Danıştay Kararı 13. Daire 2014/3495 E. 2019/3719 K. 19.11.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/3495 E.  ,  2019/3719 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/3495
Karar No:2019/3719

TEMYİZ EDEN (DAVALI): Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu

VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin 2010 yılına ait bildirimleri yapma yükümlülüğünü yerine getirmeyerek 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (f) bendi ile Petrol Piyasası Bilgi Sistemi Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) 9. maddesine aykırı hareket ettiğinden bahisle aynı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi ile Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. Maddesi Uyarınca 2011 Yılında Uygulanacak Para Cezaları Hakkında Tebliğ uyarınca …-TL idarî para cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 20. maddesi uyarınca lisansının iptaline ilişkin 26/11/2012 tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararı ile bu karara yapılan itirazın reddine dair 03/04/2013 tarih ve … sayılı Kurul kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; uyuşmazlıkta, “lisans iptali” şeklindeki idarî yaptırım kararının uygulanabilmesi için öncelikle davacı hakkında bir ön araştırma veya soruşturma başlatılması ve bu soruşturma sonucuna göre “Kanuna göre yürürlüğe konulmuş yönetmeliklere, Kurumun yazılı talimatlarına” aykırı bir durumun varlığının tespit edilmesi gerekirken, bu süreç işletilmeksizin davacının lisansının iptal edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı, öte yandan Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 25. maddesi uyarınca da ön araştırma ve soruşturma yapılmaksızın doğrudan yazılı savunma alınmak suretiyle idarî para cezası uygulanabilmesi için petrol piyasasında faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişilerin ilgili mevzuat hükümlerine aykırı faaliyet ve işlemlerinin anılan Yönetmelikte düzenlenen ön araştırma ve soruşturma prosedürüne gerek olmayacak derecede açık olduğunun Kurul tarafından belirlenmesi gerekmekte olup, davacı şirkete ilişkin bu yönde açık bir belirlemede bulunulduğuna ilişkin Kurul kararı olmadığından, verilen idarî para cezasında da hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı şirket hakkında idarî para cezası tatbik edilebilmesi için mevzuat uyarınca ön araştırma ve soruşturma yapılmasına gerek olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma dilekçesi verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davalı idare tarafından … sayılı işleme lisansı sahibi davacı şirketin 2010 yılına ait bildirimleri yapma yükümlülüğünü yerine getirmediğinin tespit edildiği, 27/03/2012 tarih ve … sayılı yazı ile yazılı savunmasını 15 gün içerisinde Kurum’a sunması ve 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesi uyarınca aykırılıkların 15 gün içerisinde giderilmesi gerektiğinin davacı şirkete bildirildiği, davacı şirketin yazılı savunmasında ileri sürdüğü iddiaların yerinde görülmemesi üzerine 26/11/2012 tarih ve … sayılı Kurul kararı alınarak …-TL idarî para cezası ile cezalandırılmasına ve lisansının iptaline karar verildiği, bu işleme karşı yapılan itirazın 03/04/2013 tarih ve … sayılı Kurul kararıyla reddedilmesi üzerine söz konusu işlemlerin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan hâliyle 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 5/B maddesinin (h) bendinde, “Petrol Piyasası Kanunu hükümlerine, çıkarılan yönetmelik hükümlerine, Kurul tarafından onaylanan tarife ve Yönetmeliklere, lisans hüküm ve şartlarına ve Kurul kararlarına aykırı davranıldığı durumlarda, idarî para cezası vermek ve lisansları iptal etmek” Kurul’un görevleri arasında sayılmıştır.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “Lisans sahiplerinin temel hak ve yükümlülükleri” başlıklı 4. maddesinin 4. fıkrasının (f) bendinde, lisans sahipleri “14. maddenin birinci fıkrasına göre Kurumca belirlenen usul ve esaslara uygun bildirimleri yapmak” ile yükümlü tutulmuş; 19. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde, 4. madde hükümlerinin ihlâli hâlinde …-TL idarî para cezası uygulanacağı belirtilmiş; 11/04/2013 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun ile 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinde yapılan değişiklikle, Kanun’un 4. maddesinin 4. fıkrasının (f) bendinin bir takvim yılı içerisinde Kurumca yapılan uyarıya rağmen ihlâli hâlinde sorumlulara idarî para cezası uygulanabileceği kurala bağlanmıştır.
5015 sayılı Kanun’un “Bilgilerin toplanması, kayıt düzeni, denetim ve tebligat” başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında, “Piyasa işleyişine ilişkin bilgileri derlemek amacıyla bildirim yükümlülükleri Kurumca belirlenir. Kurum, lisans sahiplerinin Vergi Usul Kanunu hükümleri saklı kalmak şartı ile düzenleyecekleri belge ve tutacakları kayıt düzenlerine ilişkin özel usul ve esaslar belirleyebilir.” kuralı yer almıştır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 2. maddesinde, “Kabahat” deyiminin, Kanun’un karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği; 3. maddesinde, bu Kanun’un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin, idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; “Zaman Bakımından Uygulama” başlıklı 5. maddesinde, 26/09/2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı, kabahatler karşılığında öngörülen idarî yaptırımlara ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından ise derhâl uygulama kuralının geçerli olduğu; bu maddenin atıf yaptığı 5237 sayılı Kanun’un 7. maddesinin ikinci fıkrasında, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu işlemin, davacının işleme lisansının iptaline yönelik kısmı yönünden Mahkemece iptaline karar verilmesinde hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
Dava konusu işlemin davacıya …-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin kısmına gelince;
6455 sayılı Kanun ile getirilen değişiklik nedeniyle, 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 4. fıkrasının (f) bendinin ihlâl edildiğinden bahisle idari para cezası, bildirim yükümlülüğünün bir takvim yılı içinde Kurumca yapılan uyarıya rağmen yerine getirilmemesi durumunda verilebilecektir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun aktarılan hükümlerinden, idarî para cezalarının verilmesinde esas alınan kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması yoluyla ortaya çıkan yeni hukukî durumun dikkate alınması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu itibarla, davacı şirketin lehine olan ve 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesi hükmüyle getirilen bildirim yükümlülüğünün bir takvim yılı içinde Kurumca yapılan uyarıya rağmen ihlâli hâlinde idarî para cezası verileceği düzenlemesi karşısında, davacı şirkete Kurumca uyarı yapılmadan idarî para cezası verilemeyeceğinden, dava konusu işlemin bu kısmında hukuka uygunluk, bu kısım yönünden işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı sayılı kararının, dava konusu işlemin, davacının işleme lisansının iptal edilmesine ilişkin kısmı yönünden iptaline karar verilmesinde, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının bu kısmının ONANMASINA;
3. Dava konusu işlemin, davacıya idarî para cezası verilmesine ilişkin kısmı yönünden iptaline karar verilmesinde, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının bu kısmının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 19/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.