Danıştay Kararı 13. Daire 2014/3776 E. 2020/2876 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/3776 E.  ,  2020/2876 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/3776
Karar No:2020/2876

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1. …
2. … Ltd. Şti.
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : İçişleri Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Aydın Buharkent Belediye Başkanlığı’nca 20/12/2010 tarihinde yapılan … ihale kayıt numaralı “Park-Bahçe Bakımı, Sulama ve Çapalama İşi” ihalesi üzerinde kalan davacı şirketle yapılan sözleşmenin uygulanması aşamasında sahte ve yanıltıcı belgeler kullandığının tespit edilmesi nedeniyle 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 26. maddesi uyarınca davacıların bir yıl süreyle tüm kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin 09/06/2012 tarih ve 28315 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; Aydın Buharkent Belediye Başkanlığı’nca 20/12/2010 tarihinde yapılan “Park-Bahçe Bakımı, Sulama ve Çapalama İşi” ihalesinin davacı şirketin üzerinde bırakıldığı, sözleşmenin uygulanması aşamasında davacı şirket tarafından verilen “SGK Borcu Yoktur” belgesinin başka bir şirkete ait olduğunun tespit edilmesi üzerine, davalı idarenin 04/06/2012 tarihli onayı ile, davacı şirketin sahte ve yanıltıcı belgeler kullandığının tespit edildiği gerekçesiyle 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 26. maddesi uyarınca davacıların bir yıl süreyle tüm kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına karar verildiği ve söz konusu kararın 09/06/2012 tarih ve 28315 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandığı, bunun üzerine yasaklama kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, davacı şirket tarafından uyuşmazlık konusu ihaleye ilişkin olarak davalı idareye sunulan “SGK Borcu Yoktur” belgesinin başka bir şirkete ait olduğunun anlaşılması karşısında, davacı şirketin sahte ve yanıltıcı belge kullandığının kabulü gerektiği sonucuna varıldığından, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 26. maddesi uyarınca davacıların bir yıl süreyle tüm kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, “SGK Borcu Yoktur” belgesinin, aynı adreste faaliyet gösteren ve benzer unvanda olan ve şirket ortakları aynı olan başka bir şirkete ait olduğu, sundukları belgenin sahte olmadığı, 4735 sayılı Kanun’un 25. maddesinin yanıltıcı belge ile ilgili bir hüküm içermediği, söz konusu yazı bu kapsamda değerlendirilse bile bunun yasaklama sebebi olamayacağı, aynı merkezde faaliyet gösteren başka bir şirkete ait yazının karıştırıldığı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 90. maddesi ve bu madde uyarınca Bakanlar Kurulu’nca çıkarılan 29/09/2008 tarih ve 27012 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Prim ve İdari Para Cezası Borçlarının Hakedişlerden Mahsubu, Ödenmesi ve İlişkisiz Belgesi Aranması Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre her hakediş ödemesinden önce SGK’ya prim borcu olup olmadığının idare tarafından sorulması gerektiği, borcu var ise hakedişin ödenmemesi gerektiği, anılan mevzuat gereğince hakediş ödemesi yapılmadan önce SGK’dan prim borcu sorgulamasının yapılmasının idarenin görevi olduğu, davacının hiçbir geçerliliği olmayan “SGK borcu yoktur” yazısı nedeniyle yasaklanmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.