Danıştay Kararı 13. Daire 2014/153 E. 2019/3676 K. 19.11.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/153 E.  ,  2019/3676 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/153
Karar No:2019/3676

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI):Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin, 25/03/2011 tarihine kadar asgari ödenmiş sermaye şartı yükümlülüğünü yerine getirmediğinden bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 61.638,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 14/06/2012 tarih ve 3883/62 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 17/06/2004 tarih ve 25495 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 7. maddesinin 6. fıkrasının (a) bendindeki değişiklik ile işleme lisansı için başvuru sahibi tüzel kişilerin asgari ödenmiş sermayesinin 500.000,00.-TL olması gerektiğinin düzenlendiği, işleme lisansı bulunan davacı şirketin asgari ödenmiş sermayesinin 150.000,00.-TL olduğu ve bahse konu sermaye miktarının mevzuatta belirtilen süreden sonraki bir tarih olan 30/09/2011 tarihinde 500.000,00.-TL olarak artırıldığının anlaşıldığı; bu durumda, mevzuatta belirtilen 25/03/2011 tarihine kadar asgari ödenmiş sermaye şartı yükümlülüğünü süresi içerisinde yerine getirmediği sabit olan davacı şirketin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. maddesinin 3. fıkrası gereği 61.638,00.-TL idari para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava kararı işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, asgari ödenmiş sermaye şartı yükümlülüğü kanun ile düzenlenmediğinden 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 2. fıkrasının ihlâl edilmediği, dava konusu Kurul kararının lisans iptaline ilişkin kısmına karşı açılan davada verilen iptal kararının Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce onandığı, dolayısıyla dava konusu idarî para cezasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İşleme lisansı sahibi olan davacı şirketin, asgari ödenmiş sermaye şartını Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinde öngörülen süre içerisinde yerine getirmediğinden bahisle, 14/07/2011 tarih ve 3327-61 sayılı Kurul kararıyla şirketten yazılı savunma alınmasına, mevzuata aykırılığın on beş günlük süre içerisinde giderilmesine, aksi hâlde bahse konu piyasa faaliyetlerinin geçici bir süre için durdurulabileceğinin veya doğrudan doğruya iptal yaptırımının uygulanacağının ihbar edilmesine karar verildiği; davacı şirketin yazılı savunmasında ileri sürdüğü hususların yerinde görülmemesi üzerine dava konusu Kurul kararıyla, davacı şirketin 25/03/2011 tarihine kadar asgari ödenmiş sermaye şartı yükümlülüğünü yerine getirmeyerek 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 2. fıkrasına ve Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 7. maddesinin 6. fıkrasının (a) bendine aykırı hareket ettiği sonucuna varılarak, anılan Kanun’un 19. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 61.638,00-TL idarî para cezası ile cezalandırılmasına ve 20. maddesi gereğince şirkete ait 22/07/2007 tarih ve İŞL/1108-5/21443 sayılı işleme lisansının iptaline karar verildiği, davacı şirket tarafından Kurul kararının idarî para cezası verilmesine ilişkin kısmının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 1. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun’un amacının, yurt içi ve yurt dışı kaynaklardan temin olunan petrolün doğrudan veya işlenerek güvenli ve ekonomik olarak rekabet ortamı içerisinde kullanıcılara sunumuna ilişkin piyasa faaliyetlerinin şeffaf, eşitlikçi ve istikrarlı biçimde sürdürülmesi için yönlendirme, gözetim ve denetim faaliyetlerinin düzenlenmesini sağlamak olduğu belirtilmiştir.
Aynı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasında, lisansın, sahibine lisansta yer alan faaliyetin yapılması ile bu konularda taahhütlere girişilmesi haklarını verdiği; ikinci fıkrasında, lisans ile tanınan hakların; bu Kanun’un, ilgili diğer mevzuatın ve lisansta yer alan kayıtlı hususların yerine getirilmesi koşuluyla kullanılacağı kurala bağlanmış; işlem tarihinde yürürlükte bulunan 19. maddesinin 3. fıkrasında, “Yukarıda belirtilenlerin dışında kalan ancak Kanun’un getirdiği yükümlülüklere uymayanlara Kurumca bin Türk Lirasından ellibin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.” kuralı yer almıştır.
Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin “Lisans Başvurusu” başlıklı 7. maddesinde, lisans başvurularının nasıl yapılacağı açıklanmış, başvuru sırasında hangi evrakın isteneceği sayılmış, işlem tarihinde yürürlükte bulunan altıncı fıkrasının (a) bendinde, diğer şartlara ek olarak, “Rafinerici, iletim, depolama, işleme, dağıtıcı ve ihrakiye teslimi lisansları için; başvuru sahibi tüzel kişinin; 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri doğrultusunda anonim şirket ya da limited şirket olarak kurulmuş olması ve asgari ödenmiş sermayesinin rafinerici lisansı için 50.000.000-TL, iletici lisansı için 1.000.000-TL, depolama lisansı için 1.000.000-TL, işleme lisansı için 500.000-TL, dağıtıcı lisansı için 10.000.000-TL ve ihrakiye teslimi lisansı için 2.500.000-TL olması” gerektiği belirtilmiş; Geçici 9. maddesinde ise, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte rafinerici, iletim, depolama, işleme, dağıtıcı ve ihrakiye teslimi lisansı sahibi olan kişiler, asgari ödenmiş sermayelerinin yönetmelikte yer alan tutarın altında olması hâlinde durumlarını 25/03/2011 tarihine kadar bu Yönetmeliğin 7. maddesine uygun hâle getirir.” kuralına yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Kanunîlik ilkesi” başlıklı 4. maddesinde, “Hangi fiillerin kabahat oluşturduğu, kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi; kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriği, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle de doldurulabilir. Kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarı ancak kanunla belirlenebilir.” kuralı yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
5326 sayılı Kanun’un bu hükmüne göre, kanunda veya idarenin genel ve düzenleyici işlemlerinde tanımlanabilen kabahatin karşılığı olan idarî yaptırımın ve miktarının mutlaka ilgili kanununda belirtilmiş olması, ilgilisine de bu kabahatin karşılığı olan idari yaptırımın uygulanması gerekmektedir. Dolayısıyla, idari yaptırım uygulamaya yetkili idareler tarafından, yaptırım kararı alınmadan önce mevzuata aykırı eylemin ne olduğu ve kanunun hangi maddesinin ihlâl edildiği hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenmeli ve bundan sonra eylemin karşılığı olan kanunda belirtilen idari yaptırımın uygulanmasına karar verilmelidir. Başka bir deyişle, eylem ile uygulanan idarî yaptırım örtüşmeli ve ilgilisine kanunda karşılığı olmayan veya eylem ile örtüşmeyen bir idarî yaptırım uygulanmamalıdır.
5015 sayılı Kanun’un 4. maddesindeki düzenlemenin, lisans sahiplerinin genel nitelikli hak, kısıtlama ve yükümlülüklerine ilişkin olduğu, anılan maddenin birinci ve ikinci fıkralarının, lisans sahiplerine, lisans hangi faaliyete (rafinerici, taşıma, iletim, bayilik v.b) ilişkin olarak verilmişse, sadece buna ilişkin alanda piyasa faaliyetinde bulunabileceklerini ve bu hakkın lisansta kayıtlı hususlar dâhilinde kullanılabileceğine ilişkin koşulları düzenlediği görülmektedir.
Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinde düzenlenen ve lisans verilmesi için aranılan şartlara yönelik getirilen kurallar tüm piyasa aktörleri için geçerlidir. Davacı şirketin lisans aldığı tarih itibarıyla mevzuatta asgari ödenmiş sermaye şartına ilişkin düzenleme bulunmamakla birlikte, yönetmeliğin geçici maddesiyle tüm lisans sahiplerinin durumlarını mevzuata uygun hâle getirmeleri için 25/03/2011 tarihine kadar süre tanınmıştır. Bu itibarla, belirtilen süre içerisinde durumlarını mevzuata uygun hâle getirmeyen lisans sahiplerinin faaliyetlerine son verilmesi hususunda idarenin yetkisinin bulunduğu açıktır. Ancak, yukarıda belirtilen şartı yerine getirmeyen lisans sahiplerine başkaca bir yaptırım uygulanabileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Serbest piyasa şartlarına göre faaliyet yürüten lisans sahiplerinin, asgari ödenmiş sermayelerini artırmaları hususunda idarece zorlanamayacakları açıktır. Belirtilen şartı yerine getiremeyen lisans sahiplerinin, piyasa faaliyetlerine son verme yönünde tercihte bulunmalarına da bir engel bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davacı şirketin, usulüne uygun şekilde edindiği lisans belgesine istinaden faaliyet yürüttüğü, mevzuatta sonradan yapılan değişiklikle asgari ödenmiş sermaye şartı getirildiği, şirketin bu şartı sağlayamamasının 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinde belirtilen “ilgili diğer mevzuat”a aykırılık şeklinde değerlendirilemeyeceği, fiilin, Kanun’un 4. maddesinde tanımlanan fiil ile örtüşmediği, bu bağlamda, “…Kanun’un getirdiği yükümlülüklere uymayanlara Kurumca bin Türk Lirasından ellibin Türk Lirasına kadar idarî para cezası…” verileceği yönündeki Kanun’un 19. maddesinin üçüncü fıkrasının davacı şirket hakkında uygulanmasına imkân bulunmadığı açıktır.
Bu durumda, davacı şirkete, Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinde belirtilen asgari ödenmiş sermaye şartına ilişkin yükümlüğü yerine getirmediği ve bu fiilin 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ihlâli niteliğinde olduğundan bahisle, Kanun’un 19. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.
Kaldı ki, dava konusu Kurul kararının davacı şirkete ait işleme lisansının iptaline ilişkin kısmının iptali istemiyle açılan davada verilen …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı iptal kararının Dairemizin 29/05/2019 tarih ve E:2013/3274, K:2019/1902 sayılı kararıyla onandığı ve karar düzeltme isteminde bulunulmaması üzerine Mahkeme kararının kesinleştiği anlaşılmaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 19/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.