Danıştay Kararı 13. Daire 2014/3244 E. 2015/4499 K. 10.12.2015 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/3244 E.  ,  2015/4499 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/3244
Karar No:2015/4499

Davacı :
Davalı :
Vekili : Av.

Davanın Özeti : Davacıya, otogaz istasyonunda tüp dolumuna yarayan alet bulundurduğundan bahisle idarî para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun tarih ve sayılı kararının; yetkililerce usulüne aykırı olarak düzenlenen tutanağa dayanılarak ceza verildiği, tutanağı imzalayan şahısla bir ilgisinin bulunmadığı, iş yerinde bulunan tüp dolum aparatının kendisine ait olmadığı, başkası tarafından bırakılmış olabileceği ileri sürülerek iptali istenmektedir.
Savunmanın Özeti : 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 12. maddesinin verdiği yetki çerçevesinde yapılan denetimlerde, davacının işlettiği akaryakıt istasyonunda, Kanun’un 7. maddesine aykırı olarak tüp dolum aparatı bulundurduğunun düzenlenen tutanak ile tespit edildiği, bu tespite dayanılarak verilen idarî para cezasında Kanun’a aykırılık bulunmadığı belirtilerek, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi ‘nın Düşüncesi: Davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı ‘nun Düşüncesi : LPG otogaz bayilik lisansı sahibi ve otogaz bayii olan davacının işletmekte olduğu otogaz istasyonunda tüp dolumuna yarayan aparat bulundurduğundan bahisle düzenlenen tutanağa dayanılarak, 5307 sayılı Kanun’un 16. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca, 200.000- TL idarî para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun günlü, sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada anılan işlemin iptaline dair olarak verilen, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 03.05.2010 tarih ve E:2008/2434, K:2010/3685 sayılı kararının temyiz incelenmesi sonucu Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 03.10.2013 tarih ve E:2010/2978, K:2013/3333 sayılı kararıyla bozulması nedeniyle dava dosyası incelendi.
5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 7/2-(4) maddesinde; otogaz bayilerinin otogaz istasyonlarında LPG tüpü dolumu ve satışı yapamayacağı, LPG tüpü dolumuna yarayan hiçbir alet, makine ve teçhizatı istasyon dâhilinde bulunduramayacağı belirtilmiş, Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 26/1-(e) maddesinde de, benzeri hükme yer verilip, otogaz bayilerinin LPG tüpü dolumuna yarayan hiçbir alet, makine ve teçhizatı istasyon dâhilinde bulundurmamakla yükümlü oldukları belirtilmiş, anılan Yasa’nın 16/2-(b-(1) maddesinde de; yukarıda anılan 7. madde hükümlerinin ihlali hâlinde, sorumluları hakkında ikiyüzmilyar Türk Lirası idarî para cezası uygulanacağı; son fıkrasında ise; idarî para cezalarının miktarlarının her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 298. maddesi uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının otogaz istasyonunda mevzuata aykırı olarak mutfak tüpü doldurduğu yolunda bir firma yetkilileri tarafından yapılan ihbar üzerine, … Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen hazırlık soruşturmasına esas olmak üzere üç polis memuru ve ihbar eden firmanın iki yetkilisiyle birlikte davacıya ait iş yerinde 12.05.2005 tarihinde yapılan denetimde LPG tüpü dolumuna yarayan alet bulundurulduğunun bir tutanakla tespit edildiği, tespit tutanağının üç polis memuru, firma yetkilisi iki kişi ve davacıya ait iş yerinde çalışan ve “istasyon sorumlusu” sıfatıyla … tarafından imzalandığı, bu tutanak esas alınarak davacının mevzuata aykırı olarak mutfak tüpü dolumuna yarayan aparat bulundurmak suretiyle anılan yasa maddesine aykırı hareket ettiğinden bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği ve anılan Yasa maddesi hükmü uyarınca davacıya 200.000-TL idari para cezası verildiği anlaşılmakta olup; davacıya sabit olan bu durum nedeniyle verilen idari para cezasında hukuka aykırılık saptanmamıştır.
Davacının diğer iddiaları ise yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dava, otogaz bayii olan davacının işletmekte olduğu otogaz istasyonunda tüp dolumuna yarayan aparat bulundurduğundan bahisle düzenlenen tutanağa dayanılarak, 5307 sayılı Kanun’un 16. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca davacıya 200.000-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 17.12.2007 tarih ve 1433/20 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Dairemizin 03.05.2010 tarih ve E:2008/2434, K:2010/3685 sayılı kararıyla, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, anılan kararın davalı idare tarafından temyizi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucu, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 30.10.2013 tarih ve E:2010/2978, K:2013/3333 sayılı kararıyla aynen; “5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 7. maddesinin 4. bendinde, otogaz bayilerinin, otogaz istasyonlarında LPG tüpü dolumu ve satışı yapmamak, LPG tüpü dolumuna yarayan hiçbir alet, makine ve teçhizatı istasyon dâhilinde bulundurmamak ile yükümlü oldukları düzenlenmiştir.
Kanun’un “İdarî para cezaları”nın düzenlendiği 16. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin 1 numaralı alt bendinde ise, yukarıda belirtilen 7. maddenin ihlâli birinci derece kusur sayılarak, sorumluları hakkında ikiyüzmilyar Türk Lirası para cezası uygulanacağı; son fıkrasında ise; idari para cezalarının miktarlarının her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 12. maddesinin 4. fıkrasında, Kurumun piyasa faaliyetlerini kendi personeli ile veya kamu kurum ve kuruluşları ile özel denetim kuruluşlarından hizmet alımı yoluyla denetime tabi tutacağı, denetlemede, ön araştırmada ve soruşturmada takip edilecek usul ve esasların çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiş; Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasasında Yapılacak Denetimler İle Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinde, denetim; LPG piyasasında faaliyette bulunan gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetlerinin ve hesaplarının ilgili mevzuat hükümlerine uygunluğunun incelenmesi ve bu kişilerce piyasaya arz edilen LPG, LPG tüpleri ve LPG ile ilgili her türlü emtianın teknik düzenlemelere uygunluğunun araştırılması; hata, aykırılık, usulsüzlük ve suiistimallerin tespit edilmesi hâlinde ilgili kanunlarda öngörülen gerekli yaptırımların uygulanması suretiyle yapılan çalışmalar olarak ifade edilmiştir.
Aynı yönetmeliğin 7. maddesinin (c) bendinde, denetim yapmakla görevlendirilen kurum personelinin, konu ile ilgili yazılı ve sözlü bilgi isteme ve gerekli tutanakları düzenlemeye yetkili olduğu belirtildikten sonra, 12. maddesinde, denetim yapmakla görevlendirilen kamu personeli tarafından düzenlenen rapor ile kurum adına denetim yapmakla yetkilendirilen diğer kamu kurum ve kuruluşları ile özel denetim kuruluşları tarafından düzenlenen ve mevzuat ihlalini içeren rapor, tutanak veya yazıların, ilgili hizmet birim amirine iletileceği, ilgili hizmet birim amirinin, kendi görüşünü de belirtmek suretiyle rapor, tutanak veya yazıları Başkanlığa sunacağı, Başkanın söz konusu rapor, tutanak ve yazıları Kurul gündemine öncelikle alacağı belirtilmiş ve 13. maddesinde de, Kurum personeli ya da kurum adına denetim yapmakla yetkilendirilen diğer kamu kurum ve kuruluşları ile özel denetim kuruluşları tarafından yapılan denetimlerde ilgili mevzuat hükümlerine aykırılığın tespit edilmesi hâlinde, dördüncü bölümde yer alan hükümler çerçevesinde işlem yapılacağı kurala bağlanmıştır.
Belirtilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, Kurumun, Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) piyasasında faaliyette bulunan gerçek ve tüzel kişilerin piyasaya ilişkin faaliyetlerinin mevzuata uygunluğunu denetleyeceği ve hata, aykırılık, usulsüzlük ve suiistimallerin yönetmelik ekindeki belge ve standart formlarla veya bunlara ek diğer belge ve tutanaklarla tespiti hâlinde, ilgili kanunlarda öngörülen yaptırımların uygulanabileceği anlaşılmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının otogaz istasyonunda mevzuata aykırı olarak mutfak tüpü doldurduğu yolunda bir firma yetkilileri tarafından yapılan ihbar üzerine, … Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen hazırlık soruşturmasına esas olmak üzere üç polis memuru ve ihbar eden firmanın iki yetkilisiyle birlikte davacıya ait iş yerine ulaşıldığı, iş yerinde yapılan denetimde LPG tüpü dolumuna yarayan alet bulundurulduğunun bir tutanakla tespit edildiği, tespit tutanağının üç polis memuru, firma yetkilisi iki kişi ve davacıya ait iş yerinde çalışan ve “istasyon sorumlusu” sıfatıyla … tarafından imzalandığı, bu tutanak esas alınarak davacının mevzuata aykırı olarak mutfak tüpü dolumu yaptığından bahisle dava konusu işlemin tesisi üzerine bakılan davanın açıldığı, anılan tespit tutanağının davalı idare savunması ekinde gönderilmediği, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 10.07.2008 tarih ve E:2008/2434 sayılı ara kararı ile davacıyla ilgili tutanağın istenilmesine rağmen … Petrol adlı iş yerinde düzenlenen tutanağın gönderildiği, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, davacı hakkında düzenlendiği ileri sürülen, ancak dosyaya sunulamayan tutanak dayanak alınarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş ise de, temyiz aşamasında 12.05.2005 tarihinde düzenlenen tutanağın dosyaya ibraz edildiği, tutanakta, davacıya ait iş yerinde bir adet 12 kg’lık mutfak tüpü dolum aparatı ile 12 kg’lık mutfak tüplerinin istasyonda bulunduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu haliyle, dava konusu işlemin, tesisin adı veya unvanını, adresini, tutanağın tutulma nedenini, tesis veya işletme sahibi veya yetkilisi ile denetimle görevli personelin ad, soyad ve imzalarını taşıyan tutanağa dayanılarak tesis edildiği, bu tutanakta davacının otogaz istasyonunda mevzuata aykırı olarak LPG tüpü dolumuna yarayan alet bulundurulduğunun somut olarak tespit edildiği görüldüğünden, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen Danıştay Onüçüncü Dairesi kararında da hukuki isabet görülmediği” gerekçesiyle Dairemizce verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay dava daireleri kararlarına karşı Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği belirtilmiş; 2575 sayılı Kanun’un 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulu’nca, idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği ifade edilmiş; 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin dördüncü fıkrasında da, idare mahkemelerinin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği öngörülmüşken, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu belirtilerek, Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması hâlinde ise Danıştay dava dairelerine ısrar olanağı tanınmamıştır.
Aktarılan durum ve 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesindeki düzenleme karşısında bozma kararına uyularak İdari Dava Daireleri Kurulu kararında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; davanın REDDİNE, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam 170,70.-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 23.-TL temyiz yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1500.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemleri hâlinde taraflara iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.