Danıştay Kararı 13. Daire 2014/3943 E. 2019/3273 K. 23.10.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/3943 E.  ,  2019/3273 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/3943
Karar No:2019/3273

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) 27/06/2007 tarih ve 1240 sayılı kararının 4. maddesinde belirtilen yükümlülüklerine ilişkin bildirimleri yapmayarak 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 4. maddesini ihlal ettiğinden bahisle anılan Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca …-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin Kurul’un tarih ve sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesindeki düzenlemenin, lisans sahiplerinin genel nitelikli hak, kısıtlama ve yükümlülüklere ilişkin olduğu, anılan maddenin birinci ve ikinci fıkrasının, lisans sahiplerine, lisans hangi faaliyete (rafinerici, taşıma, iletim, bayilik v.b.) ilişkin olarak verilmişse, sadece buna ilişkin alanda piyasa faaliyetinde bulunabileceklerini ve bu hakkın lisansta kayıtlı hususlar dahilinde kullanılabileceğine ilişkin koşulları düzenlediği; Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendinin ise lisans sahiplerinin kendilerine verilen lisansta belirtilen faaliyet konuları ve tanınan haklar dışında başka bir konuda ve alanda piyasa faaliyetinde bulunulması hâlinde uygulanacak idarî para cezasına ilişkin bir düzenleme olduğu dikkate alındığında; dağıtıcı lisansı sahiplerinin, 27/06/2007 tarih ve 1240 sayılı Kurul kararının 4. maddesi ile getirilen yükümlülükleri konusunda süresi içerisinde davalı idareye bildirim yapmamalarının 5015 sayılı Kanun’un 4. ve 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığı, bu itibarla, davalı idareye “bildirim yapılmaması” şeklindeki fiilin Kanun’un 4. maddesinde tanımlanan fiil ile örtüşmediği ve 19. maddede belirtilen idarî yaptırımın bu fiilin karşılığı olmadığı açık olduğundan dava konusu kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 27/06/2007 tarih ve 1240 sayılı Kurul kararı 5015 sayılı Kanun’un 7. maddesine istinaden tesis edilmişse de, dağıtıcı lisansı sahibi şirketlere yükümlülükler getirmekte olup, davacının “süresi içinde bildirimde bulunması” mezkur kararın 4. maddesi ile getirilmiş bir düzenleme olduğundan, buna aykırı fiilin Kanun’un 4. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “ilgili diğer mevzuatın yerine getirilmesi” hükmünün açık ihlâli olduğu, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, suç ve cezaların kanuniliği ilkesi gereği şirkete uygulanmak istenen idari para cezasının yasadan kaynaklanması, ihlâl ile müeyyidesinin birbiri ile örtüşmesi gerektiği, denetim esnasında tutulan tutanakların savunma isteme yazısı ekinde tebliğ edilmediği, kararda sisteme yapılan izinsiz müdahalelerin tespitinin açıklanmadığı, belgelendirilmediği, 08/05/2012 tarihinde bayiye gönderilen ihtarnamenin yasal yükümlülüğün yerine getirilmesini amaçladığı, ihtarnamenin bayiye tebliğ edilmesinden sonra bayinin arıza kaydı üzerine otomasyon sisteminin iki kere teknik ekip tarafından onarıldığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 23/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.