Danıştay Kararı 13. Daire 2014/1213 E. 2014/2380 K. 11.06.2014 T.

13. Daire         2014/1213 E.  ,  2014/2380 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
EsasNo : 2014/1213
Karar No : 2014/2380

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı): Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
Vekili : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; süresi içerisinde bayisi olduğunu gösteren firma marka ve logosunu taşıyan bayrak, branda, ilan panosu vb. malzemelerin teslim edilerek astırıldığı, akaryakıt istasyonunda yetkili kişi bulunmadan denetimin yapıldığı, dağıtıcı firmaya ait kurumsal kimliği gösteren işaret, amblem vb. malzemelerin istasyonda bulunmadığı varsayılsa bile bundan dağıtıcı firmanın sorumlu tutulamayacağı, 5015 sayılı Kanun’un 7. maddesinde yer almayan bir hükmün Kurul kararı ile getirilemeyeceği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’nün Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacı şirketin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava; dağıtıcı lisansına sahip davacı şirket tarafından; bayisine ait tesiste 02.09.2010 tarihindeki dağıtıcı değişikliğinden itibaren … tarihli ve … sayılı Kurul kararının 4. maddesinin (g) bendi uyarınca iki ay içinde kurumsal kimlik çalışmalarını tamamlamadığı ve 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesine aykırı hareket ettiğinden bahisle, aynı Kanun’un 19. maddesi uyarınca …-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; davacı şirketin bayisi olarak faaliyet gösteren … Şti.’ne ait akaryakıt istasyonunda, eski dağıtıcıya ait reklam pano ve amblemlerinin bulundurulduğunun tespit edilmesi karşısında, … tarih ve … sayılı Kurul Kararı hükümlerine uyulmadığı ve böylelikle 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinde yer alan teknik mevzuata uygun davranma yükümlülüğünün ihlal edildiği sonucuna varılarak, davacı hakkında aynı Kanun’un 19. maddesi uyarınca …-TL idari para cezası verilmesine yönelik işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, davacı tarafından, her ne kadar kurumsal kimlik çalışmalarına ilişkin ilgili malzemenin bayiye teslim edildiği, dolayısıyla kurumsal kimlik çalışmalarının tamamlanmadığı gerekçesiyle kendisine idari para cezası verilemeyeceği ileri sürülmekte ise de, kurumsal kimliğin ancak eski dağıtıcıya ait kurumsal kimlik unsurları ortadan kaldırılarak yeni dağıtıcıyı diğerlerinden ayırt edici özelliği olan marka, ilan, reklam, yazı, logo, amblem, resim gibi görsel araçlar, işaretler ile bu işaretlerin teşhirinin yapılmasıyla tamamlanacağı sonucuna varılarak davacının anılan iddiasına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
4628 sayılı Kanun’un 5/B maddesinin (h) bendinde, Petrol Piyasası Kanunu hükümlerine, çıkarılan yönetmelik hükümlerine, Kurul tarafından onaylanan tarife ve yönetmeliklere, lisans hüküm ve şartlarına ve Kurul kararlarına aykırı davranıldığı durumlarda, idarî para cezası vermek ve lisansları iptal etmek Kurulun görevleri arasında sayılmıştır.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 1. maddesinin birinci fıkrasında; bu Kanunun amacının; yurt içi ve yurt dışı kaynaklardan temin olunan petrolün doğrudan veya işlenerek güvenli ve ekonomik olarak rekabet ortamı içerisinde kullanıcılara sunumuna ilişkin piyasa faaliyetlerinin şeffaf, eşitlikçi ve istikrarlı biçimde sürdürülmesi için yönlendirme, gözetim ve denetim faaliyetlerinin düzenlenmesini sağlamak olduğu belirtilmiştir.
Aynı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde, 4’üncü madde hükümlerinin ihlali hâlinde sorumlularına … Türk Lirası idarî para cezası verileceği belirtilmiştir.
Diğer taraftan, 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında; lisansın, sahibine lisansta yer alan faaliyetin yapılması ile bu konularda taahhütlere girişilmesi haklarını verdiği; lisans ile tanınan hakların; bu Kanunun, ilgili diğer mevzuatın ve lisansta yer alan kayıtlı hususların yerine getirilmesi koşuluyla kullanılacağı belirtilmiş; 22. maddesinde ise; piyasa faaliyetlerine ilişkin hususların, bu Kanunun ilgili maddelerinde atıfta bulunulan yönetmelikler ve piyasanın işleyişi esnasında ihtiyaç duyulan diğer hususlarda Kurum tarafından yürürlüğe konulacak yönetmeliklerle düzenleneceği, bu yönetmeliklerin Resmî Gazete’de yayımlanacağı, ayrıca, Kurum’un yetkilerini Kurul kararıyla özel nitelikli kararlar almak suretiyle de kullanabileceği, özel nitelikli kararlardan kamuoyunu ilgilendiren hususlar ile yapılacak düzenlemeleri açıklamak amacıyla çıkarılacak tebliğlerin, basın ve yayın araçlarıyla veya özel bültenlerle duyurulacağı kurala bağlanmıştır.
Petrol Piyasasında Dağıtıcı Lisansı Sahiplerinin Bayi Denetim Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında … tarihli ve …sayılı Kurul Kararı’nın 2010 yılı itibarıyla yürürlükte olan 4/g maddesinde, “İlk defa lisans alacak olan bayiler için lisans alma tarihinden, lisanslı bayinin dağıtıcı değiştirmesi hâlinde ise dağıtıcı değişikliğinin lisansa derç tarihinden itibaren en geç iki ay; dağıtıcı şirket birleşmeleri veya dağıtıcı şirketin devredilmesi durumunda birleşme veya devirden itibaren altı ay içerisinde akaryakıt istasyonundaki kurumsal kimlik çalışmalarını tamamlar.” kuralı yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; dağıtıcı lisansına sahip davacı şirket tarafından; bayisi olarak faaliyet gösteren … Şti.’nin “… Mahallesi …-… Karayolu Üzeri … Cad. No:… …/…” adresinde bulunan akaryakıt istasyonunda 29.11.2010 tarihinde yapılan denetimde, istasyonda eski dağıtıcı olan … Şti.’ne (…) ait reklam panolarının ve amblemlerinin bulundurulduğunun tespit edilmesi üzerine, yazılı savunması alınarak bayisine ait tesiste 02.09.2010 tarihindeki dağıtıcı değişikliğinden itibaren … tarihli ve … sayılı Kurul kararının 4. maddesinin (g) bendi uyarınca iki ay içinde kurumsal kimlik çalışmalarını tamamlamadığı ve 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesine aykırı hareket ettiğinden bahisle, aynı Kanun’un 19. maddesi uyarınca …-TL idari para cezası verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
5015 sayılı Kanun’da “ilgili diğer mevzuatın” ne olduğuna ilişkin bir tanıma yer verilmemiş olmakla birlikte; 4628 sayılı Kanun’un 5/B maddesinin (h) bendi ile dağıtım şirketlerine verilen lisansların genel hükümler bölümündeki 2/a maddesi dikkate alındığında, petrol piyasasındaki faaliyetlere ilişkin düzenleme getiren Kurul kararlarının 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ikinci fıkrasında yer verilen “ilgili diğer mevzuat” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve piyasada faaliyet gösteren kişilerin bu faaliyetlerinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından alınan kararlara aykırı olduğunun tespiti hâlinde, bu kişilere 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ihlali nedeniyle Kanun’un 19. maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca idarî para cezası verilebileceği açık olduğundan, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında da sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davanın reddi yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına; dosyanın Mahkeme’ye gönderilmesine, kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacı şirkete iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 11.06.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
4628 sayılı Kanun’un 5/B maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; “Petrol Piyasası Kanunu hükümlerini uygulamak, Piyasa faaliyetlerine ilişkin her türlü düzenlemeleri yapmak ve yürütülmesini sağlamak” (h) Petrol Piyasası Kanunu hükümlerine, çıkarılan yönetmelik hükümlerine, Kurul tarafından onaylanan tarife ve yönetmeliklere, lisans hüküm ve şartlarına ve Kurul kararlarına aykırı davranıldığı durumlarda, idarî para cezası vermek ve lisansları iptal etmek” Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun petrol piyasası ile ilgili görevleri arasında sayılmıştır.
Öte yandan, petrol piyasasında faaliyet gösteren lisans sahibi kişilerin hak ve mükellefiyetlerine ilişkin düzenlemlere 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nda yer verilerek, bu kişilerin ilgili maddelerde yer alan hak ve yükümlülüklere aykırı faaliyette bulunmaları hâlinde bunlara uygulanacak idarî para cezası yaptırımlarına ilişkin hususlar Kanun’un 19. maddesinde düzenlenmiş ve ilgililere Kanun’un hangi maddesinin ihlali nedeniyle hangi tutarda idarî para cezası yaptırımı uygulanacağı maddede tek tek gösterilmiş; karşılaşılabilecek sorunlar ile mevzuata aykırı nitelik taşıyabilecek faaliyetlerin çeşitliliği ve bunun sonucu olarak Kanunda düzenlenmeyen, ancak Kanun’un getirdiği yükümlülük niteliğine sahip durumlar dikkate alınarak 19. maddenin üçüncü fıkrasında “Yukarıda belirtilenlerin dışında kalan, ancak bu Kanunun getirdiği yükümlülüklere uymayanlara Kurumca … Türk Lirasından … Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir.” kuralına yer verilmiştir.
5015 sayılı Kanun’da “ilgili diğer mevzuatın” ne olduğuna ilişkin bir tanıma yer verilmediği, piyasada faaliyetlerine ilişkin düzenleme getiren Kurul kararlarına aykırılık hâlinde Kanun’un hangi maddesinin ihlal edilmiş sayılacağı ve buna dayalı olarak 19. maddenin hangi fıkrası uyarınca idarî para cezası yaptırımı uygulanacağına ilişkin bir düzenlemenin yer almadığı ve 5015 sayılı Kanun’da belirtilen piyasa faaliyetlerinde bulunan kişilerin bu faaliyetlerini yürütürken 5015 sayılı Kanun’da belirtilen yükümlülükler dışında diğer kanunlarla getirilen (iş yeri açma ve çalışma ruhsatı, gayrisıhhi müessese ruhsatı, imar planları, standartlara uygun olarak faaliyet gösterme v.b.) yükümlülüklere de uygun olarak faaliyet göstermeleri gerektiği de dikkate alındığında, 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen “ilgili diğer mevzuattan” kastedilenin 5015 sayılı Kanun dışında lisans sahiplerine diğer Kanunlarla getirilen yükümlülüklerin anlaşılması ve kanunsuz suç ve ceza olamayacağından Kurul kararlarına aykırılık hâlinde ilgili Kurul kararının, 4628 sayılı Kanun’un 5/B maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5015 sayılı Kanun’un 22. maddesinde belirtilen hüküm uyarınca alınmış olması nedeniyle 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla; Kurul’un piyasa faaliyetlerine ilişkin düzenleme yapma ve bu düzenlemelere aykırılık hâlinde idarî para cezası yaptırımı kararı verme konusunda yetkisi bulunmakla birlikte; lisans sahipleri yönünden 5015 sayılı Kanun’da açık bir yükümlülük olarak sayılmayan bir konunun Kurul kararları ile düzenlenmesi durumunda, bu Kurul kararlarında belirtilen yükümlülüklerin lisans sahipleri tarafından yerine getirilmemesi ya da bu Kurul kararlarında yer alan düzenlemelere aykırı faaliyette bulunulması durumunda, ilgililerin 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesine aykırı davrandıklarından söz edilemeyeceğinden, bu kişilere 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca idarî para cezası yaptırımı uygulanması gerektiği, bu nedenle davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekirken, Kurul kararlarına aykırılık hâlinde 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesine dayalı olarak aynı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca idarî para cezası uygulanabileceği yönündeki gerekçeli onama kararına katılmıyorum.
(XX) KARŞI OY :
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “Çeşitli Hükümler” başlıklı İkinci Kısmının “Cezalar, İdari Yaptırımlar, Dava Hakkı, Yönetmelik ve Yürürlükten Kaldırılan ve Uygulanmayacak Hükümler” başlıklı Birinci Bölümünde yer alan “İdari Para Cezaları” başlıklı 19. maddesinde idari para cezaları ile ilgili düzenlemelere yer verilmiş; “Ön Araştırma, Soruşturma ve Dava Hakkı” başlıklı 21. maddesinde ise, Kurulun re’sen veya kendisine intikal eden ihbar veya şikâyetler üzerine doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için ön araştırma yapılmasına karar vereceği belirtilmiştir.
Aktarılan bu Kanun hükümlerine göre, Kurulun idari para cezası verilmesini gerektiren hallerle ilgili olarak re’sen veya kendisine intikal eden ihbar veya şikâyetler üzerine doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için ön araştırma yapılmasına karar vermesi gerektiği açıktır.
Öte yandan, 21. maddenin başlığında ve içeriğinde 19. maddede öngörülen idari para cezasını gerektiren hallerin ön araştırma veya soruşturma zorunluluğundan muaf tutulduğuna dair hiçbir ifadeye yer verilmediğinden, 21. maddede tüm idari cezalar için zorunlu tutulan idari usulün, 19. maddede öngörülen idari cezalar için de uygulanmasının yasal bir yükümlülük olduğu ortadadır.
Keza, modern idare hukuku uygulamalarında kişilere idari ceza verilmeden önce idari soruşturma yapılması ve cezanın bir soruşturma sonucu verilmesi “idari usul” kurallarının önemli bir kısmını oluşturmakta olup regülasyon otoritelerinin verdiği idari cezalarda bu uygulama çok daha belirgindir.
Nitekim, 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinde 28.03.2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle yapılan değişiklik ile, idari para cezalarının, ön araştırma veya soruşturma aşamasının tamamlanmasından sonra Kurul tarafından en geç üç ay içinde karara bağlanacağı kuralı getirilmiştir.
Bu itibarla, 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinde düzenlenen idari para cezasını gerektiren hallerin gerçekleştiğinin Kurul tarafından re’sen belirlenmesi veya bu konuda Kurula ihbar veya şikâyetlerin intikal etmesi üzerine Kurul tarafından doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için ön araştırma yapılmasına karar verilmesi zorunlu olmasına rağmen, davacı şirket hakkında ön araştırma veya soruşturma yapılmadan idari para cezası uygulanmasına ilişkin Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığından işlemin iptali ve davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.