Danıştay Kararı 13. Daire 2014/1902 E. 2020/451 K. 13.02.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/1902 E.  ,  2020/451 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/1902
Karar No:2020/451

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI): Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, abonelik sözleşmesi kapsamında fesih sonrası alacaklı olan abonelerine yapacağı iadeleri gereği gibi gerçekleştirmediğinden bahisle 7.463.004,65-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’nun (Kurul) 15/08/2012 tarih ve … sayılı kararı ile bu karara dayanılarak düzenlenen idari para cezası karar tutanağının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; abone alacaklarının geçmiş yıllara yayıldığı, abonelere alacak tutarlarına ilişkin net bir bilgi verilmemesi nedeniyle alacak tutarından haberdar edilmeyen abonelerin alacaklarını temin etmelerine yönelik olarak bir girişimde bulunamadığı, diğer taraftan, alacağın iadesine yönelik olarak girişimde bulunabilen kısıtlı sayıdaki abonenin ise iadeleri ancak Türk Telekom ofislerine giderek temin edebildiği, … tarafından iadelerin tam ve gerektiği gibi gerçekleşmesini sağlayacak kolay bir nakit iade yöntemi sağlanmadığı, davacı şirketin abonelerinden daha önce alınan depozito, avans gibi ücretlerden veya abone alacaklarından, mahsuplaşmayı müteakip kalan tutarın on beş gün içerisinde aboneye iade edilmediğinin anlaşılması sebebiyle, davacı hakkında 2010 yılı net satış tutarının %0,03 (binde üç)’ü oranında idari para cezası verilmesine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, geçmiş manuel uygulamalar nedeniyle abonelerin alacaklarının iadesinde sorunlar yaşandığı, herhangi bir kurul kararı alınmaksızın gerekli bütün önlemlerin alındığı, yeni uygulamalar geliştirilerek tüketici iadelerinin gerçekleştirildiği, sorunun çözülmesi için “Beyaz Fatura”, “Postpaid Faturalama” ve “Web’den IBAN” gibi uygulamaların geliştirildiği, idari para cezasının fahiş olduğu ve ilgili yönetmelik hükümlerindeki hafifletici unsurların dikkate alınmadığı, abone sayısı bakımından lider konumdaki başka bir işletmeciye benzer bir konuda daha az ceza verildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, işletmecilerin sundukları hizmetin kapsamı ve hizmetin kullanımı ile hizmete erişim konusunda tüketicileri tam olarak bilgilendirmekle yükümlü olduğu, Temmuz 2006 – Haziran 2012 dönemi için abonelere iade edilmesi gerektiği halde iade edilmeyen tutarın 45 milyon TL olduğunun tespit edildiği, alacaklarına ilişkin olarak net bir bilgi verilmemesi nedeniyle abonelerin çoğunun herhangi bir girişimde bulunmadıkları, fesih sonrası abonelere gönderilen bildirim mektubunun alacağa ilişkin açık, anlaşılabilir ve alacak tutarını belirtir şekilde kaleme alınmadığı, mevzuata aykırı davranış nedeniyle ihlâlin giderilmesi çabaları da dikkate alınarak ceza miktarının belirlendiği, davacı tarafından bahsedilen işletmeciye verilen cezanın 53 milyon TL tutarında olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 13/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.