Danıştay Kararı 13. Daire 2013/426 E. 2018/3235 K. 19.11.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2013/426 E.  ,  2018/3235 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2013/426
Karar No:2018/3235

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLLERİ : …
KARŞI TARAF (DAVALI): …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: 4734 sayılı Kanuna göre ihale edilerek 4735 sayılı Kanun hükümleri uyarınca sözleşmeye bağlanan işin, yüklenici tarafından sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmediği gerekçesiyle sözleşmenin feshi ile kesin teminatın Hazineye irat kaydedilmesine ilişkin … Tedarik Bölge Başkanlığı’nın … gün ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 4734 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ihale sonucunda davalı idare ile yüklenici davacı şirket arasında “… Alımı İşi” için 4735 sayılı Kanun hükümlerine göre sözleşme imzalandığı; yüklenicinin taahhüdünü sözleşme ve eki şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmediği gerekçesiyle sözleşmenin feshedildiği ve kesin teminatın irat olarak kaydedildiği; 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 4. maddesinin üçüncü fıkrasında bulunan söz konusu Kanun kapsamında yapılan sözleşmelerin taraflarının sözleşme hükümlerinin uygulanmasında eşit hak ve yükümlülüklere sahip oldukları hükmü gerekçesiyle dava konusu uyuşmazlığın tarafların eşitliği esas alınarak özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden bahisle açılan davayı görev yönünden reddetmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, dava konusu işlemin sözleşmeden ayrılabilir bir işlem olduğu, açılan davada sözleşmenin feshinden kaynaklı uğranılan zarara ilişkin herhangi bir taleplerinin bulunmadığı ve idarenin işleminin idari yargı tarafından denetlenmesinin sözleşmenin feshinden doğan alacak davasının adli yargıda çözümünü kolaylaştırıcı işlevinin bulunduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle görev yönünden reddi yolundaki … İdare
Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi
bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık
olmak üzere, 19/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.