Danıştay Kararı 13. Daire 2014/1437 E. 2019/3751 K. 20.11.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2014/1437 E.  ,  2019/3751 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/1437
Karar No:2019/3751

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Petrol Sondaj İnşaat Sanayi A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI): Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 25/03/2011 tarihine kadar asgari ödenmiş sermaye şartı yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle hakkında 61.638,00-TL idari para cezası uygulanmasına ve dağıtıcı lisansının iptal edilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) 14/06/2012 tarih ve 3883/27 sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davalı idareden alınan dağıtıcı lisansı uyarınca faaliyette bulunan davacı şirket tarafından Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 7/6-a bendinde yer alan düzenleme uyarınca 10.000,000-TL tutarındaki asgari ödenmiş sermaye şartının yerine getirilmediği açık olduğundan, davacının dağıtıcı lisansının iptaline ve ayrıca mevzuatta öngörülen yükümlülüğünü yerine getirmediğinden bahisle 61.638,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin 14/06/2012 tarih ve 3883/27 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu işleminde hukuka aykırılık görülmediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, akaryakıt dağıtım ve pazarlama faaliyeti yürütmek amacıyla kurulan şirketin, ortaklık girişimleri sonuçsuz kaldığından herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı, hiçbir ticari faaliyette bulunmamış olan şirkete idari para cezası verilmesinin çok ağır bir yaptırım olduğu, idari para cezası verilmeden önce ön araştırma ve soruşturma usulüne uyulmadığı, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Kurul’un 25/03/2010 tarih ve … sayılı kararı uyarınca, 06/04/2010 tarih ve 27544 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik ile, tüm lisans türleri için belirli miktarlarda asgari ödenmiş sermaye şartı yükümlülüğü getirilmiş ve bu yükümlülüğün 25/03/2011 tarihine kadar yerine getirilmesi gerektiği kurala bağlanmıştır.
Davacı şirketin bu yükümlülüğünü zamanında yerine getirmediğinin anlaşılması üzerine, 14/07/2011 tarih ve … sayılı Kurul kararıyla yazılı savunmasının alınmasına, mevzuata aykırılığın on beş günlük süre içerisinde giderilmesine, aksi hâlde bahse konu piyasa faaliyetlerinin geçici bir süre için durdurulabileceği veya doğrudan doğruya iptal yaptırımının uygulanacağının ihbar edilmesine karar verilmiştir.
Dava konusu Kurul kararıyla, davacı şirketin 25/03/2011 tarihine kadar asgari ödenmiş sermaye şartı yükümlülüğünü yerine getirmeyerek 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun (Kanun) 4. maddesinin 2. fıkrasına ve Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) 7. maddesinin 6. fıkrasının (a) bendine aykırı hareket ettiğinden bahisle Kanun’un 19. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 61.638,00-TL idari para cezası uygulanmasına ve Kanun’un 20. maddesi uyarınca dağıtıcı lisansının iptal edilmesine karar verildiği, davacı şirket tarafından bu kararın iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 1. maddesinin birinci fıkrasında; bu Kanun’un amacının, yurt içi ve yurt dışı kaynaklardan temin olunan petrolün doğrudan veya işlenerek güvenli ve ekonomik olarak rekabet ortamı içerisinde kullanıcılara sunumuna ilişkin piyasa faaliyetlerinin şeffaf, eşitlikçi ve istikrarlı biçimde sürdürülmesi için yönlendirme, gözetim ve denetim faaliyetlerinin düzenlenmesini sağlamak olduğu belirtilmiştir.
Aynı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasında, lisansın, sahibine lisansta yer alan faaliyetin yapılması ile bu konularda taahhütlere girişilmesi haklarını verdiği; ikinci fıkrasında, lisans ile tanınan hakların; bu Kanun’un, ilgili diğer mevzuatın ve lisansta yer alan kayıtlı hususların yerine getirilmesi koşuluyla kullanılacağı kurala bağlanmış; işlem tarihinde yürürlükte bulunan 19. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Yukarıda belirtilenlerin dışında kalan, ancak Kanun’un getirdiği yükümlülüklere uymayanlara Kurumca bin Türk Lirasından ellibin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.” kuralı yer almıştır.
Kanun’un “İdari yaptırımlar” başlıklı 20. maddesinin birinci fıkrasında ise, “Lisans sahibi kişiler hakkında, bu Kanuna, bu Kanuna göre yürürlüğe konulmuş yönetmeliklere, Kurum’un yazılı talimatlarına veya lisanslarına kayıtlı hususların herhangi birine riayet edilmediği takdirde, Kurum tarafından ön araştırma veya soruşturma başlatılır. Ayrıca, ilgiliye onbeş gün içerisinde aykırılıkların giderilmesi, aksi hâlde bahse konu piyasa faaliyetlerinin geçici bir süre için durdurulabileceği veya doğrudan doğruya iptal yaptırımının uygulanacağı ihbar edilir. Bu ihbara rağmen onbeş günlük sürenin bitiminde aykırılıklar giderilmezse, Kurum piyasa faaliyetini otuz günden az, yüzseksen günden çok olmamak üzere geçici olarak durdurur. Geçici durdurma süresince, tehlikeli eylemin veya kötüniyetin veya ürünlerde zarar oluşmasının önlenmesi ile faaliyetin durdurulmasına neden olan durumun ortadan kaldırılmasına ilişkin faaliyetler dışında hiçbir piyasa faaliyeti yapılamaz. Lisans iptalleri Kurumca yapılacak soruşturma neticesine göre karara bağlanır.” kuralına yer verilmiştir.
Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin “Lisans Başvurusu” başlıklı 7. maddesinde, lisans başvurularının nasıl yapılacağı açıklanmış, başvuru sırasında hangi evrakın isteneceği sayılmış, işlem tarihinde yürürlükte bulunan altıncı fıkrasının (a) bendinde, diğer şartlara ek olarak, “Rafinerici, iletim, depolama, işleme, dağıtıcı ve ihrakiye teslimi lisansları için; başvuru sahibi tüzel kişinin; 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri doğrultusunda anonim şirket ya da limited şirket olarak kurulmuş olması ve asgari ödenmiş sermayesinin rafinerici lisansı için 50.000.000-TL, iletici lisansı için 1.000.000-TL, depolama lisansı için 1.000.000-TL, işleme lisansı için 500.000-TL, dağıtıcı lisansı için 10.000.000-TL ve ihrakiye teslimi lisansı için 2.500.000-TL olması” gerektiği belirtilmiş; Geçici 9. maddesinde ise, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte rafinerici, iletim, depolama, işleme, dağıtıcı ve ihrakiye teslimi lisansı sahibi olan kişiler, asgari ödenmiş sermayelerinin yönetmelikte yer alan tutarın altında olması hâlinde durumlarını 25/03/2011 tarihine kadar bu Yönetmeliğin 7. maddesine uygun hâle getirir.” kuralına yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Kanunîlik ilkesi” başlıklı 4. maddesinde, “Hangi fiillerin kabahat oluşturduğu, kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi; kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriği, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle de doldurulabilir. Kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarı ancak kanunla belirlenebilir.” denilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu işlemin dağıtıcı lisansının iptaline ilişkin kısmı yönünden;
5015 sayılı Kanun’un 20. maddesi uyarınca “lisans iptali”ne yönelik işlem tesis edilebilmesi için ön araştırma ve soruşturma yapılması zorunlu bulunmaktadır.
Bu durumda, lisans sahibi davacı şirket hakkında yerine getirmediği yükümlülük ile ilgili olarak 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesi gereğince ön araştırma ve soruşturma yapılmaksızın, ön araştırma ve soruşturma sonucunda edinilecek bilgi ve belgeler değerlendirilmeksizin lisansının iptal edilmesinde hukuka uygunluk, bu kısım yönünden davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.
Dava konusu işlemin idari para cezası verilmesine ilişkin kısmına gelince;
5326 sayılı Kanun’un yukarıda aktarılan kuralına göre, kanunda veya idarenin genel ve düzenleyici işlemlerinde tanımlanabilen kabahatin karşılığı olan idarî yaptırımın ve miktarının mutlaka ilgili kanununda belirtilmiş olması, ilgilisine de bu kabahatinin karşılığı olan idari yaptırımın uygulanması gerekmektedir. Dolayısıyla, idari yaptırım uygulamaya yetkili idareler tarafından, yaptırım kararı alınmadan önce mevzuata aykırı eylemin ne olduğu ve kanunun hangi maddesinin ihlâl edildiği hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenmeli ve bundan sonra eylemin karşılığı olan kanunda belirtilen idari yaptırımın uygulanmasına karar verilmelidir. Başka bir deyişle, eylem ile uygulanan idarî yaptırım örtüşmeli ve ilgilisine kanunda karşılığı olmayan veya eylem ile örtüşmeyen bir idarî yaptırım uygulanmamalıdır.
5015 sayılı Kanun’un 4. maddesindeki düzenlemenin, lisans sahiplerinin genel nitelikli hak, kısıtlama ve yükümlülüklerine ilişkin olduğu, anılan maddenin birinci ve ikinci fıkralarının, lisans sahiplerine, lisans hangi faaliyete (rafinerici, dağıtıcı, işleme, bayilik v.b) ilişkin olarak verilmişse, sadece buna ilişkin alanda piyasa faaliyetinde bulunabilecekleri ve bu hakkın lisansta kayıtlı hususlar dâhilinde kullanılabileceğine ilişkin koşulları düzenlediği görülmektedir.
Bu durumda, davacı şirketin, usulüne uygun şekilde edindiği lisans belgesine istinaden faaliyet yürüttüğü, mevzuatta sonradan yapılan değişiklikle asgari ödenmiş sermaye şartı getirildiği, şirketin bu şartı sağlayamamasının 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinde belirtilen “ilgili diğer mevzuat”a aykırılık şeklinde değerlendirilemeyeceği, fiilin, Kanun’un 4. maddesinde tanımlanan fiil ile örtüşmediği, bu bağlamda, “…Kanun’un getirdiği yükümlülüklere uymayanlara Kurumca bin Türk Lirasından ellibin Türk Lirasına kadar idarî para cezası…” verileceği yönündeki Kanun’un 19. maddesinin üçüncü fıkrasının davacı şirket hakkında uygulanmasına imkân bulunmadığı açıktır.
Bu itibarla, davacı şirkete, Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinde belirtilen asgari ödenmiş sermaye şartına ilişkin yükümlüğünü yerine getirmediği ve bu fiilin 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ihlâli niteliğinde olduğundan bahisle, dava konusu Kurul kararının Kanun’un 19. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca idarî para cezası verilmesine ilişkin kısmında hukuka uygunluk, bu kısım yönünden davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 20/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.