Danıştay Kararı 13. Daire 2014/3012 E. 2020/2621 K. 15.10.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/3012 E.  ,  2020/2621 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/3012

MÜDAHALE İSTEMİ HAKKINDA KARAR

… vekilleri Av. … ile Av… tarafından, … ili, … ilçesi, … Mahallesinde bulunan … ada, … parsel sayılı taşınmazın 08/05/2013 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulü ihale ile satışına ilişkin olarak alınan ihale kararı ile 08/05/2013 tarihinde yapılan ihalenin iptali istemiyle … Belediye Başkanlığı’na karşı açılan davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararına karşı davacı tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine, … vekili Av. … tarafından verilen davalı idare yanında davaya müdahale istemini içeren dilekçe incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde, üçüncü kişilerin davaya katılması konusunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 66. maddesinde ise üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukukî yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, müdahale isteminde bulunan …’ın davaya müdahalede hukukî yararının bulunduğu anlaşıldığından, davalı idare yanında MÜDAHALE İSTEMİNİN KABULÜNE, 15/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/3012
Karar No:2020/2621

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLLERİ: …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Belediye Başkanlığı
VEKİLLERİ: …
MÜDAHİL (DAVALI İDARE YANINDA) : …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, … Mahallesinde bulunan … ada, … parsel sayılı taşınmazın 08/05/2013 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesine göre açık teklif usulüyle satışına ilişkin olarak alınan ihale kararı ile 08/05/2013 tarihli ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacının uyuşmazlığa konu taşınmazın maliki olduğu, taşınmazın kamulaştırılması için … Belediye Encümeni’nin … tarih ve … sayılı kararıyla kamulaştırma kararı alındığı, taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında dava açıldığı, anılan davaya ilişkin dava dilekçesinin tebliği üzerine davacı tarafından Mahkemenin … esas sayılı dosyasında kamulaştırma işleminin iptali istemiyle dava açıldığı, … Asliye Hukuk Mahkemesince taşınmazın üzerindeki yapı ile birlikte … TL bedelle davalı idare adına tesciline karar verildiği, tescilden 5 ay süre sonra taşınmazın açık teklif usulü ile satışına karar verilerek … TL + KDV bedelle satılması üzerine bakılan davanın açıldığı;
Taşınmazın bulunduğu alanın 2. derece kentsel sit alanı içinde yer alan … mevkii olduğu, bölgenin Cumhuriyet döneminin, 1. TBMM milletvekillerinin ve Cumhuriyetin kuruluşunda önemli rol oynayan kişilerin yaşadığı bir bölge olduğu, bu bölgede bulunan yapıların eski olduğu, büyük bir kısmının yıkıldığı, günümüzde geceleri tinercilerin işgal ettiği, bölgenin mahrumiyet bölgesi hâline gelmesi nedeni ile bölge halkından yoğun şikâyet alındığı, bölgenin kendi hâline ve kaderine terk edildiği, kent makroformu içinde sağlıklı ve düzenli bir yaşamsal çevre oluşturulması, tarihi ve kültürel değerlerin ön plana çıkartılması ve toplumun ortak kullanımına sunulmasına ilişkin bir işlevi gerçekleştirmek amacı ile kamulaştırıldığı, taşınmazın kamulaştırılmasından sonra … Belediye … tarih ve … sayılı kararıyla taşınmazın bölgenin tarihi dokusuna uygun hâle getirilebilmesi, yapıların kat adetleri düşünülerek gerek görünüm gerekse yükseklikleri bakımından tarihi dokuyla uyum sağlanması için kamulaştırıldığı, yapılan çalışmalar sonucunda taşınmazın kamulaştırma maksadına uygun hâle getirildiğinin belirtildiği, Fen İşleri Müdürlüğü tarafından taşınmazın toplam restorasyonu için … -TL bedel hesaplanarak taşınmazın yenilendiği, taşınmazın kamulaştırılmasından sonra amacına uygun hareket edilerek restorasyon işleminin yapıldığı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 22. maddesinin 2. fıkrasına göre kamulaştırılan taşınmaz malda, kamulaştırma amacına uygun bir işlem veya tesisat yapılmasından sonra taşınmazın satışında bir sakınca bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafından 2942 sayılı Kanun’un 22. ve 23. maddeleri uyarınca taşınmazın tarafına devrinin yapılması gerektiği ileri sürülmekte ise de, 22. maddede taşınmazın kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmaması hâlinde eski maliklerine yeniden satılabileceğinin düzenlendiği, 23. maddede ise kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl içinde kamulaştırmayı yapan idarece veya 22. maddenin 2. fıkrası uyarınca devir veya tahsis yapılan idarece kamulaştırma ve devir amacına uygun hiç bir işlem veya tesisat yapılmaz veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyerek taşınmaz mal olduğu gibi bırakılırsa, mal sahibinin veya mirasçılarının kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte ödeyerek, taşınmaz malını geri alabileceğinin kural altına alındığı, oysa dava konusu taşınmazın kamulaştırma amacına uygun olarak restore edildiği, kamu yararı gerekleri yerine getirildiğinden davacının anılan hükümlerden yararlanamayacağı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, davalı Belediye’nin hukuka aykırı kararla … TL bedel ödeyerek kamulaştırdığı taşınmazı 5 ay gibi kısa bir süre sonra …-TL+KDV bedelle sattığı, Mahkemece 2942 sayılı Kanun’un 22. ve 23. maddeleri çerçevesinde yapılan değerlendirmenin hatalı olduğu, 2942 sayılı Kanun’un 3. maddesinden de anlaşılacağı üzere kamulaştırmanın ancak kamu hizmetinin yürütülmesinin gerektirdiği ihtiyaç nedeniyle yapılabileceği, Belediyenin ise kamulaştırma yetkisi bulunmadığı gibi şartları da gerçekleşmeyen kamulaştırma sonucunda mülkiyetini kazandığı taşınmazı sadece 5 ay sonra ihale ile sattığı, bu hususun bile tek başına kamulaştırma ve satış işlemlerinin keyfi olduğunu gösterdiği, 2942 sayılı Kanun’un 22. maddesine göre iade şartının doğmaması için kamulaştırma amacıyla tesis yapmamakla birlikte 5 yıl süre ile taşınmazın kamulaştırma yapan idarece kullanılması gerektiği, binada gerekli tadilatları yapmaya hazır olduğunu belirttiği, ancak buna rağmen kamulaştırmadan vazgeçilmediği, kamulaştırmanın hukuka uygun olmadığı gibi yapılan yıkımın da kamulaştırma amacına hizmet etmeyip tüm işlemlerin ranta dönük olduğunu gösterdiği, işlemin Anayasa ile koruma altına alınan mülkiyet hakkına tecavüz niteliğinde olduğu ve eşitlik ilkesi ile kamu gücü karşısında herkesin eşit olması gerektiği kuralına aykırı olduğu, işlemle mülkiyet hakkının zorla sona erdirildiği, başka insanlar ve Belediyeye rant sağlanarak benzer mülkiyet hakkı sahiplerine göre eşitsiz ve keyfi olarak zarara uğratıldığı, Belediye taşınmazı ihaleye çıkardığından, 2942 sayılı Kanun’un 23. maddesindeki süreler beklenmeden dava açmak ve kamulaştırma bedeli ile faizini ödemek suretiyle taşınmazın Belediye adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tescil etme şartlarının doğduğu, bitişik parselle ilgili aynı gerekçelerle yapılan kamulaştırmaya ilişkin davanın reddi yolundaki kararın Danıştay Altıncı Dairesince, taşınmazın mülkiyeti Belediyeye geçtikten 6 ay sonra ihale ile üçüncü kişiye yapılan satışı ile kamulaştırmanın kamu yararı gereğince yapılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle karar düzeltme aşamasında bozulmasına karar verildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, savunma verilmemiş;
Davalı yanında müdahil tarafından, taşınmazın usulüne uygun ihale yöntemiyle devralındığı, Belediye tarafından kamulaştırma amacına uygun şekilde taşınmazın restore edildiği ve kullanıma hazır hâle getirildiği, Belediyece sadece ihaleye konu taşınmazın restore edilmediği, taşınmazın bulunduğu … mevkiinde tarihsel ve kültürel dokuya yönelik restorasyon faaliyetleri yürütüldüğü, bölgede gerçekleştirilen faaliyet ile bölgenin cazibe merkezi hâline geldiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozularak dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü ve Altıncı Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun Ek 1. maddesi uyarınca birlikte yapılan toplantıda, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
… Belediye Encümeni’nin … tarih ve … sayılı kararı ile mülkiyeti davacıya ait… ili, … ilçesi, … mahallesinde bulunan … ada, … parsel sayılı taşınmaz “Kentsel Sit Alanı içinde bulunan … mevkiinin, Cumhuriyet Döneminin, Birinci TBMM milletvekillerinin ve Cumhuriyetimizin kuruluşunda önemli rol oynayan kişilerin yaşadığı bölge olması, bu bölgedeki yapıların eski olması nedeniyle büyük bir kısmının yıkılmış bulunması, günümüzde geceleri girilemeyen tinercilerin işgal ettiği bölgenin mahrumiyet bölgesi hâline gelmesi nedeniyle bölge halkından yoğun şikâyet alınması, bölgenin kendi hâline ve kaderine terk edilmiş olması, kent makroformu içinde sağlıklı ve düzenli bir yaşamsal çevre oluşturulması, tarihî ve kültürel değerlerin ön plana çıkartılması ve toplumun ortak kullanımına sunulmasına ilişkin bir işlevin gerçekleştirilmesi, bölgede … Camiî, … Mescidi, … Mescidi, … Camiî ve Türbesi, … Camiî ve Türbesi, … Camiî, … Hamamı gibi 15. yüzyıldan beri var olan eserlerin mevcut olması” gerekçeleriyle kamulaştırılmıştır.
Anılan işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla işlemin iptaline karar verilmesi üzerine … tarih ve … sayılı Belediye Encümeni kararıyla yeniden kamulaştırma kararı alınmış, davalı Belediye tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın Belediye adına kayıt ve tescili için açılan davada, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla taşınmazın Belediye adına tapuya kayıt ve tesciline, … TL’nin davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Ardından söz konusu taşınmaz davalı Belediyece Fen İşleri Müdürlüğü tarafından belirlenen …-TL harcanarak kamulaştırma amacı doğrultusunda üst katları traşlanmak suretiyle restore edilmiştir.
… tarih ve … sayılı Belediye Meclisi kararıyla taşınmazın 2886 sayılı Kanun’un 36. veya 45. maddesine göre satışının Belediye Encümeni’nce yapılmasına karar verilmiştir.
Taşınmaz 2886 sayılı Kanun’un 45. maddesine göre açık teklif usulüyle …TL muhammen bedel üzerinden ihaleye çıkarılmış ve ihaleye ilişkin olarak ilanlar 27/04/2013 ve 02/05/2013 tarihlerinde … il gazetesinde, 27/04/2013 tarihinde … Gazetesi’nde ve 02/05/2013 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
08/05/2013 tarihinde gerçekleştirilen ihaleye müdahil … tek katılımcı olarak teklif vermiş ve ihale …-TL bedelle uhdesinde bırakılmıştır.
Bunun üzerine taşınmazın satışına ilişkin olarak alınan ihale kararı ile 08/05/2013 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
Öte yandan, uyuşmazlığa konu taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla davanın reddi yolunda verilen karar Danıştay Altıncı Dairesi’nin 04/03/2013 tarih ve E:2012/4244, K:2013/1321 sayılı kararıyla onanmış ve 19/06/2014 tarih ve E:2013/5463, K:2014/4916 sayılı kararla karar düzeltme istemi reddedilerek kesinleşmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan hâliyle 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun “Kapsam” başlıklı 1. maddesinde, “Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işleri bu Kanunda yazılı hükümlere göre yürütülür. Birinci fıkrada sayılan daire ve idarelere bağlı döner sermayeli kuruluşlar ile özel kanunlarla veya özel kanunların vermiş olduğu yetkiyle kurulmuş bulunan fonların yukarıda belirtilen işlerinin nasıl yapılacağı Maliye Bakanlığınca hazırlanarak Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikte belirtilir.”; “İlkeler” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında, “Bu Kanunun yürütülmesinde, ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve ihalede açıklık ve rekabetin sağlanması esastır. …”; “İhalenin ilanı” başlıklı 17. maddesinde, “İhale konusu olan işler aşağıdaki esas ve usullere göre isteklilere ilan yoluyla duyurulur: 1. İhalenin yapılacağı yerdeki ilanlar: a) Günlük gazete çıkan yerlerde ihaleler, ihalenin yapılacağı yerde çıkan gazetelerde en az bir gün aralıkla yayınlanmak suretiyle iki defa duyurulur. Gazete ile yapılacak ilk ilan ile ihale günü arası 10 günden, son ilan ile ihale günü arası 5 günden az olamaz. … 2. Diğer şehirlerde yapılacak ilanlar: Tahmin edilen bedeli her yıl Genel Bütçe Kanunu ile belirlenecek miktarı aşan ihale konusu işler (1) numaralı fıkraya göre yapılacak ilanlardan başka, tirajı göz önüne alınarak ili Basın-İlan Kurumunca tespit olunacak günlük gazetelerden birinde, ihale tarihinden an az 10 gün önce bir defa daha ilan edilir. 3. Resmî Gazete ile yapılacak ilanlar: Tahmin edilen bedeli (2) numaralı fıkra uyarınca belirlenecek miktarın üç katını aşan ihale konusu işler, ihale tarihinden en az 10 gün önce bir defa da Resmî Gazete’de ilan edilir. …”; kuralına yer verilmiştir.
2886 sayılı Kanun’un hale usullerinin neler olduğu” başlıklı 35. maddesinde, “Bu Kanunun 1. maddesinde yazılı işlerin ihalelerinde aşağıdaki usuller uygulanır: a) Kapalı teklif usulü, b) Belli istekliler arasında kapalı teklif usulü, c) Açık teklif usulü, d) Pazarlık usulü, e) Yarışma usulü. İşin gereğine göre bu usullerden hangisinin uygulanacağı, bu Kanun hükümlerine uyularak idarelerince tespit edilir.”; “İhalelerde kapalı teklif usulünün esas olduğu” başlıklı 36. maddesinde, “Bu Kanunun 1. maddesinde yazılı işlere ilişkin ihalelerde, tekliflerin gizli olarak verilmesini sağlayan kapalı teklif usulü esastır. Ancak, 44. maddede gösterilen işler belli istekliler arasında kapalı teklif usulüyle, 45. maddede gösterilen işler açık teklif usulüyle, 51. maddede sayılan işler pazarlık, 52. maddede gösterilen işler de yarışma usulüyle yaptırılabilir.”; “Açık teklif usulü ile yapılabilecek ihaleler” başlıklı 45. maddesinde, “Bu Kanunun 1. maddesinde yazılı işlerden, tahmin edilen bedeli her yıl Genel Bütçe Kanunu ile tespit edilecek tutarı geçmeyen ihaleler açık teklif usulüyle yapılabilir.
” kuralı yer almıştır.
2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun “Çeşitli Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere Göre Bütçe Kanununda Gösterilmesi Gereken Parasal Ve Diğer Sınırlara Ait İ-Cetvelinin” Parasal Sınırlar başlıklı I. Bölümünün (a) maddesinde, parasal sınırlar 2886 Kanun’un 17. maddesinin 2. fıkrası için 500.000,00-TL, 3. fıkrası için 1.500.000,00-TL, 45. maddesi için 1.500.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
Karar No:2020/2621

HUKUKÎ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda belirtilen kurallara göre, 2886 sayılı Kanun uyarınca yapılacak ihalelerde kapalı teklif usulü esas ihale usulü olup, 44. maddede gösterilen işler belli istekliler arasında kapalı teklif usulüyle, 45. maddede gösterilen işler açık teklif usulüyle, 51. maddede sayılan işler pazarlık, 52. maddede gösterilen işler ise yarışma usulüyle yaptırılabilecektir. İhalelerin açık teklif usulüyle yapılabilmesi için ise için ihalenin muhammen bedelinin her yıl Genel Bütçe Kanunu ile tespit edilecek tutarı geçmemesi gerekmektedir.
Kanun’un 17. maddesine göre ihalelerin ilan edilmesi usulü düzenlenmiş ve ihalelerin günlük gazete çıkan yerlerde ihalenin yapılacağı yerde çıkan gazetelerde en az bir gün aralıkla yayınlanmak suretiyle iki defa duyurulacağı, gazete ile yapılacak ilk ilan ile ihale günü arasının 10 günden, son ilan ile ihale günü arasının 5 günden az olamayacağı, muhammen bedeli her yıl Genel Bütçe Kanunu ile belirlenecek miktarı aşan ihale konusu işlerin tirajı göz önüne alınarak ili Basın-İlan Kurumunca tespit olunacak günlük gazetelerden birinde ihale tarihinden en az 10 gün önce bir defa daha ilan edileceği ve muhammen bedeli her yıl Genel Bütçe Kanunu ile belirlenecek miktarın üç katını aşan ihale konusu işlerin ihale tarihinden en az 10 gün önce bir defa da Resmî Gazete’de ilan edileceği anlaşılmaktadır.
İhale ilanının usulüne uygun olarak yapılması 2886 sayılı Kanun’un 2. maddesinde düzenlenen, ihalelerde açıklık ve rekabetin sağlanması gerektiğine ilişkin ilkelerin gereklerinin sağlanabilmesi adına büyük önem ifade etmektedir. İlanların gereği gibi yapılması ihaleye katılımı artırarak rekabetin artmasına ve bu suretle kamu yararının gerçekleşmesine fayda sağlayacaktır.
Dairemizin 10/03/2020 tarihli ara kararıyla, dava konusu ihaleye ilişkin ilanın hangi gazetelerde ve hangi tarihlerde yayımlandığı sorularak gazete örneklerinin onaylı örneklerinin istenilmesine karar verilmesi üzerine davalı Belediye tarafından verilen 07/09/2020 tarihli cevapta, ihaleye ilişkin ilan metninin dilekçe ekinde olduğu, her ne kadar ihale ilanı gazetede yayınlanmış olsa da hangi gazetelerde yayınlandığına ilişkin müdürlük kaydına rastlanamadığı belirtilerek dilekçe ekinde 02/05/2013 tarih ve 28635 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ilanın sunulduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlığa konu ihalenin muhammen bedeli (1.510.000,00.-TL) 2013 yılı Genel Bütçe Kanunu’nun İ-Cetvelinde ihalenin açık teklif usulüyle yapılabilmesi için belirlenen miktarı (1.500.000,00.-TL) aştığından, kapalı teklif usulüyle yapılması gereken ihalenin açık teklif usulüyle yapıldığı; öte yandan, ihalenin muhammen bedeli Resmî Gazete’de ilan yapılması için gereken sınırı aştığından, ihale tarihinden (08/05/2013) en az on gün önce Resmî Gazete’de yapılması gereken ilanın usûle aykırı şekilde 02/05/2013 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, uyuşmazlığa konu ihale kararının ve gerçekleştirilen ihalenin 2886 sayılı Kanun’a uygun olmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. DAVA KONUSU İŞLEMLERİN İPTALİNE,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen ilk derece ve temyiz yargılama giderleri toplamı …-TL ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
5. Müdahil tarafından yapılan toplam …-TL yargılama giderinin müdahil üzerinde bırakılmasına,
6. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya ve müdahile iadesine,
7. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
8. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 15/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Kentsel Sit Alanı içerisinde bulunan fiziki durumu itibarıyla yıpranmış hâle gelen uyuşmazlık konusu taşınmazın; davacı mülkiyetinde iken 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 10. maddesi hükümleri gereğince, tarihi ve kültürel değerin yeninden kazandırılması amacıyla davalı … Belediye Encümeninin … tarih, … sayılı kararı ile kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
Söz konusu kamulaştırma işleminin iptali istemiyle davacının açtığı dava ret hükmüyle sonuçlanmış ve karar temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.
Kamulaştırma işleminin belirtilen şekilde kesinleşmesinden sonra kamulaştırmanın amacına uygun olarak davalı Belediyece taşınmaz üzerinde 2863 sayılı Kanun hükümleri uyarınca restorasyon çalışması yapılıp sonuçlandırılmış ve kamulaştırma amacı bu şekilde gerçekleştirilmiştir.
Kamulaştırma amacının gerçekleştirilmesini müteakiben davalı … Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile söz konusu taşınmazın; 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 36 veya 45. maddeleri hükmü gereğince satışına karar verilmesi ve satış işlemleri için belediye encümeninin yetkili kılınması üzerine Belediye Encümeninin … tarih, … sayılı kararı ile taşınmazın açık teklif usulü ile satışına karar verilmiş ve 08/05/2013 tarihinde yapılan ihale davalı yanında müdahil üzerinde kalmıştır. Müdahil ile sözleşme yapılmış ve tapu tescil işlemleri de yapılarak taşınmazın intikali sağlanmıştır.
Taşınmazın ihale yolu ile satılacağından haberdar olan ve ihale öncesi 07/05/2013 tarihinde ihale şartnamesini alan davacı ihaleye katılmamıştır.
Olayın maddi hukuka ait aşamaları ve davacının dava dilekçesindeki iddiaları bir bütün hâlinde değerlendirilerek davanın kapsamı belirlenmelidir. Davacının, dava ile ulaşmak, elde etmek istediği sonuç, davanın konu ve kapsamını belirleyecektir.
Somut olayda dava dilekçesinde ve yargılamanın aşamalarındaki beyanlarında davacı:
Kamulaştırmadan beş ay gibi kısa bir süre sonra taşınmazın ihale usulü ile satışa çıkarılmasının, kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından belediyenin bu taşınmaza ihtiyacı bulunmadığını, kamulaştırmanın keyfi ve rant sağlama amacıyla yapıldığını gösterdiği, ihale yolu ile satıştan önce Kamulaştırma Kanunu’nun 22 ve 23. maddeleri hükümleri gereğince eski malik sıfatıyla kamulaştırma bedeli karşılığı taşınmazın kendisine teklif edilmesi gerektiği, teklifin kabul edilmemesi hâlinde ancak ihale yöntemiyle satış sürecinin başlatılması gerektiği, anılan yasal prosedür işletilmeden taşınmazın ihale yöntemi ile satılmasının hukuka aykırı olduğu iddiasında bulunmuştur.
Yukarıda aktarılan iddiaları ve taşınmazla ilgili maddi olgular bir bütün hâlinde değerlendirildiğinde; davacının işbu dava ile elde etmek istediği sonuç 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 22. ve 23. maddeleri hükümleri gereğince kamulaştırma bedelini iade ederek taşınmazın kendisine devredilmesini sağlamaktır. Taşınmazın ihale ile satışına karar verilmesine dair işlemler ile söz konusu taşınmazın satışına dair ihale işleminin iptalini bu sebeple istemektedir.
Bu nedenle, davanın ve uyuşmazlığın kapsamını satış ihalesinden önce söz konusu taşınmazın ihale usulü ile satışının kararlaştırılmasına dair belediye meclisi ve belediye encümeni kararları oluşturmaktadır. Davacı ihaleye teklif veren, katılan kişi olmadığından ihalenin yöntemi ile ihale süreciyle ilgili iş ve işlemler uyuşmazlığın kapsamı dışındadır.
Dolayısıyla; öncelikle 2942 sayılı Kanun’un 22. ve 23. maddeleri hükümleri gereğince taşınmazın kamulaştırma bedeli karşılığında davacıya iadesini gerektiren hukuki koşulların olayda gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun incelenerek, anılan maddelerde aranan koşulların gerçekleşmiş olduğu sonucuna ulaşılması hâlinde ancak taşınmazın 2886 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ihale usulü ile satışa çıkarılmasının hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşılabilecektir.
Aksi hâlde, taşınmazın ihale yöntemi ile satılmasına karar verilmesine dair belediye meclisi kararında ve bu kararın uygulanmasına yönelik alınan belediye encümeni kararının hukuka aykırılığından söz edilemez.
Sayın çoğunluğun kararında hukuka aykırılık olarak tespit edilen husus ihalenin yöntemi ve ihalenin ilanıyla ilgili süreçle ilgilidir. Belirtilen gerekçelerle verilen bir iptal kararı, davalının söz konusu taşınmazı 2942 sayılı Kanun’un 22. ve 23. maddeleri hükmü gereğince davacıya kamulaştırma bedeli karşılığı iadesini gerektirecek bir hukuki netice doğurmayacağından davacı lehine de bir sonuç yaratmayacaktır.
Belirtilen nedenlerle, davacının iddialarının merkezini oluşturan 2942 sayılı Kanun’un 22. ve 23. maddelerinde belirtilen kamulaştırma bedeli karşılığı taşınmazın davacıya iadesini gerektiren yasal koşulların bulunup bulunmadığı hususları yönünden temyize konu mahkeme kararı üzerinde inceleme ve değerlendirme yapılmadan, belirtilen işlemlerin hukuka aykırılığıyla ilgili bir tespit yapılmadan eksik incelemeye dayalı olarak doğrudan ihale yöntemi ve ihalenin ilanıyla ilgili süreçle ilgili olarak yapılan tespitlerle uyuşmazlık konusu taşınmazın satışına dair ihalenin iptali yolunda verilen sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.