20.03.2005 tarihine kadar faaliyetlerine devam edebilecekleri Kurul’un 14.12.2004 tarih ve 394/82 sayılı kararıyla duyurulmuştur.
Aynı Kanun’un 3. maddesinin ikinci fıkrasında; “Lisans taleplerine ilişkin değerlendirmeler 3’üncü madde hükümleri ve Kurumca belirlenecek diğer unsurlar çerçevesinde tamamlanarak en geç altmış gün içerisinde karara bağlanır ve ilgiliye tebliğ edilir. Reddedilen taleplerin gerekçesi bildirilir.” kuralı yer almaktadır.
Açıklanan yasal düzenlemelerden, lisans almak için en geç 20.12.2004 tarihine kadar Kurum tarafından istenecek bilgi ve belgelerle Kuruma başvurulması gerektiği, bu tarihe kadar başvurmuş olanlara faaliyetlerinin devamı için 20.03.2005 tarihine kadar süre verilmiş olduğu, ‘nun ise yapılan başvuruları en geç altmış gün içinde karara baplamak zorunda olduğu; süresinde başvurmayan veya süresinde başvurduğu halde süresinde durumunu bu Kanuna uygun hale getirmeyenlerin faaliyetlerinin sürenin bitim tarihi itibariyle durdurulması gerektiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının 19.12.2004 tarihinde yani yasal süresinde lisans başvurusunda bulunduğu, ‘nun 05.08.2005 tarihli ve 14561 sayılı yazısı ile “lisans başvuru dosyasında eksik evrak olduğu ve/veya gereğince uygun olarak düzenlenmediğinin tespit edildiği” gerekçesiyle dosyanın davacıya iade edildiği ve aynı yazıyla lisans alınmadan bayilik faaliyetinde bulunulmamasının bildirildiği, dava konusu işleme esas tutanağın 19.07.2005 tarihli olduğu, yani dosyanın iadesinden önceki döneme ait olduğu, karar düzeltme aşamasında dosyaya ibraz edilen faturaların en son tarihli olanın dosya iade tarihinden öncesi olan 05.07.2005 tarihinde düzenlendiği görülmektedir.
tarafından davacının lisans başvurusunun en geç altmış gün içerisinde yani 20.02.2005 tarihine kadar karara bağlaması ve 20.03.2005 tarihine kadar durumunu kanuna uygun hale getirmez ise faaliyetinin durdurulması gerekirken bunun 05.08.2005 tarihinde yapıldığı, bu durumda 05.08.2005 tarihine kadar lisans başvurusunun değerlendirmesinin devam ettiği ve başvurunun reddedilmediğinin kabulü gerektiği, Kurum tarafından faaliyet durdurulmadığı sürece faaliyette bulunulamayacağına ilişkin bir düzenleme de bulunmadığı, bu nedenlerle davacının 05.08.2005 tarihine kadar ki faaliyetinin Kanunun Geçici 1 inci maddesine aykırılık teşkil etmeyeceği dolayısıyla idari para cezası işleminin yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptal edilmesi oyuyla aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.