Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2013/488 E. , 2019/969 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2013/488
Karar No:2019/969
TEMYİZ EDEN (DAVACI): … A.Ş.
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVALI): …
VEKİLİ: …
İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, proje tadilatı kapsamındaki işlerle ilgili olarak yanlış ve yanıltıcı bilgi verildiğinden bahisle 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin beşinci fıkrasının (a) bendi uyarınca davacı şirkete …-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Mülga Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 25/08/2010 tarih ve … sayılı kararının iptali ile 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca ihtirazi kayıtla ödenen …-TL’nin iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (Kurum) uzmanlarınca davacı şirkete ait… Şarap Fabrikasında kapasite artırımına yönelik olarak inceleme yapıldığı, proje tadilat izni kapsamında gerekli işlemlerin tamamladığına ilişkin olarak 09/09/2008 tarihinde Kurum’a bildirimde bulunulduğu halde yapılan incelemede daha önce izin alınan 300 litrelik meşe fıçılardan 94 adedinin tesiste bulunmadığının tespit edildiği, dolayısıyla davacı şirket tarafından proje tadilatı kapsamında yerine getirildiği belirtilen hususlarla ilgili olarak 4733 sayılı Kanun’un 8. maddesi kapsamında yanlış ve yanıltıcı beyanda bulunduğu, davacı şirketin; idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde ve aynı nitelikteki fiili tekrarlaması nedeniyle üst sınırdan idari para cezası verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, talep edilen ticari faaliyete ilişkin olarak satış veya faaliyet raporunun hiç verilmemesi veya yanlış verilmesi yahut Kurum’un talep ettiği bilgi ve belgelerin hiç verilmemesi ya da yanlış verilmesinin söz konusu olmadığı, bu açıdan idari yaptırım kararının hukuki dayanağının bulunmadığı, hukuki irdeleme yapılmadan davalı idarenin iddiaları üzerinden hüküm kurulmasının yerinde olmadığı, idarenin yanıltılmasına yönelik bir iradenin veya eylemin bulunmadığı, kapasite artışı kapsamında alınması amaçlanan fıçıların tedarikçiden kaynaklanan nedenlerle teslim alınamadığı, idari para cezası uygulanmasını gerektiren somut bir eylemin ve bunun 5326 sayılı Kanun’da karşılığının bulunmadığı, üst sınırdan ceza vermeyi gerektiren somut ölçütler geliştirilmediği gibi somut uyuşmazlıkta bunu gerektiren koşulların bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, davacı şirketin 14/07/2008 ve 09/09/2008 tarihli yazıları ile proje tadilatı izni kapsamında işlemlerin tamamlandığı şeklinde Kurum’a yanıltıcı bilgi verildiği, bildirimin ardından iki yıl geçmesine rağmen fıçıların fabrikaya yerleştirilmediği, yanlış ve yanıltıcı bilgi verildiğinin iş yerinde yapılan inceleme ile tespit edildiğinden failin kusuru ve ekonomik durumu göz önünde bulundurulmak suretiyle üst sınırdan idari para cezası uygulandığı, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
24/12/2017 tarih ve 30280 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 81. maddesi ile 4733 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 7. maddede, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte kapatıldığı, Kurum’un taraf olduğu davalarda devir durumuna göre ilgili idarenin kendiliğinden taraf sıfatını kazanacağı, 78. maddesinde ise tütün ve alkol piyasasına ilişkin görevlerin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütüleceği belirtilmiştir.
09/07/2018 tarih ve 30473 sayılı (3. Mükerrer) Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 27. maddesinde; “3/6/2011 tarihli ve 639 sayılı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırılmıştır.”, Geçici 1. maddesinin 19. fıkrasında ise, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte kapatılan veya bünyesinde bulunduğu bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşu değiştirilen birimlerin görevlerinden dolayı yapılan işlem ya da taraf olunan sözleşmelerde bu birimlerin veya görevlerinin devredildiği bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşları taraf olur. Söz konusu birimlerin bünyesinde bulundukları bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarının leh ve aleyhlerine açılmış olan davalar, başlatılmış olan takipler ile başvurulan alternatif uyuşmazlık çözüm yollarında devredildikleri bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşları kendiliğinden taraf sıfatını kazanır. Söz konusu görevlere ilişkin olarak bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce anılan birimler veya bunların bünyesinde bulundukları bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılmış iş ve işlemler sebebiyle açılacak davalar devredildikleri bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına yöneltilir.” kuralına yer verilmiş, 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 410. maddesinde, nın görev ve yetkileri sayılmış, (g) bendinde, kanunlarla veya Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle verilen diğer görevleri yapmanın anılan Bakanlığın görev ve yetkilerinden biri olduğu belirtilmiş; 412. maddesinin (k) bendinde ise, Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığı anılan Bakanlığın hizmet birimleri arasında sayılmıştır.
Bu düzenlemelere göre kapatılan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun yerine ‘nın davalı sıfatıyla taraf olduğu görülerek esasın incelenmesine geçildi.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.