Danıştay Kararı 13. Daire 2014/2051 E. 2019/4279 K. 12.12.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/2051 E.  ,  2019/4279 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/2051
Karar No:2019/4279

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirkete, dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal ettiğinden bahisle … -TL idarî para cezası verilmesine ilişkin 28/06/2012 tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 13/12/2011 tarihinde yapılan denetimde, bağlı dağıtıcısı dışında … plakalı tankerden tanka akaryakıt ikmali yapıldığının tespiti üzerine dava konusu işlem tesis edilmişse de, dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerde, … plakalı tankerdeki akaryakıtın bağlı dağıtıcı dışında başka bir dağıtıcıdan temin edildiğine ilişkin herhangi bir tespite yer verilmediği, davacıya ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde … plaka numaralı tankerdeki akaryakıttan alınan numunenin yapılan marker ölçümünün geçerli sonuç verdiği, anılan akaryakıtla ilgili irsaliye, fatura vb. belgelerin araştırıldığına ve bu akaryakıtın davacının bağlı dağıtıcısı dışında temin edildiğine ilişkin hiçbir bilgiye yer verilmediği; bu durumda, bağlı dağıtıcı dışında başka bir dağıtıcıdan akaryakıt temin edildiği iddiasının hukuken kanıtlanamadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, akaryakıt istasyonuna boşaltılan yakıtın kendi dağıtıcısına ait olduğu hususunu davacının ispatlaması gerektiği, dağıtıcı dışı yakıt ikmali fiilinin aksinin herhangi bir belge ile ispatlanamadığı, fiilin sübuta erdiği, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
27/08/2009 tarihli bayilik lisansı kapsamında faaliyet gösteren davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 13/12/2011 tarihinde yapılan denetimde, … plakalı tankerin istasyonda park hâlinde olduğu ve tankerin kapağından sarkan hortumun 4 no.lu tanka uzandığı hususların tespit edildiğinden bahisle, dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmali fiili nedeniyle davacıdan yazılı savunma istendiği, sunulan savunmada bu fiilin aksinin herhangi bir belge ile ispatlanamadığı dikkate alınarak 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 8. maddesinin 1. fıkrası ve 2. fıkrasının (a) bendi ile Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. maddesinin (c) ve (d) bendlerine aykırılık nedeniyle aynı Kanun’un 19. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca …-TL idarî para cezası uygulanması üzerine, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 8. maddesinin birinci fıkrasında, bayi lisanslarına ilişkin düzenlemelerin (teknik, güvenlik, kapasite, çevre vb.) Kurum tarafından yapılacağı, bayilerin, dağıtıcıları ile yapacakları tek elden satış sözleşmesine göre bayilik faaliyetlerini yürütecekleri; ikinci fıkrasının (a) bendinde, bayilerin lisanslarının devamı süresince; bayisi olduğu dağıtıcı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapılmaması ile yükümlü oldukları; dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla 19. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendinde, Kanun’un 8. maddesinin ihlâli hâlinde sorumlulara … Türk Lirası idarî para cezası verileceği, aynı maddenin 4. fıkrasında, bayiler için maddede belirtilen cezaların beşte birinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan uyuşmazlıkta, davacı şirkete ait akaryakıt istasyonuna … plakalı tankerle kaçak akaryakıt getirileceği bilgisinin alınması üzerine yapılan denetim sonucunda tanzim edilen tutanakta, söz konusu tankerden istasyona boşaltım yapıldığı görülerek olaya müdahale edildiği belirtilmiş, bu tutanak iş yeri yetkilisi ve çalışanlarınca itiraz edilmeksizin imzalanmış, konuya ilişkin olarak yazılı savunması talep edilen davacı şirket tarafından, akaryakıtın dağıtıcıdan temin edildiğine dair belge sunulmadığı gibi, dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal edilmediği yönünde herhangi bir beyanda da bulunulmamıştır.
Bu itibarla, davacı şirket nezdinde 5015 sayılı Kanun hükümleri uyarınca 13/12/2011 tarihinde yapılan denetim sonucunda düzenlenen tutanak ile … plakalı tankerden istasyona akaryakıt boşaltılmak suretiyle dağıtıcısı haricinde akaryakıt ikmali yapıldığı usulüne uygun şekilde tespit edildiğinden, davacı şirkete Kanun’un 19. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca idarî para cezası verilmesine ilişkin Kurul kararında hukuka aykırılık, dava konusu Kurul kararının iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/12/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde, bayilerin, bayisi olduğu dağıtıcı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapılmaması ile yükümlü oldukları kurala bağlanmıştır.
5015 sayılı Kanun’un uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun ile değişik 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendinde, 8. maddenin ihlâli hâlinde, sorumluları hakkında … Türk Lirası idarî para cezası uygulanacağı; dördüncü fıkrasında, bayiler için bu cezanın beşte birinin verileceği öngörülmüştür.
Olayda, davacı şirket hakkında akaryakıt istasyonunda yapılan denetim sonucunda dağıtıcısı dışında başka bir dağıtıcıdan akaryakıt ikmal ederek 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarını ihlâl ettiğinden bahisle, anılan Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca …-TL idarî para cezası verilmiştir.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “İdarî para cezaları” başlıklı 19. maddesi, 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değiştirilerek yeniden düzenlenmiş ve 8. maddenin ihlâli hâlinde uygulanacak idarî para cezası 19. maddenin ikinci fıkrasının (c) bendinde … Türk Lirası olarak belirlenerek, bayiler için bu cezanın yine beşte birinin uygulanacağı öngörülmüştür.
Öte yandan, Dairemizce, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “İdarî para cezaları” başlıklı 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değişik 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “Aşağıdaki hâllerde, sorumlulara … Türk Lirası idarî para cezası verilir:” kuralının, (3) numaralı alt bendindeki “8. maddenin ihlâli” yönünden Anayasa’nın 2. maddesine aykırı görülerek yapılan itiraz başvurusu üzerine, … Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun, 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değiştirilen 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin; “Aşağıdaki hâllerde, sorumlulara sekizyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verilir:” bölümünün, 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline; iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş olup, anılan iptal kararı 03/05/2016 tarih ve 29701 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 03/02/2017 tarihinde yürürlüğe girmiş olmasına rağmen kanun koyucu tarafından 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi yönünden uygulanacak idarî para cezasına yönelik olarak belirlenen sürede yeni bir yasal düzenleme yapılmamıştır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Genel Kanun Niteliği” başlıklı değişik 3. maddesinde, bu Kanun’un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin ise idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı kurala bağlanmıştır. 5326 sayılı Kanun’un “Zaman Bakımından Uygulama” başlıklı 5. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı belirtilmiş ve madde ile atıfta bulunulan 5237 sayılı Kanun’un “Zaman Bakımından Uygulama” başlıklı 7. maddesinin (2) numaralı fıkrasında, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer alan, bayisi olduğu dağıtıcı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapılmaması yükümlülüğünün ihlâli hâlinde … Mahkemesi’nin verdiği iptal kararının yürürlüğe girdiği tarihten sonra yeni bir yasal düzenleme yapılmayarak bayiler için cezasızlık durumu gerçekleşmiş olup görülmekte olan bu davada lehe olan bu durumun hukuk devleti ilkesi gereği davacıya da aynen uygulanması gerekir.
Bu itibarla, … Mahkemesi’nce, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun, 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değiştirilen 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin; “Aşağıdaki hâllerde, sorumlulara … Türk Lirası idarî para cezası verilir:” bölümünün, 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi yönünden iptal edilmesi ve kanun koyucu tarafından uygulanacak yaptırım konusunda iptal kararında verilen dokuz aylık süre içerisinde herhangi bir yasal düzenleme yapılmaması karşısında, bu bendi ihlâl eden bayiler için cezasızlık durumu gerçekleştiğinden lehe olan bu hukukî durumdan davacının da yararlandırılması gerekmekte olup Mahkeme kararının belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.