Danıştay Kararı 13. Daire 2014/2496 E. 2018/1758 K. 17.05.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/2496 E.  ,  2018/1758 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/2496
Karar No:2018/1758

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; yayında insan onuru ve temel insan haklarının ihlal edilmediği, programın ilk yayınlandığı günden bu yana çaresiz kalmış, yakınlarını bulamayan bir çok aileyi bir araya getirdiği, cinayetlerin çözümlenmesine ışık tuttuğu, kayıp şahısların bulunmasına yardımcı olduğu, birbirini takip eden bölümlerde kayıp bir kişinin arandığı, programın da bu kayıp kişi üzerine yapıldığı, rating kaygısı ile sürecin uzatılmadığı, programın hemen başında Adlı Tıp Kurumu raporunun açıklanamayacağı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi … ‘in Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, … logosuyla yayın yapan televizyon kanalında yayınlanan … adlı programın 05.04.2013 tarihli yayında, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendi hükmünün tekraren ihlal edilmesi nedeniyle, 6112 sayılı Kanun’un 32. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 194.351,00.-TL tutarlı idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin …’nun 22.05.2013 tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; yayında kayıp bir şahsın yakınlarının konuk edildiği, söz konusu şahsın kaybolduğu zaman ile aynı süreçte ve aynı bölgede yanmış ve tanınmayacak hale gelmiş bir ceset bulunduğu, bu cesedin kaybolan şahsa ait olup olmadığına yönelik Adli Tıp Kurumu’na DNA örneği gönderildiği, henüz rapor açıklanmadan beklenen raporun çıktığı yönünde ifadelere yer verildiği, bu şekilde kayıp şahsın ailesinin ümitlenmesine yol açıldığı, yine rapor çıkmamasına rağmen aile üyelerine ve izleyicilere cesedin kayıp şahsa ait olmadığı yönünde açıklamalar yapıldığı, Adli Tıp Kurumu Raporu açıklandıktan sonra aslında cesedin kaybolan şahsa ait olduğunun anlaşıldığı, bu durumun da aile fertlerine hemen değil, program başladıktan yaklaşık bir saat sonra açıklandığı, yapılan yayınla ilk önce aile fertlerinin umutlanmasının sağlandığı, yaşadıkları olay nedeni ile zaten üzüntü içerisinde bulunan kişilerin ikinci kez benzer üzüntüyü yaşamalarına neden olunduğu, izleyici sayısını arttırmak amacı ile bilgilerin açıklanmasının özellikle bekletildiği, yayın ile insan onurunun zedelendiği anlaşıldığından, davacı kuruluşa 25.10.2011 tarihli yayınları nedeniyle önceden uyarı cezası verildiği, dikkate alınarak, 6112 sayılı Kanun’un 32/2. maddesi uyarınca davacı yayın kuruluşunun idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının ONANMASINA; temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.