Danıştay Kararı 13. Daire 2013/759 E. 2019/1776 K. 21.05.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2013/759 E.  ,  2019/1776 K.lehe düzenleme, ihtar koşulu, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller, süresi içerisinde kurumsal kimlik çalışmalarının tamamlanmaması
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2013/759
Karar No : 2019/1776

DAVACI :…
VEKİLİ :…
DAVALI : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ :…

DAVANIN KONUSU:
Davacı şirkete 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2011 Yılında Uygulanacak Para Cezaları Hakkında Tebliğ ile belirlenen …-TL idarî para cezası uygulanmasına ilişkin 08/03/2012 tarih ve 3729-17 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu işlemin, 5015 sayılı Kanun’un; 4. maddesinde sayılan yükümlülükler arasında ihlal edildiği iddia edilen fiillerin yer almadığı, 19. maddesinde idari para cezasına konu eylemlerin cezalandırılacağına yönelik açık ve doğrudan bir düzenlemenin bulunmadığı, 20. maddesine göre idari para cezası uygulanmadan önce ön araştırma ve soruşturma yapılması gerektiği, Kanun’dan kaynaklanan bütün yükümlülüklerin yerine getirildiği, Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te öngörülen 6 aylık soruşturma ve 9 aylık karar alma süresine uyulmadığı, denetimi gerçekleştiren görevlilerin enerji piyasalarıyla ilgili uzmanlıklarının bulunmadığı, dava konusu işlemin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olmadığı, idari para cezasının ölçülü olmadığı iddialarıyla hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
DAVALININ SAVUNMASI:
Davanın görev ve süre aşımı yönlerinden reddi gerektiği, dağıtım lisansı sahibi davacı şirketin bayisi hakkındaki kurumsal kimlik çalışmalarını mevzuatta öngörülen iki aylık sürede tamamlamadığının 25/01/2011 tarihinde gerçekleştirilen denetimde tespit edildiği, 14/07/2011 tarih ve 3327-89 sayılı Kurul kararıyla Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 25. maddesi uyarınca davacı şirketin yazılı savunmasının alınmasına karar verildiği, yazılı savunmada mevzuata aykırı fiillere yönelik haklı gerekçelerin ortaya konulamadığı, 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca 2011 yılı için geçerli olan idari para cezasının uygulandığı, tesis edilen işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİM…’NUN DÜŞÜNCESİ:
Dava konusu Kurul kararının tesis edildiği tarihten sonra 7164 sayılı Maden Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 33. maddesi ile değiştirilen 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 20. maddesinde, Kurul tarafından belirlenen niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller için öncelikle ihtarın yapılacağı, sonrasında ihtarın sonucuna göre gerekirse idari soruşturma başlatılarak yaptırımlar uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Bahse konu mevzuat değişikliklerine uyum sağlamak üzere, 14/03/2019 tarih ve 8487-3 sayılı Kurul kararı ile, “Dağıtıcının sözleşmeli bayisinde süresi içerisinde kurumsal kimlik çalışmalarını tamamlamaması” eyleminin niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller arasında sayıldığı, bu nedenle bahse konu fiile yönelik olarak öncelikle ihtar yapılması gerektiği anlaşıldığından, dava konusu işlemden sonra yürürlüğe konulan ve davacı şirketin lehine yeni bir uygulama olduğu açık olan ihtar koşuluna uyulmaksızın tesis edilen idari para cezası uygulanmasına yönelik işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından dava konusu Kurul kararının iptali gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …’UN DÜŞÜNCESİ:
Dava, davacı şirkete idari para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 08.03.2012 günlü, 3729-17sayılı kararının iptali istemi ile açılmıştır.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 1. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanun’un amacının; yurt içi ve yurt dışı kaynaklardan temin olunan petrolün doğrudan veya işlenerek güvenli ve ekonomik olarak rekabet ortamı içerisinde kullanıcılara sunumuna ilişkin piyasa faaliyetlerinin şeffaf, eşitlikçi ve istikrarlı biçimde sürdürülmesi için yönlendirme, gözetim ve denetim faaliyetlerinin düzenlenmesini sağlamak olduğu, 2. fıkrasında ise bu Kanun’un; petrole ilişkin piyasaların sağlıklı ve düzenli işlemelerinin sağlanmasına ve geliştirilmesine yönelik; düzenleme, yönlendirme, gözetim ve denetim işlemlerini kapsadığı belirtilmiş, 4. maddesinin 1. fıkrasında; lisansın, sahibine lisansta yer alan faaliyetin yapılması ile bu konularda taahhütlere girişilmesi haklarını vereceği, 2. fıkrasında; lisans ile tanınan hakların; bu Kanunun, ilgili diğer mevzuatın ve lisansta yer alan kayıtlı hususların yerine getirilmesi koşuluyla kullanılacağı, 19.maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan 2. fıkrasının b-2 bendinde, sahip olunan lisansın verdiği haklar dışında faaliyet gösterilmesi halinde sorumlulara ikiyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verileceği, 4. fıkrasında ise, bayiler için yukarıda yer alan cezaların beşte biri uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
17.12.2010 günlü ve 27788 sayili Resmi Gazetede yayimlanan Petrol Piyasasi Kanununun 19 uncu Maddesi Uyarinca 2011 yılında Uygulanacak Para Cezalari Hakkinda Tebligde, Idarî para cezalarinin miktarlari her yil bir önceki yila ilişkin olarak 213 sayili Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarinca belirlenen yeniden degerleme oraninda artirilmak suretiyle uygulanacagi belirtilmiş ve 5015 sayili Kanunun 19/2 (b) bendi için 2011 yılına ilişkin para ceza miktari 308.194 TL olarak belirlenmiştir.
Petrol Piyasasında Dağıtıcı Lisansı Sahiplerinin Bayi Denetim Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında alınmış olan 6 Temmuz 2007 tarihli ve 26574 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 27.06.2007 günlü ve 1240 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Kararı’nın 4. maddesinde; “Dağıtıcı lisans sahipleri, tescilli markası altında piyasaya sunulan akaryakıta ilişkin kalite kontrol izlemesini etkin biçimde yapar, bayilerinde kaçak petrol satışının yapılmasını önleyen teknolojik yöntemleri de içeren bir denetim sistemi kurar ve uygular” denildikten sonra (a) ve (ı) bendleri arasında, dağıtıcı lisansı sahiplerinin yükümlülükleri sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; 19.05.2010 tarih ve DAĞ/2559-7/27698 sayılı dağıtıcı lisans sahibi davacı şirket olan …. Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret ve Dağıtım AŞ. nin, 27.06.2007 günlü 1240 sayılı Kurul kararının 4. maddesinde belirtilen yükümlülüklere ilişkin bildirimleri yapmadığından ve 5015 sayılı Kanun’un 4.maddesini ihlal ettiğinden bahisle davaya konu edilen Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 08.03.2012 günlü, 3729-17 sayılı kararının tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 08.03.2012 günlü, 3729-17 sayılı kararı ile tesis edilen dava konusu işlem; davacı şirketin, 1240 sayılı Kurul kararının 4.maddesinde belirtilen yükümlülüklere uymadığından bahisle tesis edilmiştir.
Uyuşmazlıkta, davacı şirketin, 1240 sayılı Kurul kararının 4.maddesinde belirtilen yükümlülüğe uymama eyleminin, dava konusu işlemde belirtilen, 5015 sayılı Kanun’un 19/2 (b)-2 maddesindeki; “sahip olunan lisansın verdiği haklar dışında faaliyet gösterilmesi” kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu eylemin olsa olsa 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen; Kanun’un getirdiği yükümlülüklere uymamak” kapsamında değerlendirilebileceği sonucuna varılmıştır.
Bu nedenle, davacı şirketin vermiş olduğu savunması yeterli görülmediğinden bahisle, 27.06.2007 günlü ve 1240 sayılı Kurul kararının 4. maddesinde yer alan yükümlülükleri yerine getirmediği nedeniyle, 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 2. fıkrasının (b-2) bendi uyarınca idari para cezası uygulanmasına ilişkin olarak verilen Kurul kararında mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı şirkete idari para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 08.03.2012 günlü, 3729-17 sayılı kararının iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
… İl Jandarma Komutanlığı personeli tarafından 5015 sayılı Kanun kapsamında 25/01/2011 tarihinde, Isparta-Afyon Karayolu Üzeri … adresinde akaryakıt satış bayii olarak faaliyet gösteren …. ‘ya ait iş yerinde denetim yapılmıştır.
Denetim neticesinde tanzim edilen 25/01/2011 tarihli tutanağa göre, akaryakıt bayiinin … firmasıyla sözleşmesi bulunmasına rağmen işletmede dağıtıcı firmaya ait işaret ve sembollerin bulunmadığı, mevcut haliyle başka bir dağıtıcıya ait işaret ve sembollerin bulunduğu, satışa sunulan akaryakıt türlerinin isimlerinin ve fiyatlarının gösterildiği ilan panosunun bulunmadığı, kullanıcılar tarafından dağıtıcı lisansı sahiplerine yapılabilecek ihbar ve şikayetlere ilişkin açıklamalar ile ücretsiz telefon numaralarının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Devam eden süreçte, davacı hakkında dağıtıcısı olduğu istasyonda akaryakıt fiyatlarını, resmi isimlerini ve lisans numarasını gösteren ilan panosu ile kullanıcılar tarafından dağıtıcı lisans sahiplerine yapılabilecek ihbar ve şikâyetlere ilişkin açıklamaların ve ücretsiz telefon numaralarının yer aldığı levha ve çıkartmaların bulunmadığı gerekçesiyle 14/07/2011 tarih ve 3327-89 sayılı Kurul kararıyla Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 25. maddesi uyarınca davacı şirketin yazılı savunmasının alınmasına karar verildiği, yazılı savunmada mevzuata aykırı fiillere yönelik haklı gerekçelerin ortaya konulamadığından bahisle 08/03/2011 tarih ve 3729-17 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararı ile 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca 2011 Yılında Uygulanacak Para Cezaları Hakkında Tebliğ’e göre yeniden değerleme oranında belirlenen …-TL tutarında idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.
Bakılan dava, 08/03/2012 tarih ve 3729-17 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu ve idari uyuşmazlıklarda bu sürenin yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlayacağı; 14. maddesinin 3. fıkrasında, dilekçelerin görev ve yetki, idarî merci tecavüzü, ehliyet, idarî davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve aynı Kanun’un 3. ve 5. maddelerine uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği; 6. fıkrasında, bu maddede belirtilen hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi hâlinde de davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı; 15. maddesinin 1/a bendinde, 14. maddenin 3/a bendine göre adlî yargının görevli olduğu konularda açılan davanın reddine, idarî yargının görevli olduğu konularda ise görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verileceği; 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin bu Kanunla verilen görevleri yerine getirmek üzere kurulmuş “genel görevli” mahkemeler olduğu; 5. maddesinde ise, idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştay’da çözümlenecek olanlar dışındaki davalara bakacağı, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 21. maddesinin üçüncü fıkrasında, Kurul kararına karşı açılacak davaların ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görüleceği kurala bağlanmıştır.
Uyuşmazlığın Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun idari para cezası uygulanmasına yönelik kararından kaynaklanması ve işlemin yazılı bildirim tarihinden itibaren altmış gün içerisinde davanın açılmış olması nedeniyle, 5015 sayılı Kanun’un 21. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca davanın görüm ve çözümü ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’ın görev alanı içinde bulunduğu ve davanın süresinde açıldığı anlaşıldığından, davalı idarenin görev ve süre aşımına yönelik itirazı yerinde görülmeyerek davanın esasına geçildi.
ESAS YÖNÜNDEN:
İLGİLİ MEVZUAT:
4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 5/B maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde, Petrol Piyasası Kanunu hükümlerine, çıkarılan yönetmelik hükümlerine, Kurul tarafından onaylanan tarife ve yönetmeliklere, lisans hüküm ve şartlarına ve Kurul kararlarına aykırı davranıldığı durumlarda, idarî para cezası vermek Kurul’un görevleri arasında sayılmıştır.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “Lisans sahiplerinin temel hak ve yükümlülükleri” başlıklı 4. maddesinde, lisansın, sahibine lisansta yer alan faaliyetin yapılması ile bu konularda taahhütlere girişilmesi haklarını verdiği, lisans ile tanınan hakların; bu Kanunun, ilgili diğer mevzuatın ve lisansta yer alan kayıtlı hususların yerine getirilmesi koşuluyla kullanılacağı; “İdari para cezaları” başlıklı 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde, lisans almaksızın hak konusu yapılan tesislerin yapımına veya işletimine başlanması ile bunlar üzerinde tasarruf hakkı doğuracak işlemlerin yapılması, sahip olunan lisansın verdiği haklar dışında faaliyet gösterilmesi, 4. madde hükümlerinin ihlali, 12. maddede yer alan hükümler dahilinde iletim ve depolama tesislerine erişimin dolaylı veya dolaysız olarak engellenmesi hallerinde, sorumlulara ikiyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verileceği kurala bağlanmıştır.
06/07/2007 tarih ve 26574 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Petrol Piyasasında Dağıtıcı Lisansı Sahiplerinin Bayi Denetim Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında 27/06/2007 tarih ve 1240 sayılı Kurul Kararının 4. maddesinin (g) bendinde, dağıtıcı lisansı sahiplerinin ilk defa lisans alacak olan bayiler için lisans alma tarihinden, lisanslı bayinin dağıtıcı değiştirmesi halinde ise dağıtıcı değişikliğinin lisansa derç tarihinden itibaren en geç iki ay; dağıtıcı şirket birleşmeleri veya dağıtıcı şirketin devredilmesi durumunda birleşme veya devirden itibaren altı ay içerisinde akaryakıt istasyonundaki kurumsal kimlik çalışmalarını tamamlayacakları belirtilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesinde, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde; diğer genel hükümlerin ise, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; “Zaman bakımından uygulama” başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasında, Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı kurala bağlanmış; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7. maddesinde, “işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden kalkar. Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” kuralına yer verilmiştir.
7164 sayılı Maden Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 33. maddesi ile, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 20. maddesinde değişiklik yapılmış, anılan maddenin ikinci fıkrası, “Lisans sahibi kişiler hakkında bu Kanuna, ikincil mevzuata veya lisans hükümlerine, Kurul kararlarına aykırı davranılması hâlinde; Kurul tarafından belirlenen niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiller için ilgilisine Kurum veya Kurumca yetkilendirilen kuruluşlar tarafından, otuz gün içerisinde aykırılığın giderilmesi, aksi halde hakkında geçici durdurma yapılabileceği ihtar edilir.” şeklini almıştır.
5015 sayılı Kanun’un 20. maddesinde yer verilen kural kapsamında, 14/03/2019 tarih ve 8487-3 sayılı Kurul kararı ile, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller belirlenmiş, “Dağıtıcının sözleşmeli bayisinde süresi içerisinde kurumsal kimlik çalışmalarını tamamlamaması” bu fiiller arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari işlemlerin yargısal denetimi, kural olarak, işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan hukuki düzenlemelere göre yapılır. Ancak idari yaptırım uygulanmasına yönelik işlemin dayanağı olan kuralın yürürlükten kaldırılması veya işlemin tesisinden sonra idari yaptırım uygulanan kişilerin lehine sonuç doğuracak nitelikte düzenleme yapılması halinde yeni hukukî durumun dikkate alınması gerekmektedir.
Kanunların zaman bakımından uygulanmasına yönelik ilkelere göre, kanunda çerçevesi çizilmiş olmak ve kanuna aykırı olmamak şartıyla kabahat oluşturan fiillerin düzenleyici idari işlemlerle belirlenmesinin, sonraki tarihli düzenlemelerle bu fiillerin kabahat olmaktan çıkartılmasının, kabahat niteliğindeki fiillere yönelik cezaların hafifletilmesinin veya cezaların uygulanma koşullarının değiştirilmesinin lehe düzenleme kapsamında değerlendirilmesi gerektiği; buna karşılık, idari yaptırımın türü, süresi ve miktarının doğrudan düzenleyici idari işlemlerle belirlenmesinin mümkün olmadığı, kanunla düzenlenmesi gerektiği anlaşılmakta olup, 5015 sayılı Kanun’da anılan düzenlemelerin aksine bir hüküm yer almadığından, gerek düzenleyici gerekse bireysel idari işlemler bakımından Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun idarî yaptırımlara yönelik işlemlerinde anılan Kanun’un genel hükümlerinin dikkate alınması gerektiği açıktır. Bu açıdan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun düzenleme yetkisi, 5015 sayılı Kanun’un belirlediği çerçeve ve kanunların zaman bakımından uygulanmasına yönelik kural ve ilkelerle sınırlandırılmış bulunmaktadır.
Bakılan uyuşmazlıkta, davacı şirkete, dağıtıcısı olduğu istasyonda akaryakıt fiyatlarını, resmi isimlerini ve lisans numarasını gösteren ilan panosu ile kullanıcılar tarafından dağıtıcı lisans sahiplerine yapılabilecek ihbar ve şikâyetlere ilişkin açıklamaların ve ücretsiz telefon numaralarının yer aldığı levha ve çıkartmalar bulunmadığından bahisle 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca idari para cezası verilmiş olmakla birlikte; 7164 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile, 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesinde değişiklik yapılarak, lisans sahibi kişiler hakkında 5015 sayılı Kanuna, ikincil mevzuata veya lisans hükümlerine yahut Kurul kararlarına aykırı davranılması hâlinde, Kurul tarafından belirlenen niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiller için ilgilisine, Kurum veya Kurumca yetkilendirilen kuruluşlar tarafından, otuz gün içerisinde aykırılığın giderilmesi gerektiğinin, aykırılığın giderilmemesi halinde faaliyetin geçici olarak durdurulabileceğinin ihtar edileceği, verilen ihtar süresi sonunda mevzuata aykırı durumun devam ettirilmesi halinde piyasa faaliyetinin altmış gün süre ile geçici olarak durdurulacağı, geçici durdurma süresi sonunda da tespit edilen aykırılıkların giderilmemesi halinde faaliyetin durdurulmasına devam edilerek soruşturma başlatılacağı ve gerekli idari yaptırımların uygulanacağına yönelik olarak önceki düzenlemelerden farklı mahiyette usul ve esaslar belirlendiği, 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesine istinaden Kurul tarafından alınan 14/03/2019 tarih ve 8487-3 sayılı kararla, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller için ihtar yapıldıktan sonra sonucuna göre gerekirse idari soruşturma başlatılarak yaptırımlar uygulanacağına yönelik kural kapsamında, “dağıtıcının sözleşmeli bayisinde süresi içerisinde kurumsal kimlik çalışmalarını tamamlamaması” fiilinin, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller arasında sayıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri idari yaptırımların hukuki rejimine yönelik ilkeler çerçevesinde incelendiğinde, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte dağıtıcı lisansına sahip olan ve belirli bir süre içerisinde kurumsal kimlik çalışmalarını tamamlamakla yükümlü kılınan davacı şirkete yönelik olarak 27/06/2007 tarih ve 1240 sayılı Kurul kararının 4. maddesinin (g) bendinde belirtilen kurumsal kimlik çalışmalarının mevzuatta öngörülen süre içerisinde tamamlanmadığından bahisle 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca idari para cezası verilmiş ise de, anılan Kanun’da sonradan yapılan değişikliklere uyum sağlamak üzere 14/03/2019 tarih ve 8487-3 sayılı Kurul kararının alındığı ve bahse konu kararda dağıtıcının sözleşmeli bayisinde süresi içerisinde kurumsal kimlik çalışmalarını tamamlamaması fiilinin 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesinde belirtilen niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller arasında sayıldığı ve anılan düzenlemenin davacı şirketin lehine olduğu görülmektedir.
Bu durumda, her ne kadar dağıtıcı lisansına sahip davacı şirkete bayisindeki kurumsal kimlik çalışmalarını süresi içerisinde tamamlamadığından bahisle idari para cezası verilmiş ise de, yukarıda belirtilen 5015 sayılı Kanun’da yapılan değişikliklere uyum sağlamak üzere alınan düzenleyici Kurul kararı ile, dağıtıcının sözleşmeli bayisinde süresi içerisinde kurumsal kimlik çalışmalarını tamamlamaması fiilinin niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller arasında sayıldığı dikkate alındığında, davacı şirketin, lehe düzenlemeyle getirilen ihtar kapsamında değerlendirilmesi gereken sözleşmeli bayisinde süresi içerisinde kurumsal kimlik çalışmalarını tamamlamaması şeklindeki fiiline yönelik olarak idari para cezası uygulanmasına ilişkin Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu 08/03/2012 tarih ve 3729-17 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının İPTALİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
3. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 21/05/2019 tarihinde esasta oybirliği, gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.

(X) GEREKÇEDE KARŞI OY:

5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “Çeşitli Hükümler” başlıklı İkinci Kısmının “Cezalar, İdarî Yaptırımlar, Dava Hakkı, Yönetmelik ve Yürürlükten Kaldırılan ve Uygulanmayacak Hükümler” başlıklı Birinci Bölümünde yer alan “İdarî Para Cezaları” başlıklı 19. maddesinde idarî para cezaları ile ilgili düzenlemelere yer verilmiş; “Ön Araştırma, Soruşturma ve Dava Hakkı” başlıklı 21. maddesinde ise, Kurulun re’sen veya kendisine intikal eden ihbar veya şikâyetler üzerine doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için ön araştırma yapılmasına karar vereceği belirtilmiştir.
Aktarılan bu Kanun hükümlerine göre, Kurulun idarî para cezası verilmesini gerektiren hâllerle ilgili olarak re’sen veya kendisine intikal eden ihbar veya şikâyetler üzerine doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için ön araştırma yapılmasına karar vermesi gerektiği açıktır.
Öte yandan, 21. maddenin başlığında ve içeriğinde 19. maddede öngörülen idarî para cezasını gerektiren hâllerin ön araştırma veya soruşturma zorunluluğundan muaf tutulduğuna dair hiçbir ifadeye yer verilmediğinden, 21. maddede tüm idarî cezaları için zorunlu tutulan idarî usulün, 19. maddede öngörülen idarî cezalar için de uygulanmasının yasal bir yükümlülük olduğu ortadadır.
Keza, modern idare hukuku uygulamalarında kişilere idarî ceza verilmeden önce idarî soruşturma yapılması ve cezanın bir soruşturma sonucu verilmesi “idarî usul” kurallarının önemli bir kısmını oluşturmakta olup, regülasyon otoritelerinin verdiği idarî cezalarda bu uygulama çok daha belirgindir.
Nitekim, 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinde 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle yapılan değişiklik ile, idarî para cezalarının, ön araştırma veya soruşturma aşamasının tamamlanmasından sonra Kurul tarafından en geç üç ay içinde karara bağlanacağı kuralı getirilmiştir.
Bu itibarla, 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinde düzenlenen idarî para cezasını gerektiren hâllerin gerçekleştiğinin Kurul tarafından re’sen belirlenmesi veya bu konuda Kurula ihbar veya şikâyetlerin intikal etmesi üzerine Kurul tarafından doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için ön araştırma yapılmasına karar verilmesi zorunlu olmasına rağmen, davacı şirket hakkında ön araştırma veya soruşturma yapılmadan idarî para cezası uygulanmasına ilişkin Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı, dava konusu işlemin bu gerekçeyle iptali gerektiği oyu ile kararın gerekçesine katılmıyorum.