Danıştay Kararı 13. Daire 2014/2838 E. 2015/2870 K. 03.09.2015 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/2838 E.  ,  2015/2870 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/2838
Karar No:2015/2870

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

İstemin_Özeti : … 9. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi Düşüncesi : 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın İstanbul 9. İdare Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dava; davacı şirket adına düzenlenen 30.10.2012 tarih ve 20080721665040000001 takip numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; ödeme emrine konu idarî para cezasının davacı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, dolayısıyla kesinleşmeyen ve vadesinde ödenmeyen para cezasından söz edilemeyeceği; dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idarece temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrasında, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü hâlinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği hükmü yer almaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. maddesinde, 01.07.2015 tarihine kadar aşağıdaki hâlleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesinin, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacağı belirtildikten sonra;
a) 24/6/1995 tarihli ve 559 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince, sermayelerini anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış anonim şirketler ile limited şirketler,
b) Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya 1/7/2015 tarihine kadar münfesih olan anonim ve limited şirketler,
c) Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre herhangi bir nedenle dağılmış olan kooperatifler,
d) Sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile kooperatifler,
e) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış, ancak genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları veya son ve kati bilançosu genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin işlemi yapılamayan şirket ve kooperatiflerin bu maddede belirtilen usule uygun olarak tasfiyelerinin yapılacağı kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanunun Geçici 7. maddesinin 3. fıkrasında; “Bu madde kapsamındaki şirket ve kooperatifler; ilgili ticaret sicili müdürlüğünce resen veya herhangi bir kişi, kurum veya kuruluş tarafından kanıtlarıyla birlikte yapılacak bildirimleri de kapsayacak şekilde, ticaret sicili kayıtları üzerinden yapılacak incelemeyle tespit edilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu ödeme emrinin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararının davalı idarece 24.04.2014 tarihinde temyiz edildiği, 24.02.2015 tarih ve 8765 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nin 521. ve 566. sayfalarından Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. maddesi gereğince davacı şirketin 18.02.2015 tarihinde ticaret sicilinden re’sen silindiği ve bu keyfiyetin 24.02.2015 tarihinde ilân olunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; her ne kadar davalı idarece … 9. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının temyizen incelenmesi talebinde bulunulmuş ise de, anılan Ticaret Sicil Gazetesi ilânına göre davacı şirketin tüzel kişiliğinin ortadan kalktığı, davacı şirketin tüzel kişiliğinin ortadan kalkması sonucu davada taraf olma sıfatını kaybettiği anlaşıldığından, Mahkeme’ce 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca işlem yapılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın İSTANBUL 9. İDARE MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE, 03.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.