Danıştay Kararı 13. Daire 2014/3521 E. 2019/3275 K. 23.10.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/3521 E.  ,  2019/3275 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/3521
Karar No:2019/3275

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
KARŞI TARAF(DAVACI) : …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin 2010 yılına ait bildirimleri yapma yükümlülüğünü yerine getirmediğinden bahisle, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu hükümleri uyarınca 308.194,00-TL idari para cezası verilmesine ve madeni yağ lisansının iptaline ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) tarih ve sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Kanun’un amir hükmü gereği “lisans iptali” şeklindeki idari yaptırım kararının uygulanabilmesi için öncelikle davacı hakkında bir ön araştırma veya soruşturma başlatılması ve bu soruşturma sonucuna göre “Kanuna göre yürürlüğe konulmuş yönetmeliklere, Kurumun yazılı talimatlarına” aykırı bir durumun varlığının tespit edilmesi gerekirken, ön araştırma ve soruşturma süreci uygulanmaksızın tesis edilen lisans iptaline ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı;
Diğer taraftan, Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 25. maddesi uyarınca da ön araştırma ve soruşturma yapılmaksızın doğrudan yazılı savunma alınmak suretiyle idari para cezası uygulanabilmesi için petrol piyasasında faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişilerin ilgili mevzuat hükümlerine aykırı faaliyet ve işlemlerinin Yönetmelikte düzenlenen ön araştırma ve soruşturma prosedürüne gerek olmayacak derecede açık olduğunun Kurul tarafından belirlenmesi gerektiği, davacı şirkete ilişkin bu yönde açık bir belirlemede bulunulduğuna ilişkin Kurul kararı olmadığından, verilen para cezasında da hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Yönetmeliğin 25. maddesi ile getirilen düzenlemenin, mevzuata aykırı fiile ilişkin tereddüde yer bırakmayacak şekilde açık olan, yeterli bilgi ve belgenin bulunduğu durumlara özgü olarak bir soruşturma yöntemi olduğu, davacının 2010 yılına ait bildirimleri yapma yükümlülüğünü yerine getirmemesinin ön araştırma ve soruşturma prosedürüne gerek olmayacak derecede açık olduğu, işlem öncesinde davacıya 15 gün içerisinde aykırılıkları gidermesi gerektiğinin, aksi hâlde doğrudan doğruya lisans iptali yaptırımının uygulanacağının ihbar edildiği, işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Petrol Piyasası Daire Başkanlığı’nca 2010 ve önceki yıllara ilişkin bildirimlerin incelenmesi neticesinde, madeni yağ lisansı sahibi davacı şirketin 2010 yılına ait bildirimleri yapma yükümlülüğünü yerine getirmediğinin anlaşıldığı, tarih ve sayılı yazı ile yazılı savunmasını 15 gün içerisinde Kuruma sunması ve Petrol Piyasası Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca aykırılıkların 15 gün içerisinde giderilmesi gerektiğinin davacıya bildirildiği, davacının savunma vermemesi üzerine …-TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ve lisansının iptaline karar verildiği, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan hâliyle 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 5/B maddesinin (h) bendinde, “Petrol Piyasası Kanunu hükümlerine, çıkarılan yönetmelik hükümlerine, Kurul tarafından onaylanan tarife ve Yönetmeliklere, lisans hüküm ve şartlarına ve Kurul kararlarına aykırı davranıldığı durumlarda, idari para cezası vermek ve lisansları iptal etmek” Kurulun görevleri arasında sayılmıştır.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “Lisans sahiplerinin temel hak ve yükümlülükleri” başlıklı 4. maddesinin 4. fıkrasının (f) bendinde, lisans sahipleri “14. maddenin birinci fıkrasına göre Kurumca belirlenen usul ve esaslara uygun bildirimleri yapmak” ile yükümlü tutulmuş; 19. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde, 4. madde hükümlerinin ihlâli hâlinde 250.000,00-TL idari para cezası uygulanacağı belirtilmiş; 11/04/2013 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun ile 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinde yapılan değişiklikle, Kanun’un 4. maddesinin 4. fıkrasının (f) bendinin bir takvim yılı içerisinde Kurumca yapılan uyarıya rağmen ihlâli hâlinde sorumlulara idari para cezası uygulanabileceği kurala bağlanmıştır.
5015 sayılı Kanun’un “Bilgilerin toplanması, kayıt düzeni, denetim ve tebligat” başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında, “Piyasa işleyişine ilişkin bilgileri derlemek amacıyla bildirim yükümlülükleri Kurumca belirlenir. Kurum, lisans sahiplerinin Vergi Usul Kanunu hükümleri saklı kalmak şartı ile düzenleyecekleri belge ve tutacakları kayıt düzenlerine ilişkin özel usul ve esaslar belirleyebilir.” kuralı yer almıştır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 2. maddesinde, “Kabahat” deyiminin, Kanun’un karşılığında İdarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği; 3. maddesinde, bu Kanun’un, İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin, İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; “Zaman Bakımından Uygulama” başlıklı 5. maddesinde, 26/09/2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı, kabahatler karşılığında öngörülen İdarî yaptırımlara ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından ise derhâl uygulama kuralının geçerli olduğu; bu maddenin atıf yaptığı 5237 sayılı Kanun’un 7. maddesinin ikinci fıkrasında, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının lisansının iptaline ilişkin kısım yönünden Mahkemece dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
Dava konusu işlemin, davacıya …-TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmına gelince;
6455 sayılı Kanun ile getirilen değişiklik nedeniyle, 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 4. fıkrasının (f) bendinin ihlâli nedeniyle idari para cezası, bildirim yükümlülüğünün bir takvim yılı içinde Kurumca yapılan uyarıya rağmen yerine getirilmemesi durumunda verilebilecektir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun yukarıda aktarılan hükümlerinden, idarî para cezalarının verilmesinde esas alınan kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması yoluyla ortaya çıkan yeni hukukî durumun dikkate alınması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu itibarla, davacı şirketin lehine olan ve 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesi hükmüyle getirilen bildirim yükümlülüğünün bir takvim yılı içinde Kurumca yapılan uyarıya rağmen ihlâli hâlinde idari para cezası verileceği düzenlemesi karşısında, davacı şirkete Kurumca uyarı yapılmadan idari para cezası verilemeyeceğinden, dava konusu Kurul kararının bu kısmında hukuka uygunluk, bu kısım yönünden işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Mahkeme kararının davacının lisansının iptaline ilişkin kısmının ONANMASINA; davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin kısmının ise yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA;
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 23/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.