Danıştay Kararı 13. Daire 2014/1990 E. 2019/3602 K. 13.11.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/1990 E.  ,  2019/3602 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/1990
Karar No:2019/3602

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete, 2010 yılına ait bildirimleri yapma yükümlülüğünü yerine getirmediğinden bahisle …-TL idarî para cezası verilmesine ve lisansının iptal edilmesine ilişkin 22/11/2012 tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacı şirketin 2011 yılında yapılan tebliğe rağmen 2010 yılına ait bildirimlere ilişkin eksiklikleri tamamlamadığından bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği, davacının 08/12/2005 tarih ve … sayılı madeni yağ lisansının süresi dolduğu için 03/03/2010 tarih ve 7137 sayılı işlemle sona erdirildiği, davacının başvurusu üzerine 19/08/2010 tarih ve … sayılı madeni yağ lisansının düzenlendiği ve faaliyetlerini bu lisans üzerinden sürdürdüğü, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihten çok önce 03/03/2010 tarih ve 7137 sayılı işlemle sona ermiş olan ve geçerliği bulunmayan … sayılı madeni yağ lisansının iptali mümkün olmadığından, dava konusu işlemin bu kısmı yönünden karar verilmesine yer olmadığı;
İdarî para cezası verilmesine ilişkin kısma gelince; dava konusu işleme dayanak bildirimi yapılmayan beyanların; 1 Ocak-31 Mart 2010 MY-01 Madeni Yağ Hareketleri Beyanı (İthalat), 1 Ocak-31 Mart 2010 MY-02 Madeni Yağ Hareketleri Beyanı (İhracat), 1 Ocak-31 Mart 2010 MY-03 Madeni Yağ Hareketleri Beyanı (Üretim/Stok) olduğu, aynı beyanları yapmaması nedeniyle dava konusu işlemden önce 12/09/2012 tarih ve … sayılı Kurul kararıyla davacıya yine …-TL idarî para cezası verildiği, bu cezanın Mahkemelerinin E: … sayılı dosyasında dava konusu edildiği ve davanın hâlen derdest olduğu, bu itibarla, aynı bildirimleri yapmaması nedeniyle verilen dava konusu idarî para cezasının mükerrer olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemin davacıya idarî para cezası verilmesine ilişkin kısmında hukuka uygunluk görülmediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, davacıya ait … sayılı madeni yağ lisansının iptaline ilişkin kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığına, …-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin kısım yönünden ise dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacının 2010 yılına ait bildirimleri yapma yükümlülüğünü yerine getirmediği, mahkeme kararında mükerrer olarak nitelendirilen işlemlerin farklı lisans ve dönemlere ilişkin olduğu, işlem öncesinde davacıya 15 gün içerisinde aykırılıkları gidermesi gerektiğinin, aksi hâlde doğrudan doğruya lisans iptali yaptırımının uygulanacağının ihbar edildiği, kararın hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davalı idarece 2010 ve önceki yıllara ilişkin bildirimlerin incelenmesi neticesinde, madeni yağ lisansı sahibi davacı şirketin 2010 yılının 1 Ocak – 31 Mart dönemine ait madeni yağ hareketleri beyanına ilişkin (Üretim/Stok, İthalat, İhracat) bildirimleri yapma yükümlülüğünü yerine getirmediğinin anlaşıldığı, 24/07/2012 tarih ve 5278 sayılı yazı ile davacının yazılı savunmasını 15 gün içerisinde Kuruma sunması ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca aykırılıkların 15 gün içerisinde giderilmesi gerektiğinin bildirildiği, davacının savunma vermemesi üzerine …-TL idarî para cezası verilmesine ve … sayılı madeni yağ lisansının iptaline karar verildiği, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “Lisans sahiplerinin temel hak ve yükümlülükleri” başlıklı 4. maddesinin 4. fıkrasının (f) bendinde, lisans sahipleri “14. maddenin birinci fıkrasına göre Kurumca belirlenen usul ve esaslara uygun bildirimleri yapmak” ile yükümlü tutulmuş; 19. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde, 4. madde hükümlerinin ihlâli hâlinde 250.000,00-TL idari para cezası uygulanacağı belirtilmiş; 11/04/2013 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun ile 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinde yapılan değişiklikle, Kanun’un 4. maddesinin 4. fıkrasının (f) bendinin bir takvim yılı içerisinde Kurumca yapılan uyarıya rağmen ihlâli hâlinde sorumlulara idari para cezası uygulanabileceği kurala bağlanmıştır.
5015 sayılı Kanun’un “Bilgilerin toplanması, kayıt düzeni, denetim ve tebligat” başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında, “Piyasa işleyişine ilişkin bilgileri derlemek amacıyla bildirim yükümlülükleri Kurumca belirlenir. Kurum, lisans sahiplerinin Vergi Usul Kanunu hükümleri saklı kalmak şartı ile düzenleyecekleri belge ve tutacakları kayıt düzenlerine ilişkin özel usul ve esaslar belirleyebilir.” kuralı yer almıştır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 2. maddesinde, “Kabahat” deyiminin, Kanun’un karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği; 3. maddesinde, bu Kanun’un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin, idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; “Zaman Bakımından Uygulama” başlıklı 5. maddesinde, 26/09/2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı, kabahatler karşılığında öngörülen idarî yaptırımlara ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından ise derhâl uygulama kuralının geçerli olduğu; bu maddenin atıf yaptığı 5237 sayılı Kanun’un 7. maddesinin ikinci fıkrasında, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının madeni yağ lisansının iptaline ilişkin kısım yönünden Mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
Dava konusu işlemin, davacıya …-TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmına gelince;
Dava konusu idarî para cezasının 2010 yılının 1 Ocak – 31 Mart dönemine ait madeni yağ hareketleri beyanına ilişkin (Üretim/Stok, İthalat, İhracat) bildirimlerin eksik yapılması nedeniyle verildiği, Mahkeme kararında ise, aynı beyanları yapmaması nedeniyle dava konusu işlemden önce 12/09/2012 tarih ve 4026-25 sayılı Kurul kararıyla davacı hakkında zaten para cezası işlemi uygulandığı için mükerrer ceza verilemeyeceğinden işlemin iptaline karar verildiği, ancak 12/09/2012 tarih ve … sayılı Kurul kararının 2010 yılının 1 Temmuz- 30 Eylül, 1 Ekim- 31 Aralık dönemlerine ait madeni yağ hareketleri beyanına ilişkin (Üretim/Stok, İthalat, İhracat) bildirimleri yapma yükümlülüğünün yerine getirilmediğinden bahisle tesis edildiği, dolayısıyla verilen cezada mükerrerlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan, 6455 sayılı Kanun ile getirilen değişiklik nedeniyle, 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 4. fıkrasının (f) bendinin ihlâli nedeniyle idari para cezası, bildirim yükümlülüğünün bir takvim yılı içinde Kurumca yapılan uyarıya rağmen yerine getirilmemesi durumunda verilebilecektir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun yukarıda aktarılan hükümlerinden, idarî para cezalarının verilmesinde esas alınan kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması yoluyla ortaya çıkan yeni hukukî durumun dikkate alınması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu itibarla, davacı şirketin lehine olan ve 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesi hükmüyle getirilen bildirim yükümlülüğünün bir takvim yılı içinde Kurumca yapılan uyarıya rağmen ihlâli hâlinde idari para cezası verileceği düzenlemesi karşısında, davacı şirkete Kurumca uyarı yapılmadan idari para cezası verilemeyeceğinden, dava konusu Kurul kararının bu kısmında hukuka uygunluk, bu kısım yönünden işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının, dava konusu işlemin lisansın iptal edilmesine ilişkin kısmı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının bu kısmının ONANMASINA;
3. Dava konusu işlemin idarî para cezası verilmesine ilişkin kısmının iptaline karar verilmesinde, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının bu kısmının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 13/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.