Danıştay Kararı 13. Daire 2014/339 E. 2019/3265 K. 23.10.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/339 E.  ,  2019/3265 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/339
Karar No:2019/3265

TEMYİZ EDEN (DAVALI): Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: …-…’e ait akaryakıt istasyonunda 16/03/2011 tarihinde yapılan denetimde alınan akaryakıt numunelerinin ulusal marker seviyesinin geçersiz ve akaryakıtın teknik düzenlemelere aykırı olduğu …’ın … numaralı motorin muayene raporu ile tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu uyarınca tekerrür hükümleri de uygulanmak suretiyle …-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinde, ceza uygulanan bir fiilin iki takvim yılı geçmeden aynı kişi tarafından tekrarı hâlinde, cezaların iki kat olarak uygulanacağı ifade edildiğinden, davacı hakkında 03/09/2009 tarihinde tesis edilen işleme esas alınan fiilin en geç numunenin alındığı 23/05/2008 tarihinde işlendiğinin kabulü gerektiği ve bu tarihten itibaren iki takvim yılı içinde aynı fiilin aynı kişi tarafından tekrarı hâlinde para cezasının iki kat olarak uygulanabileceği, söz konusu ikinci fiilin de en geç numunenin alındığı tarihte işlenmiş olacağının kabulü gerektiği, bu durumda, 23/05/2008 tarihinde işlenen fiil üzerinden iki takvim yılı geçtikten sonra, 16/03/2011 tarihinde işlenen fiilden dolayı idarî para cezasının iki kat olarak uygulanmasına ilişkin dava konusu kararda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idarî para cezalarında tekerrür uygulanabilmesi için ilk fiile cezanın uygulandığı tarihten itibaren iki takvim yılı içerisinde aynı fiilin tekrar işlenmesi gerektiği, fiilin tek başına yeterli olmadığı, bu fiilden dolayı bir yaptırım uygulanması ve failin bundan haberdar edilmesinin gerektiği, ilk yaptırımın tebliğ tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde yeniden işlenen fiillerin bu kapsamda olduğu, Anayasa Mahkemesi’nin 2010/73 sayılı kararının da bu yönde olduğu, önceki fiile ilişkin cezanın 16/09/2009 tarihinde tebellüğ edildiği, dava konusu cezanın 13/08/2012 tarihinde tebellüğ edildiği, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacı, … Mahallesi, … Caddesi, No:…, … adresinde faaliyette bulunmak üzere …-… adı ile … tarih ve …no.lu bayilik lisansını almış olup, tesisten … tarihinde … numaralı motorin numunesi alınmış, alınan numunenin …’ta yapılan analizi sonucunda 8830 numaralı analiz raporu düzenlenmiş, anılan rapora göre numunenin ilgili teknik standartlara uygun ve ulusal marker seviyesinin geçersiz çıkması nedeniyle davacıya … tarih ve … sayılı Kurul kararı ile idarî para cezası verilmiştir.
Aynı tesiste 16/03/2011 tarihinde yapılan denetimde ise, pompadan 3 takım numune alındığı ve buna ilişkin tutanak düzenlenerek bir nüshasının istasyon yetkilisine verildiği, söz konusu tutanağın imza altına alındığı, istasyon yetkilisinin huzurunda seyyar kontrol cihazı ile yapılan kontrolde, kontrol sonucunun geçersiz olduğu sonucuna ulaşıldığı ve bu durumun tutanak altına alınıp istasyon yetkilisince de imzalandığı, alınan numunelerin 25/03/2011 tarihinde … Merkezine gönderildiği, … tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen Motorin Muayene Raporunda (…) “Ulusal marker ölçümünde marker seviyesinin geçersiz olduğu, analiz sonucunun teknik düzenlemelere aykırı olduğu” sonucuna ulaşıldığı görülmektedir.
Bunun üzerine, alınan numunelerin “ulusal marker seviyesinin geçersiz” ve “akaryakıtın teknik düzenlemelere aykırı” olduğu ve aynı fiilin iki takvim yılı geçmeden tekrar işlendiğinden bahisle davacıya 5015 sayılı Kanun uyarınca Kurul’un … tarih ve … sayılı kararıyla …-TL idarî para cezası verilmesi üzerine bu kararın iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “Lisans Sahiplerinin Temel Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (ı) bendinde, bu Kanuna göre faaliyette bulunanların; piyasa faaliyetlerinde, Kurul’un belirleyeceği teknik düzenlemelere uygun akaryakıt sağlamakla yükümlü oldukları vurgulanmış; “Ulusal Marker” başlıklı 18. maddesinin dördüncü fıkrasında, numunelerde yapılacak testlerde ulusal markerin gerektiği şart ve seviyede bulunmadığı ve alınan numunelerin laboratuvar analizi ile teknik düzenlenmelere uymadığı tespit edildiğinde 19. madde hükümlerinin uygulanacağı, 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendinde de, 18. madde hükümlerinin ihlâli halinde, sorumlularına altıyüzbin Türk Lirası idarî para cezası verileceği belirtildikten sonra aynı maddenin dördüncü fıkrasında, bayiler için yukarıda yer alan cezaların beşte birinin uygulanacağı; altıncı fıkrasında ise, ceza uygulanan bir fiilin iki takvim yılı geçmeden aynı kişi tarafından tekrarı hâlinde, cezaların iki kat olarak uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, petrol piyasasına ilişkin faaliyetler kapsamındaki tesislerin ve piyasaya sunulan petrol ve madenî yağın teknik düzenlemelere ve standartlara uygunluğu ile ilgili usul ve esasların belirlenmesi amacıyla çıkarılan ve 10/09/2004 tarih ve 25579 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Petrol Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde, akaryakıtın teknik düzenlemelere uygun olmasının zorunlu olduğu, (b) bendinde, ürünlerin öncelik sırasıyla TS veya EN standartlarına veya bu standartlar da yoksa, TSE tarafından kabul gören diğer standartlara uygun olmasının esas olduğu belirtilmiş; 7. maddesinin (d) bendinde, lisans sahiplerinin akaryakıtı teknik düzenlemelere uygun olarak arz etmekle yükümlü oldukları, (f) bendinde ise, numunelerde yapılacak testlerde, ulusal markerin Kurumca belirlenen şart ve seviyede bulunmadığı ve alınan numunelerin laboratuvar analizi ile teknik düzenlemelere uymadığı tespit edildiğinde ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca tekerrür nedeniyle para cezası miktarının iki kat olarak uygulanabilmesi için fiilin işlendiği tarihten itibaren iki takvim yılı geçmeden aynı kişi tarafından tekrar işlenmesi gerektiği ve tekerrüre esas alınması gereken tarihin, cezaî işlemin uygulandığı tarih değil, fiilin işlendiği tarih olduğu açıktır.
Bununla birlikte, tekerrüre esas alınan fiile dair işlemin mahkeme kararıyla iptal edilmiş olması, fiilin hukuka aykırı olmadığı ve bu fiil nedeniyle idari para cezası verilemeyeceği anlamına geleceğinden öncelikle bu hususun dikkate alınması gerekmektedir.
Davacının ulusal marker seviyesi geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırı akaryakıt ikmal ettiği akredite laboratuvar analizi sonucu düzenlenen rapor ile saptanmış ise de, tekerrüre esas alınan … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davanın, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 05/12/2011 tarih ve E:2009/6553, K:2011/5568 sayılı kararıyla iptal edildiği anlaşıldığından, bu işlem tekerrür hükümlerinin uygulanmasına esas alınarak tesis edilen dava konusu Kurul kararı öncelikle bu nedenle hukuka uygun bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 23/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.